Türkiye'ye karşı 4'lü çıkış

Kahire’de toplanan Fransa, Mısır, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi dışişleri bakanları, Türkiye ile Libya’nın iki ülke arasındaki deniz sınırlarını belirleyen anlaşmayı tanımadıklarını duyurdu. Akdeniz’deki gerilimi daha da tırmandıracak karara tepki gösteren Ankara, Kahire’de alınan kararın bütünüyle gerçek dışı tezlere dayandığını açıkladı

Türkiye'ye karşı 4'lü çıkış
11 Ocak 2020 - 13:30
Fransa, Mısır, Yunanistan, İtalya ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Dışişleri bakanlarının katılımıyla Mısır'ın başkenti Kahire'de toplanan 5'li Kahire Zirvesi'nde Türkiye ile Libya arasında imzalanan Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat'a karşı radikal bir karar çıktı.



Kahire'deki toplantının sonuç bildirgesinde Türkiye'nin Libya hükümetiyle imzaladığı anlaşmanın yok hükmünde ve geçersiz olduğu iddia edildi. İtalya'nın imza atmadığı, dört imza ile yayınlanan bildirgede Mısır, Yunanistan, Fransa ve Kıbrıs Rum kesimi, "Türkiye'ye Doğu Akdeniz'de daha geniş alanlarda hak iddia etme izni veren iki ayrı anlaşmanın bölgesel istikrarı daha da zayıflattığı ve anlaşmaları 'geleceği olmayan ve geçersiz' anlaşmalar olarak gördüklerini" açıkladı. Dört bakanın imzasıyla yapılan ortak açıklamada, "Üçüncü devletlerin egemenlik haklarını ihlal eden bir nitelik taşıyan bu anlaşma, deniz yasalarına aykırıdır ve herhangi hukuki bir sonuç içermemektedir" ifadeleri kullanıldı.



Türkiye'ye BM'nin "tüm yabancı askeri desteği ve silah yardımını" yasaklayan Libya kararına uyma çağrısı yapan dört ülke, Akdeniz'deki tüm devletlerin egemenliğine tam saygı duyulması gerektiğini vurguladı. Açıklamada, "Bu çerçevede Türkiye'nin Kıbrıs açıklarında yürüttüğü petrol sondaj çalışmalarını kınıyoruz. Ankara'yı tüm yasa dışı arama faaliyetlerini derhal durdurmaya çağırıyoruz" ifadesi de yer aldı. Orijinal ismi, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Libya Devleti Ulusal Mutabakat Hükümeti Arasında Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat" Türkiye Cumhuriyeti ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) arasında 27 Kasım tarihinde imzalanmıştı. Türkiye bu imzayla BM tarafından tanınan ve Trablus'ta konumlanan meşru UMH'ye askeri destek vermeyi de taahhüt etmişti.



Bildirgeye Türkiye'den sert tepki



Kahire'de Mısır, İtalya, Fransa, Yunanistan ve Rum Yönetimi dışişleri bakanlarının katılımıyla düzenlenen Libya toplantısında alınan kararlara, Ankara tepki gösterdi. Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "8 Ocak'ta Yunanistan, Fransa, GKRY, Mısır ve İtalya dışişleri bakanlarının katılımıyla Kahire'de düzenlenen toplantının ardından Doğu Akdeniz'deki gelişmelere yönelik yapılan açıklama bütünüyle gerçek dışı tezlere dayanmaktadır" ifadesi yer aldı.



Türkiye'nin, Libya'nın meşru hükümeti ile imzaladığı mutabakat muhtıralarının uluslararası hukuka uygun ve meşru olduğunun altı çizilen açıklamada, "Bu mutabakat muhtıraları, ülkemizi ve Kıbrıs Türklerini Doğu Akdeniz'de yok saymaya çalışan taraflara bir cevap niteliği taşımaktadır. Esasen 8 Ocak tarihli açıklama, ülkemizin Doğu Akdeniz'deki adımlarının ne kadar haklı ve yerinde olduğunu da bir kez daha ortaya çıkarmıştır. Akdeniz'deki en uzun kıyı şeridine sahip Türkiye'nin bölge ile ilgili projelerde söz hakkı vardır. Doğu Akdeniz'i çatışma değil iş birliği sahasına dönüştürmek üzere, GKRY dışındaki tüm ülkelerle iş birliğine hazır olduğumuzu bu vesileyle bir kez daha ifade etmek isteriz" ifadeleri yer aldı.



Mehmetçik Libya mesaisine başladı



Öte yandan Türkiye, Libya ile imzalanan anlaşmanın maddeleri arasında yer alan askeri destek seçeneğini devreye koymuş durumda. Kısa süre önce bu konuda açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "askerlerimiz peyderpey Libya'ya gitmeye başladı" demişti. UMH unsurlarını eğitmek, koordinasyonu sağlamak ve harekât merkezi oluşturmak için Trablus'a gönderilen Türk askerleri, görevlerine resmen başladı. UMH askeri yetkilileri Libya'ya gelen Türk personelin görevlerini yerine getirmek için hazırlıklara başladığını duyurdu. Libya'ya yapılan 35 kişilik ilk askeri sevkiyat, ülkede koordinasyonu üstlenecek bir korgeneral öncülüğünde gerçekleştirildi. Ülkede gönderilen Türk askerlerinin koordinasyon ve eğitim görevini üstleneceği ve savaşmayacağı bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da dile getirildi. Erdoğan bu bağlamda, "Türkiye koordinasyonu üstlenecek. Asker savaşmayacak. Daha sonra gidecek askerler de orada herhangi bir çatışmaya girmeyecek. Yalnızca askerlerimiz hükümete bağlı güçlere eğitim verecek. Suriye'deki gibi olacak. Askerlerimiz orada koordinasyonu sağlayacak" ifadelerini kullanmıştı.



Gözler Sirte kentinde



Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne bağlı askerler ile darbeci Halife Hafter yanlısı gruplar arasındaki çatışmaların şiddetlenerek sürdüğü Libya'da meşru yönetimin başkenti Trablus'a 400 kilometre uzaklıktaki sahil kenti Sirte, geçtiğimiz günlerde Hafter güçlerinin kontrolüne geçmişti. Büyük güç mücadelesinin yaşandığı Libya'da Sirte kentini Hafter güçlerinin kontrolüne bırakmak istemeyen UMH, kenti geri almak için operasyon başlatmaya hazırlanıyor. Bu yüzden gözler Sirte'ye çevrilmiş durumda. Hafter cephesi de Sirte'yi kaybetmemek için bölgedeki güçlerine desteği artırmış durumda.



Ateşkes çağrısı olumlu karşılandı



Öte yandan Libya'nın meşru yönetimi UMH Başkanlık Konseyi, Türkiye ve Rusya'nın ateşkes çağrısını memnuniyetle karşıladığını açıkladı. UMH Başkanlık Konseyi'nden yapılan yazılı açıklamada, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin'in 8 Ocak'ta gerçekleştirdiği görüşmenin yakından takip edildiği ve "dost ülkelerin Libya'daki krize çözüm bulmak için attığı adımların memnuniyetle karşılandığı" belirtildi. Başkanlık Konseyi'nin açıklamasında, "Siyasi çözüm sürecini yeniden başlatacak, Libya Siyasi Anlaşmasının öngördüğü şekilde savaşı sona erdirecek her türlü girişimi memnuniyetle karşılıyor ve Birleşmiş Milletler himayesinde gerçekleşecek Berlin konferansını destekliyoruz" ifadeleri kullanıldı. UMH'ye bağlı Devlet Yüksek Konseyi de Türkiye ve Rusya'nın ateşkes çağrısını memnuniyetle karşıladığını açıklamıştı. Ateşkes çağrısına Hafter cephesinden ise olumlu bir açıklama gelmiş değil. Ancak Türkiye ile Rusya'nın ortak ateşkes çağrısından sonra Hafter'e bağlı güçlerin Trablus'a yönelik saldırılarında artış olduğu ifade ediliyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum