Aydın İZBUDAK

Aydın İZBUDAK

HAYATIN İÇİNDEN HİKAYELER
[email protected]

Anneciğim , dedi. Ben gidiyorum!

18 Mayıs 2020 - 20:17

 Buraların da Selanik gibi olma ihtimali vardır… Ben gittikten sonra yanılıp da sokağa çıkmayın… Benim işim mühim… Bu işte muvafak olabilmem için huzuru kalple çalışmam lazım… Beni merak ve endişede bırakmayın… Giderken gözüm arkada kalmasın! Elimi, ayağımı bağlamayın! Memleket için çalışırken sizden yana bir üzüntüye düçar olmak istemem…

Annem heyecandan düşüp bayıldı… Doktor Rasim Ferid Bey’i çağırdık… O ilaç, bu ilaç derken annem biraz kendisine geldi…

O gece sabaha kadar uyumadık… Konuştuk… Dertleştik…

Ertesi gün, araba kapıya dayandı… Annemle ağabeyimin birbirlerine vedaları çok hazin oldu… Sarıldılar… Öpüştüler… O, annemin ellerini tekrar tekrar dudaklarına götürdü… Annem, ağabeyimin boynuna sarıldı…

....

Beni bağrına bastı… Veda etti. Merdivenleri atlayarak aşağı indi…

O biraz sonra arkadaşlarının refakatinde arabasına binip kapıdan uzaklaştığı zaman, biz pencerelere yığılmış, gözyaşı döküyorduk…

Bizi gene annem teselli etti… Sert bakışlarını bana çevirerek:

-Sen asker kardeşisin, dedi. Ayıp, ağlanır mı hiç askerin ardından!.. Üzüntünü kimseye belli etme… Misafirlere şerbet ez… Memleketi için giden insan ölse bile ardından ağlanmaz!...

Tam üç gün üç gece telefonumuz çalmadı…

Halbuki ağabeyim evde iken sık sık telefon çalardı…

….

Üç gün sonra bir telgraf aldık:

“Samsun’a çıktım, sıhhatteyim, merak etmeyin – Mustafa Kemal”

Kaynak: Makbule Atadan Anlatıyor, Ağabeyim Mustafa Kemal / Şemsi Belli, 1959...


Görüntünün olası içeriği: 2 kişi, yakın çekim

YORUMLAR

  • 0 Yorum