Rüyanın Temelinde Yatan Gerçeklikler

Kendini net bir biçimde göstermeyen, maske takarak belirsiz bir düzen içinde uykumuzun gölgeli koridorları arasında dalgalanan ve konuşmak yerine sadece sembolik bir dil kullanan o dünyayı ne yaparsak net bir şekilde algılayabiliriz?

Rüyanın Temelinde Yatan Gerçeklikler
24 Aralık 2017 - 22:07
Rüyanın anlaşılmaz sembolik dilini uyanık benliğimizin diline çevirecek ve büyüyü bozacak şifrenin anahtarını bulmak öyle görünüyor ki sihirbazlık ya da kahinlere özgü bir sezgi gerekiyor.Ama Freud, psikoloji atölyesinde ruhun tüm kapılarını açan maymuncuğa sahip...Neredeyse hiç şaşmayan bir yöntem kullanıyor.En karmaşık olgulara ulaşmak istediğinde daima en ilkel olandan yola çıkıyor.Nihai biçimin yanında her zaman ilkel biçimi koyuyor.Çiçeği kavrayabilmek istiyorsa öncelikle köklerini inceliyor.Bu nedenle, Freud, rüya psikolojisi uygulamasında, belli bir kültürel olgunluğa erişmiş aydın yetişkin yerine çocuklarda başlıyor.Çünkü çocuk bilincinin alt dünyasında yan yana dizilmil olgu sayısı henüz azdır, düşünce çemberi sınırlı ve çağrışım yetisi zayıftır, yani rüyalarının malzemesi daha anlaşılırdır.Çocuk rüyasında, oldukça ince olan düşünce zarını geçip de ruhsal duygu temellerini görmek için rüya yorumlama sanatını en alt seviyede bilmek yeterli olacaktır.



 





       Bir çocuk çikolata dükkanının yanından geçmiş, ebeveynleri de ona çikolata almayı reddetmiş olsun - bu durumda çocuk rüyasında çikolata görecektir.Çocuk beyninde heves edilen şey, herhangi bir süzgeçten geçmeden ve başka renklere bürünmeden rüyada imgeye, isteğe dönüşür.Çocuk ruhunda henüz herhangi bir zihinsel ya da ahlaki tereddüt, mahcubiyete ya da bilince dayalı bir kilitlenme durumu yoktur; herhangi bir şekilde öngörüde bulunamaz ya da kendi dışında birinin görünüşü dikkate almaz.Bir çocuk nasıl dış görünüşünü, bedenini her insana utanma duygusundan arı bir halde çıplak olarak sergilemekten çekinmezse, aynı yansızlık içinde arzularını da gizlemeden rüyalara yansıtır.

     Sonuç olarak, rüya gibi karmaşık duyguları anlayabilmek ve yorumlayabilmek için, psikologların sıkça başvurduğu en ilkel yoldan, çocukluğumuzdan başlamak gerektiğini vurguluyor Sigmund Freud.

 

 

Yazıyı Oku

YORUMLAR

  • 0 Yorum