Menajer mühendisliği!

Avrupa Futbol Şampiyonası ve Olimpiyat derken; kendi kendimizi yediğimiz ve kendi yağımızla kavrulmaktan ziyade, küresel ölçekte ilişkilerle kendine çıkar sağlayan mutlu bir azınlık için kulüplerimizi yiyip bitirdiğimiz gerçeklerimizle yeniden uğraşmaya ve oynamaya başladık. Neyse ki Avrupa kupalarında maçlarımız var!

Menajer mühendisliği!
31 Ağustos 2024 - 18:04

Hani, bir şeylerin doğru olmadığını ve bu yanlışlarla bir yerlere gitmemizin mümkün olmadığı anlatmak için sayfalarca yazı yazmamıza gerek kalmadan bir iki maçla her şeyin açığa çıkması, yazmaktan ve anlatmaktan daha gerçekçi bir yüzleşmeye neden oluyor.

Özellikle üç büyüklerin ve Trabzonspor’un iki üç katı düşük bütçelerine sahip takımlar nasıl oluyor da bu bizim takımlarla başa baş oynayabiliyor veya eleyebiliyor? Futbolun sadece hakemler üzerinden bir manipülasyondan ibaret olmadığını ve konuşulması gereken taktik, teknik ve sistematik bütünlük içinde bir felsefenin ve prensipler silsilesinin olduğunu anlamak ya da en azından anlamaya çalışmak bu maçlar sayesinde çok net belirginleşiyor.

Young Boys’un hocasının dediği gibi kadro maliyetinin ancak Icardi’nin tüm maliyeti kadar olan bir takımın, sahada futbol adına yapılması gereken her şeyi bir disiplin altında taktiksel bütünlüğe sadık kalarak yapması herhalde en belirgin detay oluyor. Okan Buruk’un yöresel istatistik değerlerin arkasına sığınarak çok başarılı olduğunu anlatmaya çalışmasının hiçbir karşılığının olmadığı Kopenhag, Slavia Prag ve Young Boys maçlarında çok net ortaya çıktı. Kimse kimseyi kandırmasın…

∗∗∗

Young Boys sadece tur atlamadı, her iki maçta da oynadığı futbolla aldığı galibiyet üzerinden futbol adına olması gereken her şeyi yaparak bir değer ortaya koydu. Beşiktaş’ın ikinci maçta elde ettiği sansasyonel skor, rakibinin 4 katı bonservis bütçesine sahip olmasına rağmen maç öncesi beklenmedik bir skor olarak değerlendirilebilinir. Özellikle Galatasaray’ın Young Boys’a elenmesinin kaygısı, iyi bir konsantrasyonun yanında bir tedirginliğe de neden oldu. Ama 5-1’lik skor ile gruplara kalmayı başarması önemliydi.

Artık takımların kadrolarını 15 kişilik bir bütünlük içinde yapmaları gerekiyor. Bu kadro mühendisliği olarak tanımlanır. Ama, özellikle Avrupa kupa maçlarında ve ligde gördük ki oyun ve sonuçlar bakımından yapılan şeyin aslında menajerlik mühendisliğine evrilerek, olması gerekenden ziyade olmaması gereken yönelme söz konusu. İşte istifa eden Kayserispor Başkanı Ali Çamlı’nın açıklamaları…

Berna Gözbaşı döneminde, Beşiktaş’ta Umut Güner ve Jorge Mendes transferlerinde Beşiktaş’ta görev yapan Ali Naibi’nin kulübün sportif direktörü olarak göreve getirildiğinde yapılan sözleşmesine de değinen Çamlı: “Ali Naibi’nin sözleşmesini basitçe anlatayım; burada durma zorunluluğu yok, istediği tatile gider parasını kulüp öder, çocuğu varsa özel okulda okutulur parasını kulüp öder, villada oturma şartı vardır, yüzde 100 prim alır ve teknik adam kadar da maaş alır. Siz gördünüz mü böyle bir sözleşme? Ve bu adamın 3 yıllık sözleşmesi var” diye konuştu. Ve bir transfer için yaptığı açıklamada:

“O zamanki teknik direktörümüz Hikmet Karaman Bertolacci’yi istedi. Ben de Süleyman Hurma’yı aradım. ‘Gaziantep FK 1 milyon avro verdi, vermedim ama Kayserispor benim kulübüm’ dedi. Ben Berna Gözbaşı, Süleyman Hurma ve Bertolacci’nin menajeriyle oturduk. ‘Sende kaça oynuyor?’ dedim ‘650 bin euro’ dedi, ‘bize 651 dese’ olmaz dedik.

Berna Gözbaşı aradı geldim tesiste Bertolacci ile burada oturuyor. ‘Dediğimiz şekilde mi oldu?’ dedim ‘valla dediğin dışında bir şey olmadı aynısı gibi oldu’ dedi. Muhasebecimizi aradım 1 milyon 250 euro maaş, 750 bonservis, 3,5 yıllık sözleşme artı menajerlik parası. Muhasebecimiz ‘bu kulüp batar’ dedi.”

∗∗∗

24 yıldır ülkedeki tüm kulüplerde, kulüp yönetme stratejisi buna göre belirleniyor: Menajerlik Mühendisliği… Samet Aybaba’nın “Ben artık kaldıramıyorum bu işi” diyerek, çekincelerini ortaya koyduğu konuya gelelim. Beşiktaş Ndour’u kiralık olarak kadrosuna kattı. Hatırlayanlar olur, yeni yönetim göreve geldiğinde ilk transfer olarak PSG’den Ndour olacağı söylerken, birden-Mendes’in takımı Braga’ya kiralandı ve transferlerinde bonservisine para ödenmemiş olan Al Musrati’de Braga’dan Beşiktaş’a 1 milyon avro kiralama bedeliyle geldikten sonra, ilk maçında on dakika oynamasının hemen akabinde satın alma opsiyonu kullanılarak 11 milyon avroya transfer edildi.

Ege ve Salih varken sadece Ndour transferi yeterli olurdu ki o da Ege ve Mustafa gibi gelecek için yatırım yapılabilecek bir oyuncu. Muçi’ye verilen 10 milyon gibi 12 milyon avro para da harcanmazdı. Eğer bir mevkiye doğru olarak yapılması gereken ve kıyas açısından örnek olacak transferden bahsedeceksek İmmobile ve Rafa Silva transferleri iyi ve doğru örnektir.

Beşiktaş’ın şampiyonluk yarışında ve Avrupa grup maçlarındaki rakipleri yüksek oyuncu kalitesine sahip takımlar. Özellikle Avrupa takımları aynı zamanda iyi savunma ve hücum organizasyonuna sahip takımlar olacağından dolayı, Beşiktaş’ın gerçek anlamda bir 6 numaraya ve arka dörtlünün zaaflarını kapatacak orta alanda iyi bir savunma organizasyonuna ihtiyacı var. Çünkü bütün yük Gedson’un üstünde. Beşiktaş ön taraftaki kaliteyi arka tarafta dengelemek zorunda.
Müslüm Gülhan
birgün.net

 


YORUMLAR

  • 0 Yorum