Futbola büyük kıyak
Futbol kulüplerinin borçlarının yapılandırılması benim gibi birçok kişinin kabullenmekte zorluk çektiği bir durum. Bu yapılandırma normal bir durum değil. Futbol kulüplerimiz Ziraat Bankası'nın 'şefkatli kolları' ve garantisi altında borçlarını uzun vadeli ve çok güzel imkânlarla yapılandıracaklar.
14 Ocak 2019 - 10:42 - Güncelleme: 14 Ocak 2019 - 18:18
Ziraat Bankası'na borcunu ödeyemeyen gariban köylüm, traktörüne gelen hacizden dolayı ineğinden sağdığı sütleri bidonlara doldurup protesto olarak Ziraat Bankası'nın önüne dökerken, borcunu ödemeyen futbol takımlarına yapılan bu kıyak anlaşılır gibi değil.
Böylece yaptıkları vahim hatalara yenilerini ekleme imkân ve cesaretini bulacaklar.
Dört büyük takımın borcu 10 milyar lirayı buluyor.
Sormak lazım "Futbol takımlarımız bu kadar vahim boyutta bir borcu nasıl yaptı?"
Ama sormak yok, yola devam!
Biz bugün bunu soracağız.
"Futbol takımlarını bu devasa borca, bu iflas noktasına getiren borca, hangi yanlış politikalar soktu?" sorusuna cevap veremezsek 'ortadaki cenazeyi kaldıramayız.'
Bu tablonun sebebi, büyük ölçüde yabancı futbolcu transferinden kaynaklanıyor.
"Ayranımız millidir" diye övünüyoruz ama büyük kitleleri ilgilendiren futbol için bunu söyleyemiyoruz. Devletin sağladığı imkânlar dolayısıyla futbol takımları 14 yabancı satın alma hakkına sahip. Geçen yıl bu sayı 21 idi. Takımlarımız sözümona daha çok seyirci çekmek, daha başarılı olmak adına habire yabancı futbolcu satın alıyorlar, yerli futbolcularımız ise ne takım bulabiliyor, ne de ön plana çıkabiliyor.
Ayran kadar değerleri yok!
Yabancı çılgınlığı öyle vahim noktaya geldi ki, geçtiğimiz ekim ayında Galatasaray, Konyaspor'la oynadığı maça tamamı yabancı futbolculardan oluşan bir takımla çıktı.
Kadro şöyleydi: Fernando Muslera (Uruguay), Mariano Ferreira Filho (Brezilya), Maicon Roque (Brezilya), Jason Denayer (Belçika), Lasmin Latovlevici (Romanya), Fernando Reges (Brezilya), Badou Ndiaye (Senegal), Garry Rodrigues (Yeşil Burun Adaları), Younes Belhanda (Fas), Sofiane Feghouli (Cezayir) ve Bafetimbi Gomis (Fransa).
Yani sahada tam bir Birleşmiş Milletler karması vardı. Brezilya, Uruguay, Belçika, Romanya, Senagal, Yeşil Burun Adaları, Fas, Cezayir, Fransa'dan gelen futbolcular sırtlarına forma geçirmişler 'Türk takımı' diye sahaya çıkmışlardı.
Galatasaray'ı örnek verdim diye Galatasaraylılar kızmasın, bütün takımlarımızın durumu aşağı yukarı bu. Sadece bahsi geçen maçta Türk futbol tarihinde ilk defa bir takımın tüm oyuncularının yabancı olması gibi şansızlık olduğu için örnek verdim.
Dört büyüklerin yabancı futbolcu transferine harcadığı para 150 milyon Euro'yu buluyor. 3 yıllık anlaşmalar baz alındığında bu rakam 450 milyon Euro'ya çıkıyor. Yani 3 milyar TL'ye yakın bir meblağ çıkıyor karşımıza.
Süper Lig takımlarında 239 yabancı futbolcu var. Neredeyse bütün kulüpler yabancı futbolcu kontenjanını doldurdular. Milli takıma alacak futbolcu bulmakta zorlanıyoruz.
Futbol takımlarımız büyük bir hesapsızlığın sonucu olarak düştükleri yabancı futbolcu bataklığında maddi olarak da batıyorlar, ama sağ olsun devletimiz onları kurtarıyor!
İyi de bu yanlış böyle devam mı edecek?
Büyük ölçüde yabancı futbolcu transferinden kaynaklanan bu borç yükünü bugün temizleseniz bile bataklığı kurutmadıktan sonra aynı sorunlar ve borç yükü yeniden kapılarını çalacak.
Bunu önlemenin yolu yabancı futbolcu transferine önemli ölçüde sınır getirmektir.
Bir üniversite profesörünün 500 yıl boyunca çalışarak kazanamayacağı parayı Afrika'dan gelmiş, doğru dürüst okuma yazma bilmeyen bir futbolcuya bir çırpıda vermek ahlaki midir?
Bu futbolcular, Avrupa transfer piyasasına göre en düşük vergiyi Türkiye'de öderken, üstelik aldıkları paranın vergisini bile formasını giydikleri kulüpler üstlenirken, böyle bir adaletsizliğin bedelini neden milletin sırtına yükleriz ki?
Tamam, futbolu sevelim, tamam, futbol geniş kitlelerin fanatik çapta hayran olduğu bir spor ama bu yanlışlara da dur diyelim.
Başkalarının hatasını millete ödetmeyelim.
Böylece yaptıkları vahim hatalara yenilerini ekleme imkân ve cesaretini bulacaklar.
Dört büyük takımın borcu 10 milyar lirayı buluyor.
Sormak lazım "Futbol takımlarımız bu kadar vahim boyutta bir borcu nasıl yaptı?"
Ama sormak yok, yola devam!
Biz bugün bunu soracağız.
"Futbol takımlarını bu devasa borca, bu iflas noktasına getiren borca, hangi yanlış politikalar soktu?" sorusuna cevap veremezsek 'ortadaki cenazeyi kaldıramayız.'
Bu tablonun sebebi, büyük ölçüde yabancı futbolcu transferinden kaynaklanıyor.
"Ayranımız millidir" diye övünüyoruz ama büyük kitleleri ilgilendiren futbol için bunu söyleyemiyoruz. Devletin sağladığı imkânlar dolayısıyla futbol takımları 14 yabancı satın alma hakkına sahip. Geçen yıl bu sayı 21 idi. Takımlarımız sözümona daha çok seyirci çekmek, daha başarılı olmak adına habire yabancı futbolcu satın alıyorlar, yerli futbolcularımız ise ne takım bulabiliyor, ne de ön plana çıkabiliyor.
Ayran kadar değerleri yok!
Yabancı çılgınlığı öyle vahim noktaya geldi ki, geçtiğimiz ekim ayında Galatasaray, Konyaspor'la oynadığı maça tamamı yabancı futbolculardan oluşan bir takımla çıktı.
Kadro şöyleydi: Fernando Muslera (Uruguay), Mariano Ferreira Filho (Brezilya), Maicon Roque (Brezilya), Jason Denayer (Belçika), Lasmin Latovlevici (Romanya), Fernando Reges (Brezilya), Badou Ndiaye (Senegal), Garry Rodrigues (Yeşil Burun Adaları), Younes Belhanda (Fas), Sofiane Feghouli (Cezayir) ve Bafetimbi Gomis (Fransa).
Yani sahada tam bir Birleşmiş Milletler karması vardı. Brezilya, Uruguay, Belçika, Romanya, Senagal, Yeşil Burun Adaları, Fas, Cezayir, Fransa'dan gelen futbolcular sırtlarına forma geçirmişler 'Türk takımı' diye sahaya çıkmışlardı.
Galatasaray'ı örnek verdim diye Galatasaraylılar kızmasın, bütün takımlarımızın durumu aşağı yukarı bu. Sadece bahsi geçen maçta Türk futbol tarihinde ilk defa bir takımın tüm oyuncularının yabancı olması gibi şansızlık olduğu için örnek verdim.
Dört büyüklerin yabancı futbolcu transferine harcadığı para 150 milyon Euro'yu buluyor. 3 yıllık anlaşmalar baz alındığında bu rakam 450 milyon Euro'ya çıkıyor. Yani 3 milyar TL'ye yakın bir meblağ çıkıyor karşımıza.
Süper Lig takımlarında 239 yabancı futbolcu var. Neredeyse bütün kulüpler yabancı futbolcu kontenjanını doldurdular. Milli takıma alacak futbolcu bulmakta zorlanıyoruz.
Futbol takımlarımız büyük bir hesapsızlığın sonucu olarak düştükleri yabancı futbolcu bataklığında maddi olarak da batıyorlar, ama sağ olsun devletimiz onları kurtarıyor!
İyi de bu yanlış böyle devam mı edecek?
Büyük ölçüde yabancı futbolcu transferinden kaynaklanan bu borç yükünü bugün temizleseniz bile bataklığı kurutmadıktan sonra aynı sorunlar ve borç yükü yeniden kapılarını çalacak.
Bunu önlemenin yolu yabancı futbolcu transferine önemli ölçüde sınır getirmektir.
Bir üniversite profesörünün 500 yıl boyunca çalışarak kazanamayacağı parayı Afrika'dan gelmiş, doğru dürüst okuma yazma bilmeyen bir futbolcuya bir çırpıda vermek ahlaki midir?
Bu futbolcular, Avrupa transfer piyasasına göre en düşük vergiyi Türkiye'de öderken, üstelik aldıkları paranın vergisini bile formasını giydikleri kulüpler üstlenirken, böyle bir adaletsizliğin bedelini neden milletin sırtına yükleriz ki?
Tamam, futbolu sevelim, tamam, futbol geniş kitlelerin fanatik çapta hayran olduğu bir spor ama bu yanlışlara da dur diyelim.
Başkalarının hatasını millete ödetmeyelim.
YORUMLAR