Ortadoğu'da Gyges yüzüğünü kim buldu?

Lord Acton olarak bilinen tarihçi John Dalberg-Acton: İktidarın, hele bir de sadece tek kişinin egemenliğine verildiğinde... Ne kadar tehlikeli olduğunu anlatabilmek için:

Ortadoğu'da Gyges yüzüğünü kim buldu?
14 Ekim 2023 - 11:16 - Güncelleme: 14 Ekim 2023 - 18:41

“Güç yozlaştırır, mutlak güç mutlak yozlaştırır” demişti...

İsrail Başbakanı Netanyahu, Erdoğan’a verilen yetkilere özenmiş olmalı ki...

Daha fazla güç sahibi olmak...

Ülkeyi tek başına ve dilediği gibi yönetebilmek için anayasa değişikliğine girişti...

Tabii ki demokrat kamuoyunun tepkisiyle karşılaştı...

Hamas’ın yaptığı aptalca saldırıdan haberi var mıydı yok muydu bilemem...

Ancak...

Pek çok Ortadoğu uzmanına göre:

“15 Temmuz nasıl ki Erdoğan’ı tek adamlığa taşıdıysa, bu saldırı da Netanyahu’yu tek adamlığa taşıyacak...”.

Ben ise bu saldırının Netanyahu’nun siyasi hayatının sonu olacağı kanaatindeyim...

“Nasıl yani?.. Hani aynı sebep aynı sonucu doğuruyordu?” diye sorabilirsiniz...

O, fizik kuralları için geçerli...

Sosyal olaylar için değil...

Bu vesileyle...

Daha önce de bu sütunlarda anlattığım (03 Ekim 2021, KORKUSUZ) Platon’un Devlet isimli eserinde yer alan “Gyges’in Yüzüğü” öyküsünü kısaca hatırlayalım...

Gyges, Lidya kralının hizmetinde bir çobandır.

Günün birinde:

Bir kasırga veya deprem yüzünden yer çatlar...

Ve...

Hayvanların otladığı yerde derin bir yarık açılır...

Bu yarığın içine inen çoban Gyges, orada:

İçi oyuk, üstü delik deşik, tunçtan bir at bulur...

Eğilip atın içine bakar...

İnsan boyundan büyük, parmağında altın bir yüzük olan insan ölüsü görür...

Bu yüzüğü alıp yukarı çıkar...

Çobanlar her ay sonunda Kral’a hesap vermek için toplanırlarmış...

Çoban Gyges toplantıya, avucunun içinde tuttuğu bu yüzükle gelir...

Otururken...

Avucunun içinde tuttuğu yüzüğün taşını farkına varmadan saat yönünde çevirir...

Bunu yapar yapmaz...

Diğer çobanların şaşkın bağırışlarını ve...

Adını seslenerek nereye gittiğini sorduklarını işitir...

Görünmez olduğunu fark eder...

Avucunun içindeki yüzüğün taşıyla oynarken (Saatin tersi yönde çevirir) yine görünür olur...

Böylece Gyges:

Yüzüğün tılsımını keşfeder...

Yüzüğün taşını içeri çevirince görünmez oluyor, düzeltince görünüyor...

Bunun üzerine görünmez olarak saraya girer...

Sarayda kraliçeyi baştan çıkartır...

Kraliçe’nin de yardımıyla Kral’ı öldürüp yerine geçer... (Devlet, 359).

İzninizle bugün bu konuyu biraz daha açarak anlatmak istiyorum...

Günün sözü

Bir ülkenin gerçekten özgür olup olmadığına karar vermek için en kesin ölçü, azınlıkların sahip olduğu güvenlik miktarıdır.

Lord Acton

SİYASET Mİ SİYASETÇİ Mİ KİRLİ?

Benim bilebildiğim kadarıyla, Platon’un “Gyges’in Yüzüğü” isimli öyküsünden etkilenen ilk yazar/filozof J. J. Rousseau (18. yüzyılın ikinci yarısı).

Vasiyetname niteliği taşıyan eserin adı:

“Yalnız Gezer...”.

İnsanın doğal hâlindeyken iyi bir birey olduğuna inanan Rousseau;

“Bireyin kötüleşmesi, kötülüğün var olması, toplumsallaşma ve özel mülkiyet hakkının kabulüyle başladı” diyordu...

Platon’un öyküsündeki çoban Gyges’in; kişiyi görünmez kılan yüzüğü bulmadan önce iyi bir insan olduğuna dikkat çeken Rousseau...

Çoban’ın:

Krallığın çıkardığı bütün kanun ve kurallara uyduğunu...

Ancak...

Gyges’in Yüzüğünün kendisini görünmez yaptığını fark ettikten sonra kötü bir insana dönüştüğünü hatırlatıp şöyle diyordu:

“Değerli olan doğa şartları dışında, toplum içinde yaşarken de temiz ahlâkı koruyabilmektir...”.

Bu çerçevede soruyorum:

Siyasetçileri kirleten şey siyaset mesleği mi?..

Yoksa siyaset mesleği:

İktidar gücünü ellerine geçiren siyasetçiler tarafından mı kirletiliyor?..

YÜZÜĞÜN DİĞER YÜZÜ

“Gyges’in Yüzüğü” isimli öyküden etkilenerek yazılan en ünlü eser ise:

1. R. R. Tolkien’in 1955’te “Yüzüklerin Efendisi” başlığıyla ve üç cilt halinde (Yüzük Kardeşliği, İki Kule ve Kral’ın Dönüşü) yayımlanan romandır...

1. R. R. Tolkien’e gelince...

Yazara göre güç:

Kötü insanı daha da kötüleştiriyor...

Ancak...

Eğer genetiğinde iyilik varsa:

O kişiyse her şeye rağmen kötülerle mücadele ediyordu...

Tolkien’in romanlarında anlattığı da buydu...

Ve inanıyordu ki:

Sihirli yüzük, genetik olarak kötü olan insanların eline geçmemesi için...

Onu:

İyi insanlar eliyle önce koruyup...

Sonra da...

Ancak yok edilebileceği Mordor’a götürmek...

Sonsuza kadar kullanılamaz hale getirmekti...

17/25 İSRAİL’DE OLSAYDI

Canlarım...

Her sosyal olay, yaşandığı toplumun:

İnanç...

Siyaset...

Ekonomi...

Eğitim...

Ve...

Kültür yapısına göre farklı sonuçlar doğurur...

Yani:

Bizde gerçekleşen bir olay İsrail’de aynı sonuca sebep olmaz...

Meselâ 17/25 benzeri bir yargı eylemi İsrail’de de

aynı vurdumduymazlıkla karşılanabilir miydi?..

Demek istemem o ki:

İsrail kurumsal yapıların ve demokrat kamuoyunun çok

güçlü olduğu bir ülke...

Ve:

İsrail Devleti ile kamuoyugüç zehirlenmesine izin ve imkân vermez...

HAYDAAAAA...

Biden’ın halt etmesinden(!) sonra bir başka “halt yeme” eylemi de:

(AKPM) Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nden geldi...

AKPM, tutuklu yargılanan ve ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan iş insanı Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasını isteyen bir rapor ile:

“Magnitsky mevzuatı” ve diğer yasal araçları devreye soktu...

Ve...

Kavala’nın serbest bırakılmamasında rolü olan Türk yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören karar tasarısını18’e karşı 44 oyla kabul etti...

Haydaaaa!..

Bir bu eksikti...

Halbuki bölgenin “en demokratik, hukuka en çok saygı duyan siyasi ve bürokratik kadroları” burada...

Bu dallamalar bu güzel insanlardan ne istiyor olabilirler ki?..

Sakın bizim iktidarımızı kıskanıyor olmasınlar?..

ZOR DURUMDA

Haber:

Biden’ın da imzasının yer aldığı Beyaz Saray açıklamasında, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki operasyonlarının bölgedeki barışı, istikrarı ve güvenliği tehdit ettiği, IŞİD ile mücadeleyi zayıflattığı öne sürüldü...”.

Ne diyordu Aziz Nesin?..

“Du bakali n’olcak?..”.

Yani:

Tarzan zor durumda...

NE YAPARDINIZ?..

Herbert G. Wells aynı konuyu işleyen “Görünmez Adam” isimli romanı:

1897 yılında yayımlandı...

Wells romanında:

Görünmezliğin sırrını bulan Dr. Griffin’in yaşadıklarını...

Nasıl kötü birine dönüştüğünü...

Sahip olduğu gücü nasıl istismar ettiğini...

Ürettiği iksirin kendisini nasıl kontrolden çıkardığını anlatıyordu...

Ve...

Dr. Griffin sonunda soruyordu:

“Siz böyle bir iksiri üretseydiniz, ne yapardınız?..”.

Düşün bakalım:

Ne yapardınız?..


MEMDUH BAYRAKTAROĞLU

YORUMLAR

  • 0 Yorum