Medya patronu Gülseven'in Çakıcı fotoğrafına dolaylı operasyon

Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı programda, askeri danışmanlık şirketi SADAT’ın reklamını yayımlayan TV100 ve kanalın patronu” hakkındaki bin 73 tweet ve 67 habere getirilen erişim engeli kararını değerlendirdi.

“Çakıcı’nın dostu medya patronu” başlıklı yazısının da engellendiğini aktaran Bildirici, Sulh Ceza Hâkimi'nin bin 140 linke erişim engeli gelen kararını bir günde inceleyip aldığını belirtti. 

Başvuruyu yapan kişinin Veysi Nazlıcan adlı bir kişi olduğunu kaydeden Bildirici, "TV100’ün sahibi Necat Gülseven ve organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’nın dostluğu hakkındaki yazımda Veysi Nazlıcan’ın adı iki yerde geçiyordu. Birisi Gülseven ve Çakıcı’nın yanındaki kişilerin isimleri arasında, diğeri de fotoğraf altında" dedi. Bildirici, silinmesine karar verilen bazı paylaşımların Veysi Nazlıcan ile alakası olmadığını belirterek, "Hâkim de bu tweetlere tek tek açıp baksaydı bunu görürdü herhalde. Sonuçta başvuruyla ilgisiz paylaşımların silinmesine karar vermiş" diye konuştu. 

Bildirici, "erişim engeli için başvuran kişinin, Necat Gülseven ve Alaattin Çakıcı ile aynı masada çekilmiş fotoğrafın itibarına zarar verdiğini öne sürdüğüne, ancak kaldırttığı bin 140 link içinde Çakıcı'nın hesabının yer almadığına" dikkati çekti. 

Bildirici, kendi internet sitesinde kaleme aldığı yazısında şunları kaydetti:

"Madem öyle, ben böylesine dolaylı bir yolla erişim engellemesi getirilen yazımdaki soruyu ve eleştirilerimi bir daha tekrarlayayım:

'Gülseven, Çakıcı ile dostluğu ve fotoğraf hakkında hiçbir açıklama yapmadı. Oysa bir medya sahibinin Çakıcı gibi bir isimle ilişkisi açıklanmaya muhtaç bir durumdur.   

Gazetecilik şeffaf olması gereken bir faaliyettir. Sadece içeriğin değil medya kuruluşlarının sahiplik yapısının ve tabii medya sahiplerinin de tümüyle şeffaf olması şarttır. Bir medya kuruluşunun sahiplik yapısı şeffaf değilse, sahibiyle ilgili sorular yanıtlanmıyorsa üretilen haberlerin, yorumların, programların velhasıl bütün içeriğin güvenilirliği tehlikeye düşer.'

Ayrıca hâkimin kararını dayandırdığı, 5651 sayılı İnternet ortamındaki yayınlarla ilgili Yasa'nın 9. Maddesinin de hukuksal açıdan sorunlu olduğunu hatırlatayım. Anayasa Mahkemesi, 'yapısal sorun' tespit ettiği bu maddenin uygulanmasıyla 'ifade ve basın özgürlüklerinin ihlal edildiği'ne karar vermişti.

Ama AYM’nin bu kararıyla ilgili yasa koyucu hâlâ harekete geçmediği gibi sulh ceza hâkimlikleri de bu karar yokmuş gibi davranıyor."