Rusların gizli Suriye planı ne? Serdar Turgut'tan çarpıcı analiz

Habertürk yazarı Serdar Turgut "Ruslar gizli Suriye planıyla şimdi çok daha güçlü geliyor" iddiasında bulundu.

Rusların gizli Suriye planı ne? Serdar Turgut'tan çarpıcı analiz
22 Şubat 2018 - 09:19
Habertürk yazarı Serdar Turgut bugünkü köşesinde "Ruslar gizli Suriye planıyla şimdi çok daha güçlü geliyor" iddiasında bulundu.

Serdar Turgut'un o iddialarının yer aldığı yazısı şöyle:

RUSYA, üzerinde çalıştığı büyük Suriye planının ana maddelerini Amerika’yla kesinleştirmeye hazırlanıyor. Afrin, Fırat’ın doğusu ve Deyrizor’u da kapsayan üç aşamalı planın ana hatlarını görüşmek üzere tüm Ortadoğu stratejisinin ve Suriye bağlamındaki Kürt politikasının ana mimarı olan Vitaly Naumkin 27 Şubat’ta Washington’a geliyor.

Georgetown Üniversitesi’nde Amerikan dış politika elitlerinin yetiştiği School for Foreign Service tarafından düzenlenen yemekli toplantıya sadece davet edilenler katılabiliyor, konuşulan her şey de “off the record” olacak.

TÜRKİYE BEKLENİYORDU

27’si akşamüstü yemek, saat 18.45’te Georgetown Alumni House’ta veriliyor. Vitaly Naumkin 19.00’da konuşmasına başlayacak ve tartışma bölümünden sonra yemek 20.30’da bitecek.

Rusların, Amerika’da da olumlu karşılanacağından emin olduğu anlaşmanın ana hatları aslında Naumkin tarafından kasım ayında Washington’da tartışılacaktı. Ancak Moskova bunun o dönemde tartışılmasının Türkiye açısından erken olduğunu düşündü ve ziyareti erteletti. Şimdi ise bu büyük planı tartışmak için Ruslar çok daha güçlü geliyorlar.

Zeytin Dalı Operasyonu’nun Rusya’yla daha önce konuşulduğu gibi bir aşamaya getirilmesinden sonra Putin artık büyük oyunun ana hatlarını Washington’un dış politika elitlerine de anlatmanın zamanının geldiğine karar verip Naumkin’i 27 Şubat’ta Washington’a gönderiyor. Naumkin’in konuşmasından hemen sonra Trump ve Putin’in Suriye’nin geleceği üzerine uzun bir telefon görüşmesi yapması da bekleniyor.

BÜYÜK OYUN

Rusya’nın stratejik hamlelerini iyi takip eden uzman Amerikan kaynaklarına göre, Naumkin’in “Suriye’de barış için imkânlar; Rusya’nın çıkarları ve rolü” başlıklı konuşmasında tartışmaya açacağı ve bir süredir Amerika’nın ilgili yönetim birimleriyle de konuştuğu plan şu ana noktalardan oluşuyor.

1- Amerika’ya göre Rusya, Zeytin Dalı Operasyonu öncesinde Türkiye’yle konuştuğunda Afrin şehrine girilmesi gerekmeden Türkiye’nin sınır güvenliğinin sağlanacağını biliyordu. Rusya için önemli olan, Türkiye’nin o tehdidi ortaya koyacak askeri başarıyı göstermesiydi. Çünkü Rusya’nın nihai hedefi, bölgede Kürtler ile Suriye’nin anlaşmasını sağlamaktı.

2- Amerika, Rusya’yla yaptığı tüm görüşmelerde Afrin’den YPG güçlerinin çıkması gerekirse bunların Münbiç üzerinden Fırat’ın doğusuna geçirilmesini istedi. Ancak Naumkin’den önce Washington’a gizlice gelen ve benim bu köşede yazdığım Rusya’nın tüm istihbarat birimlerinin üst yöneticileri, bunun YPG’nin tamamen Amerika’nın kontrolüne bırakılması anlamına geleceğine ve buna izin verilmemesi gerektiğine Putin’i ikna etti.

3- Rusya, eğer Afrin’de Suriye ile Kürtler arasında bir anlaşma ve birlikte yaşama modeli oluşturulabilir ve modelin Türkiye’yi tehdit etmediği de gösterilirse bunun Fırat’ın doğusuna da model olabileceğini düşünüyor. Amerika ise Fırat’ın doğusu için, kabul edilmesi mümkün görülmeyen bağımsızlık harici bir planı net oluşturamamış, sadece DEAŞ’la mücadeleye kilitlenmiş durumda. Rusya’nın planında, Fırat’ın doğusu için Kürtlerle anlaşmaya varıldığı takdirde “Kuzey Irak modeli” çerçevesinde merkeze bağlı bir idari özerk yapı önerisi de var.

4- Deyrizor ise ancak bu aşamalar geçildikten sonra konuşulacak. Rusya, Suriye ile Kürtlerin enerji bölgesini birlikte yönetmesini ve enerji dağılımını iki tarafın ihtiyaçları doğrultusunda yapmasını düşünüyor.

5- Kültürel ve idari özerkliğe kadar gidebilen bu modelde ayrıca Kürt silahlı milislerinin Suriye ordusuyla birlikte çalışması da düşünülüyor. Örneğin, Fırat’ın doğusunda Türkiye sınırının güvenliğini sağlamakta Suriye askerinin aktif rol alması var kafalarda.

EĞER BU OLURSA...

Esas mimarının Rusya olduğu, Amerika’nın DEAŞ sonrası ne yapılacağına yönelik net bir planı bulunmadığı için kabul edeceği düşünülen model bu şekilde uygulanırsa, özetle şunlar olacak:

- Suriye’nin bölünmezliğini savunan ve kuzeyde bir terör koridoru istemeyen Türkiye, istediklerini almış olacak. Afrin bölgesinin batısından başlayarak Irak sınırına kadar güney sınırının güvenliği de garanti altına alınmış olacak.

- Amerika’nın üzerinde çalıştığı bağımsız Kürdistan projesi rafa kalkacak.

- Türkiye’nin zaten işbirliği içinde olduğu Rusya, bölgede daha da önemli aktör haline gelecek. Amerika’nın İran’a bağlı milisler ile YPG milislerini çarpıştırma hayali de rafa kalkacak.

- Süreç iyi yönetilirse, ileride Kürtler ile Suriye’nin arasının tekrardan bozulma ihtimali açık bırakılmış olsa da bölgeye özlenen bir barış getirme şansı doğacağı düşünülüyor.

Tabii Washington’daki yönetim birimleri arasında dağınıklık var. Bu plana, ilgili birimlerden en az birinin tepki vermesi ihtimali de bulunuyor.

Serdar Turgut / Habertürk

YORUMLAR

  • 0 Yorum