Ucuz gıda arar olduk

DİSK’in araştırması, emekçinin gelir kaybının ne kadar derinleştiğini ortaya koydu.

Ucuz gıda arar olduk
09 Temmuz 2020 - 10:43
Kaygısı artan ve gelir kaybeden işçi, zorunlu giderlerini bile karşılamakta zorlanır hale geldi. DİSK üyesi işçilerin yüzde 40’ı artık daha ucuz besinleri tercih eder oldu.



Kaygısı artan ve gelir kaybeden işçi, zorunlu giderlerini bile karşılamakta zorlanır hale geldi. DİSK üyesi işçilerin yüzde 40’ı artık daha ucuz besinleri tercih eder oldu.

Pandemi döneminde kredi kartı borçlarının arttığını, alt limiti bile ödemekte zorlandığını dile getiren emekçiler, iş kaybı durumunda en fazla bir geçinecek birikime sahip.

Dünyayı etkisi altına alan salgın nedeniyle duran işletmeler, azalan gelirler ve kaybedilen işler uzun bir süredir yazılıyor. Ancak, dün DİSK Ar tarafından hazırlanan rapor, gelinen noktaların boyutlarını ortaya koyması açısından kayda değer.

Pek çoğumuz, işten atma yasakları kalktığında işsizliğin daha da derinleşeceğini ve işe dönüşün çok daha zor olacağını, iktidarın yardım paketleri ile verdiği ücretsiz izin desteği ve kısa çalışma ödeneklerinin emekçinin gelir kaybını önlemeye yetmeyeceğini biliyorduk.

Ancak 3 bine yakın işçinin verdiği yanıtlardaki ayrıntılar, gerçeğin yakıcı boyutlarını ortaya koydu. En az asgari ücret alan ve büyük çoğunluğu 3 bin ve üzerinde ücret alan DİSK üyelerinin önemli bir bölümü ücret, bir bölümü fazla çalışma ve sosyal haklarında kayıplar yaşadı.

Net gelir kaybı yaşanan emekçilerin oranı yüzde 36. Yani her üç işçiden biri net gelir kaybı yaşadı. Bunun sonucu olarak temel gereksinimlerini bile kıstı, beslenmede bile daha ucuz olana yöneldi.

İş tehlikede

Görüldü ki, işçilerin ezici bir ağırlığı (yüzde 82’si) salgın nedeniyle ya kendisini ya da işini tehlikede hissediyor. Emekçi, sağlığı ile cüzdanı arasında bir ikileme itilmiş durumda. Üstelik sağlığını tercih etse, yarın işine geri döneceğinin bir garantisi yok ne yazık ki. Emekçilerin yarısından fazlası salgının hızını artıracağına inanıyor ve yine çok büyük oranda kişisel ekonomik durumu için büyük bir tehlike olarak görüyor.

Geliri yeterli olmayan emekçilerin doğal olarak tasarrufunun da olamayacağı tahmin edilebilir bir durum. Ancak gelirleri göreli olarak daha yüksek olan emekçilerin bile, işini kaybettiği anda geçinebileceği süre bir ay bile değil.

Bu koşullarda belki, şans eseri olarak ikinci bir dalga yaşamayacağız, belki büyük bir kesim işini kaybetmeyecek, çocuklar okullara geri dönecek, güvenli ya da güvensiz koşullarda çalışmayı sürdüreceğiz. Ama yalnız işimizi değil, başta kıdem tazminatı, örgütlenme hakkı, sözleşme hakkı, grev hakkı gibi kazanılmış bir dizi hakka göz konulmasının getireceği yüklerle baş etmek ve mücadele etmek zorunda kalacağız...

Sendikasızlar daha derin etkilendi

Salgının hem dünyada hem de ülkemizde halkın yaşamını derinden etkilediğini işçilerin yaşamını, sağlığını, işini ve gelirini de tehdit ettiğini dile getiren DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye tarihinin en büyük istihdam kaybı ve işsizlik dalgası ile karşı karşıya kalındığının altını çizdi.

Salgın nedeniyle istihdam ve iş kaybının 13 milyon düzeyine ulaştığını, geniş tanımlı işsizlik ve istihdam kaybı oranı yüzde 39’a ulaştığını hatırlatan Çerkezoğlu, “Salgın büyük bir istihdam depremine yol açtı, yüzlerce işyeri kapandı. Salgın yalnızca işsizliği değil aynı zamanda gelir eşitsizliğini, toplumsal adaletsizliği ve yoksulluğu daha da artırdı ve artırmaya devam ediyor. Sendikalı işyerlerinde salgının yarattığı olumsuzlukların varlığı, sendikasız ve kayıtdışı işyerlerinde çok daha vahim bir tablonun ortaya çıkmış olduğunun da kanıtı sayılabilir” dedi.

Saha verilerinde elde edilen bulguların daha önceki öngörüleri doğrular nitelikte olduğunu dile getiren Çerkezoğlu, salgının işçilerin sağlığı, geliri ve işini ciddi biçimde tehdit ettiğinin altını çizdi.

Alınan sağlık ve sosyo-ekonomik önlemlerin yetersizliğinin görüldüğünü anlatan Çerkezoğlu, salgına karşı akıl ve bilimle mücadele edilmesi gerektiğini belirterek yetkilileri, işçilerin ve çalışanların yaşadığı kayıpları giderecek sosyal ve ekonomik önlemleri acilen almaya çağırdı.

Genel İş: Alanlarda olmaya devam

Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 1 No’lu Şube’nin örgütlü olduğu Kadıköy, Ataşehir ve Kartal Belediyesi işçileri yaptıkları eylemlerle kıdem tazminatının fona devredilmesini protesto etti.

Temsilciler kurulunda aldıkları kararları hayata geçiren işçiler, ellerindeki en önemli hakkın devredilmesine karşı mücadeleyi büyütmekte kararlı olduklarını dile getirdi. Kartal Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü Baştemsilcisi Raşit Arıkboğa, alanda eylem yapma kararını geçen hafta yapılan temsilciler kurulunda aldıklarını ve bu eylemlerin başka şube ve bölgelere yayılacağını söyledi.

Bir diğer işçi Fatma Yasemin Mersin, kitlesel bir açıklama yaptıklarını, yürüyüş yapmalarının ise salgın gerekçesiyle valilik tarafından engellendiğini dile getirdi. Mersin “Bizim için önemli olan işçinin hakkını savunmak. Kıdem tazminatı birçok insanın gelecek garantisi. Bizler bu hakkımızı gasp ettirmeyeceğiz ve alanlarda olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

Olcay Büyüktaş

[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum