Sahte ikametgah vurgunu!..

Değerli okurlarımızdan, her gün e- postama feryat, dert, sorunlar içeren ve “ne olur sesimizi duyurun” diyen mektuplar geliyor. Takdir edersiniz ki, Ankara gazetecisi olarak yerine getirmem gereken rutin habercilik görevlerim var. Fırsat buldukça mektuplarınıza yer vermeye gayret gösteriyorum.

Sahte ikametgah vurgunu!..
09 Eylül 2022 - 09:54

Öyle mektuplar okuyorum ki, kaleme alamadığım zaman uykularım kaçıyor, vicdan azabı çekiyorum. Ama beni esas derinden üzen konu, insanlarımızın devlet kapılarından ümidini kesip çareyi gazete köşelerinde araması!..

Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte okullarda karşılaşılan sorunlarla ilgili bugünlerde çok mektup gelmeye başladı. Yerelden genele sorunun ortak olduğunu bildiğim ve güncel olduğu için – onlardan birine- Doç. Dr. Mustafa Şahin’in anlattıklarına aynen yer veriyorum;

-2022-2023 Eğitim Öğretim yılı açılıyor. İstanbul’un Beşiktaş’ında en mühim mahallerinden biri olan Konaklar Mahallesi’nde ortaokul sınıfları 50-60 kişiden oluşuyor. Bu mevcutlar geçen yıl okula başlayanlar için 40-45 öğrenci idi. Fakat bu yıl sınıf mevcutları iyice arttı. Bunun, tespit edilen 2 sebebi var:

1.si: Semtin yıllardır eğitim-öğretime açık olan ikinci ortaokulu olan İsmail Tarman Ortaokulu İmam-Hatip Ortaokulu’na dönüştürüldü. Söz konusu İmam-Hatip Ortaokulu’nda sınıflar 15-20 kişilik. 13 kişilik sınıf mevcudu olduğu bile söyleniyor. Bu hak mıdır? Reva mıdır? Bir tarafta sınıflar askeri koğuşlardan beter 50-60 kişilik sınıflarda öğrenim görmeye zorlanırken diğer taraftan öğrenciler 15-20 kişilik İmam-Hatip sınıflarında öğrenim görüyor. Üstelik kalabalık sınıf problemi İstanbul’un ve Türkiye’nin bir çok devlet okulunda kronik hale gelmiştir. Öte yandan mahalleli tarafından tekrar düz ortaokula dönüştürülmesi için açılan davalar kazanılmış olmasına rağmen “dava” anlayışı ile tekrar ortaokula dönüşümün sağlanmadığı veliler tarafından dile getiriliyor. Bir eğitimci-yazar düşünürümüz tarafından yapılan değerlendirmede; düz okullarda kalabalık sınıf ortamının, veli ve öğrenciler üzerinde mobing etkisi meydana getirilmesinin bilinçli bir tercih olduğu ifade edilmiştir.

2.si: Daha yapısal bir problem… Bir anlayış noksanlığı… Uzak ilçelerden çocukların –kaliteli eğitim verdiği saikiyle- sahte ikametgahlarla kayıt hakkı kazanılması. Duyumlar korkunç… Mahallede ikamet eden alt eğitim grubuna mensup kişilerin (daha ayrıntı mevcut ama rencide etmekten imtina ediyoruz) adreslerinde 7.000-8000 TL. bandında misafir olarak gösterilmesi sonucu hiç de adresi düşmeyenlerin kayıt hakkı elde etmesi. Bazı velilerle yapılan görüşmelerde; bu konuda okul idarelerini bağış almak için kasten göz yumulduğu şeklinde suçlarken bu durumun gerçeği yansıtmadığı uzak ilçelerden bile gelenler olduğu, bu durumu önlemek için kolluk kuvvetlerine yazı bile yazıldığı ancak yapılan kontrollerde –kapıdan soruluyor- mesken sahibinin “misafirimdir, uzun süreli ikamet edecekler” demeleri üzerine yasal olarak okula kayıt hakkı konusunda herhangi bir engel olmadığını tespit ettik. Şimdi Ey bu ülkeyi yönetme iddiasında bulunanlar! Akut önlemler alın. En azından ilçe sınırlaması getirin. Okulun kayıt düştüğü bölgede ikamet eden gerçek hak sahibi öğrencilere yazık değil mi? Onların kul hakkı yok mu?

-Öte yandan velilerle yaptığımız görüşme esnasında duruma tepki gösteren ve isminin verilmesini istemeyen bir öğretmen; “Peki bize yazık değil mi? 50-60 kişilik sınıflarda kime faydalı olalım? Bu çocuklar bu kalabalık mevcutlar arasında ezilip gitmez mi? Paydosa kadar bağırmaktan enerjimiz kalır mı?” şeklinde durumlarını özetledi. Biz de cevaben; “Hocam, şimdi öğrencilerin problemlerini konuşuyoruz. Zaten devlette çalışan kimse dikkate alınmaz. Öğretmeni zaten gören yok” şeklinde cevap verdik.

★★★

Şimdi önerilerimize gelelim:

1. Sizler dindarsanız, bizler de dindarız, İmam-Hatiplere karşı filan değiliz. İmam-Hatipler sizin babanızın malı değil. Bizim de geleceğimiz onlar. Fakat kaliteli eğitim yapın. Tıp, Hukuk fakültesi kazandıran İmam-Hatipleri geri istiyoruz. İsmail Tarman Ortaokulu, İmam-Hatipleşmeden önce kolej kalitesinde okuldu. Mezunları Beşiktaş’ın dahası Türkiye’nin sayılı okullarından Kabataş, Sabancı, Beşiktaş, Atatürk Anadolu liselerine rahatlıkla yerleşiyordu. Şimdi oraların semtinden bile geçen öğrenci var mı? Bu mu eğitim kalitesi? Bu milletin çocuklarına yazık ettiğinizin ne zaman farkına varacaksınız?

2. Demiştik ya bizler de dindarız. Din- İslam babanızın malı değil. İmam-Hatipler gerekli fakat bu çocukların haklarına girip tepeden inme kaliteli bir okulu kalitesizleştirerek bu işler olmaz. Gelin kim samimi Müslüman görelim. Beşiktaş Rezidanslarla dolu. Onların iki katını kiralayalım. Hem de parasını cebimizden verelim. Kaliteli bir İmam-Hatip Ortaokulu yapalım. Yeni açılan devasa Levent Camisi’nin alt bölümlerine İmam-Hatip sınıfları açalım. Dahası Beşiktaş Konaklar’da bulunan Ahmet Akyıldız Camisi’nin alt bölümleri tamamen boş. Oraları İmam-Hatip sınıfları yapalım. Parasını veliler olarak biz cebimizden verelim. En büyük ibadet işte bu… Hiç bir şey yapamıyorsanız İsmail Tarman İmam-Hatip Ortaokulu’na düz ortaokul sınıfları açalım. İsteyen veli düz ortaokula isteyen veli İmam-Hatip Ortaokulu’na öğrencisini yazdırsın. Fakat ne olur bu çocukların haklarına girmeyin. Bugünün çocukları hepimizin geleceği… Allah “kul hakkı ile huzuruma gelmeyin” derken çocukları hariç mi bıraktı… İşte bu eğitim-öğretim yılının en kazık sorusu: Bu öğrencilerin kul hakkı yok mu?

-Öte yandan İktidara talip (biz ittirmesek hiç niyetiniz yok ama) olan muhalefet partilerine; İktidar bu meseleyi çözemezse (!) lütfen bu problem kangrenleşti, ne olur acilen İsmail Tarman Ortaokulumuzu geri verin. Fakat iktidar partisi gibi yapıp İmam-Hatip Ortaokulu öğrencilerini sokağa atmayın.
Ahmet Takan -korkusuz.com.tr

★★★

Ulu Tanrı,  tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.

YORUMLAR

  • 0 Yorum