İmamoğlu: "Oyunda ben de varım"

Şu davet, bu toplantı, öteki gezi, konusu açık diğer açıklamalar, tepkiler... İmamoğlu bu tutumuyla Altılı Masa’ya net bir mesaj veriyor: “Oyunda ben de varım!.. Aday olabilirim!..”

İmamoğlu: "Oyunda ben de varım"
23 Ocak 2023 - 10:32

Perde önce “ihram kıyafetiyle” açılıyor.

Umre için gittiği Kabe’de çekilen fotoğraflar TV’lerde ve gazetelerde yayınlanıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ailesiyle birlikte hacca gidiyor, onun ihram kıyafetiyle fotoğrafları...

İkinci perde İmamoğlu’nun göze batan bir davetiyle açılıyor. Kimler yok ki, o davette?..

Eski Adalet Partili, eski MHP’li, eski ANAP’lı, eski Doğru Yol Partili Bakanlar, eski Refah Partili milletvekilleri ve belediye başkanları ve sendikacıların yanı sıra, elbette CHP’liler...

“Meclis Başkanlığı, parti genel başkanlığı, Bakanlık, Büyükşehir Belediye Başkanlığı, milletvekilliği gibi, bir zamanlar önemli görevlerde bulunmuş, siyasette rakiplerine kök söktürmüş, deneyimli, deyim yerindeyse, siyasette feleğin çemberinden geçmiş yaklaşık doksan siyasetçi...”

Bir hafta kadar önce İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun davetlisi olarak, Saraçhane’deki Büyükşehir Belediye binasında toplanıyor.

Hepsi isim yapmış, siyasete damgasını vurmuş, geçmişte bulundukları makamları hakkıyla doldurmuş insanlar...

“Hüsamettin Cindoruk, Altan Öymen, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, Seyfi Oktay, Saadettin Tantan, Algan Hacaloğlu, Nesrin Nas, Hikmet Sami Türk, Bahattin Yücel, Mukadder Başeğmez, Celal Doğan, Nurettin Sözen, Ali Müfit Gürtuna, Yaşar Okuyan, Ercan Karakaş, Yüksel Yalova, Ahad Andican, Süleyman Çelebi, Süheyl Batum, Abdüllatif Şener, Adnan Keskin, Engin Güner, Ertuğrul Kumcuoğlu, Işın Çelebi, Rıdvan Budak, Ufuk Söylemez”.

Davetten belirleyebildiğim, hepsini de birebir yakından tanıdığım, dostluklar kurduğum insanlar.

Halka gitmek

İmamoğlu Saraçhane’deki bu davette halen devam eden mahkeme sürecinde kendisine siyasi destek vermelerinden emin olduğu insanları çağırıyor. Destek elbette, sadece davet edilenlerle sınırlı değil, orası belli.

Siyasilerin ötesinde, halkın desteği ortada.

Davette söz alanlar “demokrasi ve halkın iradesi” vurgusunu dile getiriyor. İmamoğlu’nun hukuka aykırı biçimde ceza aldığını söylüyor. Son derece demokratik, hukuki ve adil tepkiler.

İmamoğlu o davette 1950’lerden bu yana Demokrat Parti, Adalet Partisi, Doğrul Yol Partisi içinde siyaset yapmış, Meclis Başkanlığını yürütmüş, engin deneyime sahip Hüsamettin Cindoruk’un elini öpüyor. Cindoruk’un önerisi:

“Sadece salonlarda oturarak, bildiri yayınlayarak muhalefet yapılmaz, artık halka gitmek gerekir”.

Halka gitmek deyince, davete katılanlar, örnek olarak “EYT’lileri” gösteriyor.

“Sokağa dökülerek, EYT’lilerin haklarını aldıkları” belirtiliyor.

İmamoğlu da konuşmasında, davete katılanların kendisine güç verdiğini söyleyerek, baştan beri büyük destek veren Meral Akşener’e ayrıca teşekkür ediyor.

On beş ile ziyaret

Üçüncü perde İmamoğlu’nun üç gün önce başlattığı “on beş ile ziyaretle” açılıyor.

Önce Kastamonu’ya gidiyor. Zaman zaman gittiği illerdeki gibi, gerçekten büyük tezahüratla karşılanıyor. Halk kendisine gerçekten sevgi gösteriyor. Halkta desteği var, bu çok açık.

Ziyaret sadece ziyaret olarak kalmıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin o illerde yaptığı otobüs terminali, pazar yeri, bazı alt yapı yatırımları gibi tesislerin açılışına katılıyor.

“Seçim mitingi gibi ziyaretler, üstelik Anadolu’nun değişik kentlerinde!..

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı değişik illerde miting düzenliyor!..”

O illerde yatırım yapıyor!...

O yatırımların açılışına katılıyor!..

Size ilginç gelmiyor mu?..

Halen hangi görevde?..

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı!..

Bunları ne zaman yapıyor?..

“Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecinde!..”

İmamoğlu’ndan kınama

Dördüncü perde dış politika bağlantılı.

Üç gün önce İsveç’te rezil bir olay yaşanıyor.

Aşırı sağcı biri, Stockholm’de Türk Büyükelçiliği önünde Kur’an - ı Kerim’i yakmaya kalkışıyor. İsveç buna izin veriyor!.. Zaten gergin olan Türkiye - İsveç diplomatik ilişkileri iyice yara alıyor.

Bu bir dış politika olayı. Fark etmez, bu rezalete gerçi pek çok çevreden tepki yağıyor, İmamoğlu  olaydan önce tweet atıyor:

“İsveç’te Türk Büyükelçiliği önündeki eylem akıl dışıdır. Türkiye’nin diğer İslam ülkeleriyle birlikte, bu talihsiz eylemin gerçekleşmemesi yönünde güçlü irade göstermesi önemlidir”.

İmamoğlu bir başka kınamaya daha imza atıyor. Türkiye’nin diktatörlüğün eşiğinde bulunduğuna ilişkin yayın yapan “The Economist” dergisini eleştiriyor:

“Her seçim öncesi, dozu yüksek bu çıkışlar, toplumumuzu rahatsız ettiği gibi, fayda sağladığı kişi ve kurumlar da bellidir”.

İç politikada İmamoğlu var, dış politikada İmamoğlu var, değişik illerde küçük de olsa bazı yatırımlarda yine İmamoğlu var!..

Adaylık ve Akşener

Şu davet, bu toplantı, öteki gezi, konusu açık diğer açıklamalar, tepkiler...

İmamoğlu bu tutumuyla Altılı Masa’ya net bir mesaj veriyor:

“Oyunda ben de varım!..

Aday olabilirim!..”

Gerçi, bütün bunların bir başka yanı daha var.

Daha önce söylediği gibi, kendisine verilen hapis cezasına karşı eyleme geçiyor, halkı yanına alarak. AKP’nin kendisine kurduğu siyasi tezgahı bozmak amacıyla.

“Halka gitmek her zaman iyidir, İmamoğlu da bunu yapıyor”.

Ama, madalyonun öteki yüzünde...

Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adaylığını belirleme sürecinde, İmamoğlu’na içten içe destek veren biri var:

“İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener”.

O masadan aday olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun çıkması yüksek bir olasılık gibi, Akşener’in de onayı ile. Ancak, Akşener’in İmamoğlu’na daha yakın durduğunu tahmin ediyorum.

Çok riskli

İmamoğlu aday olmayı çok isteyebilir.

Akşener buna sempatiyle bakabilir.

“Ne var ki, pratikte geçerliği yok”.

Diyelim ki, İmamoğlu aday gösterildi. Seçime gidiliyor. Seçimden üç, beş gün önce İmamoğlu’na verilen ceza onaylanırsa, ne olacak?..

Yargı AKP’nin elinde, Yüksek Seçim Kurulu AKP’ye bakıyor. Ceza onaylandığı anda, Türkiye’nin düştüğü çıkmaza, halkın uğradığı olağanüstü hayal kırıklığına bakar mısınız?..

“Bu koşullarda İmamoğlu’nu aday göstermek çok ve fakat çok büyük bir risk.

Katlanılamayacak bir risk”. 

Birlikte mitingler

Şu çok net.

İmamoğlu’nun halkta bir karşılığı var. Ona karşı halkın sevgisi var.

O zaman...

Altılı Masa’dan kim aday çıkacaksa, İmamoğlu o adayla birlikte mitinglere katılabilir.

Türkiye’nin yeniden demokrasiye dönüşüne büyük katkı sağlamış olur.

Ve o katkı unutulmaz.

İlerisi için...

Bu anlattıklarım sadece gözlem değil, gözlemin ötesinde, somuta uzanan bir öykünün bazı parçaları.
 

Yalçın Doğan

[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum