Dünyanın konuştuğu film… Bilim insanlığından medya maymunluğuna

Bir süredir ortalığı kasıp kavurarak merak konusu olan ve ''yukarı bakma'' (Don't Look up) sloganı (filmin adı) ile bir derdi olduğu belli olan filmi bir kez de ben masaya yatırmak istedim… Özlem Kalkan yazdı…

Dünyanın konuştuğu film… Bilim insanlığından medya maymunluğuna
09 Ocak 2022 - 10:57

Filmi izlerken mesajın kime verilmek istendiği, kimden ve hangi algoritma üzerinden olduğunun da altının çizildiğini; bu bağlamda toplumun kitle iletişim araçlarını kullanırken, sözlü ve sanal iletişimi nasıl yarattığını, üretilen içeriğin taşıdığı alt metnin sunumunun elzem olduğunu daha iyi kavradığımı söyleyebilirim…

Ren geyiklerinin nesli tükenirken, zamansız açan çiçekler kıtlığın habercisi olurken, BM iklim raporuna göre dünya 2.7 derece daha ısınırken, Dünya Bankası yoksulluk endeksini 1.90 dolar olarak açıklarken, DSÖ az gelişmiş ülkelerde nüfusun sadece %15'inin aşılanabildiğini söylerken, bu felaket haberlerini bir çoğumuzun belirsiz metaforlara dayandırarak algı dışı bıraktığı çok açık…

ASIL FİLM BURADA BAŞLIYOR

Bir Gökbilimci olan Prof. Randall Mindy ve (Leonardo Di Caprio) yüksek lisans öğrencisi Kate Dibiasky (Jennifer Lawrence) ABD'deki bir uzay araştırma istasyonunda çalışırlarken, bir kuyruklu yıldızın Dünya'ya doğru yaklaşmakta olduğunu tesadüfen keşfederler…

Kuyruklu yıldız 10 km genişliğinde, 1 milyar Hiroşima bombası etkisinde olduğu gibi; 6 ay sonra Dünya diye bir gezegen bırakmayacak hız ve şiddette yaklaşmaktadır; yani açıkçası Dünya ölecektir!

Mindy ve Dibiasky gibi iki önemli bilim insanı açısından şoke edici bir bilimsel gerçek olan bu durum; dışarıdaki insanlar, Pentagon, Beyaz Saray, CIA, FBI, ve şov dünyasının bireyleri açısından ne kadar önemlidir?

İkili, hemen Beyaz Saray'la ve medya üzerinden topluma aktarılması elzem olan durum için ana akım medya ile iletişime geçtiklerinde, yukarıda anlattığım ''algı dışı kalma'' durumu ile yüz yüze gelirler. Bir panik atak hastası olan Doktor Mindy ve tezcanlı-asi öğrencisi Kate için, bu durum akıl almaz derecede travmaya ve sorun sarmalına dönüşür…

Ara seçimler için hazırlanan Başkan Orlean (Meryl Streep), bildiğimiz D. Trump'ın bir kadın versiyonudur ya da oval ofis skandalı ile hatırlanan Bill Clinton'un prototipi… Avanak Başkan'ın kendi gündemi hazırdır ve bulandırılması işine gelmez. Tehlikeli Kuyruklu yıldızın ''Daily Rip'' gibi, günlük haberlerin çöp haline getirildiği ucuz bir reality şovda açıklanması, Beyaz Saray için daha uygundur(!)

BİLİM İNSANLIĞINDAN MEDYA MAYMUNLUĞUNA

Her ciddi anlatım, kapitalist sistemdeki medyanın ürettiği bir kirli içerik haline gelirken, bilimi temsil eden ikili de medya maymunu olur!..

Ucuz reality şovların ve dünyanın küreselleşmesi bağlamında yine reklam getirisi ve stereotip yaratma gücü belirlenmiş bazı programların, kültür endüstrisinin medya üzerinden bireyi ve toplumu dizayn etme çabasını izlemeye başlıyoruz.

Bu ucuz içerikler; kamusal alana rasyonel bir biçimde uyum sağlamak zorunda olan bireylerin yaşamına zamansal esneklik sağlarken, sulandırılan haberlerin taraflı olarak verilmesinin de, yine bireyin (haber alıcısının) hayatında iyi-kötü; güzel-çirkin ve yanlış- doğru gibi atıf şemaları oluşturduğunu görürüz…

Filmde bilimi ve doğruyu temsil eden ikili de ne yazık ki çirkin, kötü ve yanlışın kahramanı olarak alay konusu haline gelirler!

Dünyanın sonunun geldiğini ve altı ay sonra kimsenin hayatta kalmayacağını anlatamayan iki bilim insanı, başkanın basına düşen skandalı ile tekrar; fakat bu sefer ciddiyet içinde gündem olurlar! Beyaz Saray'ın umarsız başkanı, tam da ara seçimler öncesi, bir eyalet şerifi olan sevgilisine gönderdiği müstehcen fotoğrafıyla, basına ve rakiplerine malzeme olacakken stratejik bir hamle yapar! Koltuk tehlikededir ve bir gecede çıkarılan torba yasa ile ülkenin tüm algısını, bu skandalı örtmek için iki bilim insanının söylediklerine yönlendirir... Dünya'nın sonunu getirecek olan bu kuyruklu yıldız yörüngesinden çıkarılacak, ülke bilimi ve astronotları seferber edilecek ve insanlığın kurtuluşu için fedakar başkan(!) görev bilinciyle hizmet edecektir...

Bu arada kuyruklu yıldız üzerinde tespit edilen değerli mineraller, bütün dünyası milyon dolarlardan ibaret olanların gözlerini esas tehlikeden uzaklaştırır ve ülkenin en önemli CEO, iş adamları, cep telefonu ve yapay zeka üreten girişimcileri gibi dâhilerin ilgi alanına girer. Kuyruklu yıldızı imha etmekten vazgeçip dronlarla parçalamaya çalışacaklardır… Üzerindeki mineraller kullanılmalıdır çünkü… Oysa Profesör Mindy ve Kate icin Kuyruklu Yıldız'ı dronlarla dünya'ya indirmek imkansızdır; sonun başlangıcıdır!

Artık toplum, kendi çıkarı için iki bilim insanının söylediklerini kirleten medya ve siyasetçilerle; bir kısım da aklı selim ve bilime inanan insanlar olarak ikiye bölünmüştür...

“YUKARI BAKMA”

İnanmayanların ve yönetenlerin kirli dili: “Don't Look Up!” diye bağırmakta; sağduyu ise '' Yukarıya bakmayı, gerçekten ve bilimden kopmamayı haykırmaktadır!

Filmi izlerken gözünüzün önünden Bill Gates, Donald Trump, Bill Clinton, Paris Hilton, Elon Musk, Colin Powell, Steve Jobs, Jimmy Fallon, Jay Leno, Brie Evantee ve MSNBC’nin Morning Joe programının yardımcı sunucusu Mika Brzezinski gibi medyaya, gündeme damga vuranlar geçiyor.

Aslında filmdeki karakterleri izlerken, kimin neyi temsil ettiğini anında görüp yorum yapabiliyoruz… Bu bile bir farkındalık olarak geri dönüyor izleyiciye.

Film boyunca, iyi hissetmek ve içinde kaldığı bunalımla mücadele etmek açısından Xanax (Antidepresan ilaç) kullananlar, saray sekreterinin başkanın kendi oğlu olması, yakın ve cinsel markajlar, kendini kullandırmayı reddedenlerin başına geçirilen çuvallar, bir gecede vatan haini ya da kahraman ilan edilenler, şov dünyasının bir gecede itibarını yok ettiği değerli insanlar gibi hikayelerin alegori içinde anlatılması bugünün medyasına ve topluma tutulan bir ayna…

Başarılı konusu, olağanüstü kadrosu ve kara mizah tarzı anlatımı ile yönetmen Adam Mc Kay'in ustalık eseri olan film, yine kendi deyimi ile ''Parodi olamayacak kadar gerçek'' ve aslında ''Bir New York Times Hicvi''

Bu arada Meryl Streep gibi politik çıkışları olan; özellikle geçmişte Donald Trump ile yaşadığı gerilimi bilinen bir oyuncunun bu rolde karşımıza çıkması çok hoş bir seçim olmuş...

Film yılın değil, yüzyılın filmi olarak izlenmeyi hak ettiği gibi; bilimden ve gerçekten yana olanların omuzlarına daha ağır bir sorumluluk koyuyor...

Hepinize iyi seyirler..!

Özlem Kalkan

YORUMLAR

  • 0 Yorum