Dünya gösterilerle sarsılıyor

Irak, Lübnan, Hong Kong, Fransa, Şili ve İspanya, günlerdir devam eden gösterilerle sarsılıyor. İspanya'da Katalanlar bağımsızlık için bastırırken, Şili'de on binlerce gösterici gelir adaletsizliğinin düzeltilmesi için sokaklara çıkıyor. Lübnan ve Irak'ta ise işsizlik ve hizmet eksikliği vatandaşları bezdirmiş durumda

Dünya gösterilerle sarsılıyor
27 Ekim 2019 - 21:52 - Güncelleme: 27 Ekim 2019 - 21:56


İşsizlik, hayat pahalılığı, gelir adaletsizliği, zamlar, kamu hizmetlerinin eksikliği zaman zaman değişik ülkelerde on binlerce insanı sokağa dökebiliyor. Son dönemde bu bağlamda Latin Amerika'da Ekvador ve Şili, Orta Doğu'da ise Irak ve Lübnan ön plana çıktı. Hong Kong'da Haziran ayından bu yana devam eden gösterilerde ise Pekin yönetiminin Hong Kong'daki özerk yönetime müdahalesi engellenmeye çalışılıyor. İspanya'da ise Katalanlar bağımsızlık için yeniden sokaklara döküldü. 

 

İspanya bölünecek mi?

 

Şu anda Türkiye dahil birçok ülke parçalanma sorunu ile zaman zaman deneniyor. İspanya da bu ülkelerden biri... İspanya'nın Katalonya Özerk Bölgesi'nde Anayasa Mahkemesinin yasa dışı ilan etmesine rağmen 1 Ekim 2017'de bağımsızlık referandumu yapılmıştı. Bu referandumu organize etmekten 12 Katalan siyasetçi ve sivil toplum örgütü liderinden tutuklu olan 9'una 9 ila 13 yıl hapis cezası verilmişti. Kararın ardından başlayan Barselona merkezli kitlesel protestolarda şimdiye kadar 600 kişi yaralandı, yaklaşık 200 kişi gözaltına alındı. İspanya'da son gösteri dalgasının nedenini İspanya Yüksek Mahkemesinin 14 Ekim'de açıkladığı kararla 9 Katalan siyasetçinin 1 Ekim 2017'deki yasa dışı bağımsızlık referandumu gerekçesiyle 9 ila 13 yıl hapis cezası alması teşkil ediyor. Barselona merkezli başlayan gösteriler 28 Ekim'de 15. gününe girmiş oldu. 

 

Iraklıların derdi işsizlik

 

Iraklılar ise 1 Ekim'den bu yana işsizlik, yolsuzluk, İran'ın ülkelerindeki nüfuzunun artması ve kamu hizmeti yetersizliğini protesto amacıyla ülkenin çeşitli bölgelerinde gösteriler düzenliyor. Bu ay başında harekete geçen eylemciler, Erbain törenleri nedeniyle ara verdikleri gösterilere 26 Ekim'de tekrar başladı. Başta Bağdat olmak üzere ülkenin orta ve güney kentlerine yayılan eylemlerde Ekim ayının başından bu yana 63kişi hayatını kaybetti, 8 bine yakın kişi yaralandı. Bu arada Irak, gösterilere destek veren Suudi Arabistan'a ait iki televizyon kanalı Al Arabiya ve Al Hadas'in ülke içinde çalışmasını durdurdu.

 

Lübnan'da gösterilerin nedeni enteresan

 

Lübnanlılar ise, hükümetin iletişime ve özellikle sosyal iletişim ağı WhatsApp uygulamasına vergi getirme girişimine tepki olarak 17 Ekim'de protestolara başlamıştı. İletişim Bakanı Muhammed Şukayr'ın, WhatsApp uygulamasına yönelik vergi kararından vazgeçildiğini açıklamasına rağmen ülkenin dört bir yanına yayılan eylemler dinmedi. Lübnan'da 2015'te çöp krizi nedeniyle patlak veren protestolardan sonra ilk defa bu çapta gösteriler düzenlendiği belirtiliyor. Başbakan Hariri de ülkesinde devam eden protestoların gölgesinde ekonomik krizi hafifletmek amacıyla bazı kararlar alındığını açıklamış ancak bu kararlar da göstericiler tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Ülkedeki gelir adaletsizliği, hırsızlık ve yolsuzluk da göstericilerin sık sık gündeme getirdiği başlıklar arasında yer alıyor. 

 

Fransa'da durum

 

Öte yandan bu ay Fransa'da Sarı Yelekliler, yeniden sokağa çıktı. Böylece gösteriler 50. haftasına girdi. Gösteriler akaryakıt zamları ve kötü ekonomik koşullara tepki olarak 17 Kasım 2018'de başlamıştı. Eylemlerde şu ana kadar 11 kişi hayatını kaybetti, 4 bin 245'ten fazla kişi yaralandı ve 12 bin 107'den fazla kişi gözaltına alındı.

 

Latin Amerika sokaklarda

 

Venezuela, Arjantin başta olmak üzere Latin Amerika sokakları zaman zaman dünya medyasının ilgisini çeken kitle eylemlerine tanık oluyor. Ancak son dönemde Şili ve Ekvador'da yaşanan eylemler çok daha farklı. Şili'de önceki hafta başkent Santiago'da en önemli ulaşım aracı olan metroya biniş ücretlerine belirli saatler arasında uygulanmak üzere yüzde 4 zam yapılması halkın tepkisini çekmişti. Karara tepki olarak metroda 'turnikeden atlama' şeklinde başlayan protestolar, güvenlik güçlerinin, turnikeden atlayan ve ücret ödemeden geçenlere güç kullanmasıyla şiddet olaylarına dönüşmüştü. Bazı metro duraklarındaki turnikeleri ve camları kıran göstericilere polis göz yaşartıcı gazla müdahale  etmiş, Santiago'nun bazı bölgelerinde polisle göstericiler arasında arbede yaşanmıştı.

 

Gösterilerde 19 kişi hayatını kaybetmiş, 500'den fazla kişi yaralanmış, 2 bin 600'den fazla kişi gözaltına alınmıştı. Gösterilerin etkisiyle Devlet Başkanı Sebastian Pinera, yeni bir döneme başlamak ve halkın taleplerini karşılayacak yeni bir kabine kurmak için bütün bakanların istifasını istedi. Pinera, vatandaşlarından da özür diledi. Şili, dünyada gelir adaletsizliğinin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Ekvador'da ise hükümetin IMF'nin taleplerini karşılamak amacıyla akaryakıt desteklerini kaldırması halkın tepkisiyle karşılaşmıştı. Şiddetli gösteriler sonucunda hükümet kararnameyi geri çekti. Gösteriler nedeniyle Devlet Başkanı Lenin Moreno, başkenti Quito'dan Guayaquil kentine taşımıştı. 

 

Hong Kong'da gösteriler 5. ayında

 

Hong Kong'da 5. ayına giren gösterilerin nedenini özerk yönetimin, "şüphelilerin Çin ana karası, Çin'in Makao Özel İdari Bölgesi ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran" yasa tasarısını 3 Nisan'da parlamentoya sunması sonucu Haziran ayında başlamıştı. Tasarının Hong Kong'un özerk yönetim yapısını ve yargı bağımsızlığını zedeleyerek kenti Çin merkezi yönetiminin güdümüne sokacağını düşünen muhalefet, büyük kitle protestoları başlatmıştı. Protestoların gittikçe şiddetlenmesi üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam, Temmuzda tasarının 'öldüğünü' açıklamış, gösterilerin kesilmemesi üzerine 4 Eylül'de tasarının geri çekileceğini duyurmuştu. Tasarı 23 Ekim'de resmen geri çekilmişti.



Tasarının geri çekilmesinin ardından protestocular demokratik reform talepleriyle eylemlerine devam ediyor. Protestocular, polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız komisyon kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını, protestoların 'ayaklanma' olarak adlandırılmasına son verilmesini ve siyasi reformların yeniden başlatılmasını talep ediyor. Protestolar, zaman zaman göstericilerle polis ya da karşıt görüşlüler arasında çatışmalara sahne oluyor.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum