Aydın İZBUDAK

Aydın İZBUDAK

HAYATIN İÇİNDEN HİKAYELER
[email protected]

Dünyada rekabet adına verilebilecek örneklerden biri olan bu hikaye

05 Şubat 2022 - 11:35

Dünyada rekabet adına verilebilecek örneklerden biri olan bu hikaye Almanya’nın Herzogenaurach kasabasında başlar. Birinci Dünya savaşından mağlup çıkan Almanya büyük bir ekonomik kaosa sürüklenir. Ayakkabıcılık yaparak hayatını kazanan baba Dassler’in iki oğlu vardır:
Adolph ve Rudolph. Babaları öldükten sonra, baba mesleğini devam ettirmeye kararlı olan iki kardeş, annelerinin mutfağını atölyeye dönüştürerek çalışmaya başlar. 1924’te kurdukları Dassler Kardeşler OHG (Gebrüder Dassler Schuhfabrik) şirketinde şartlar öyle zordur ki, elektrik olmadığı için bisikletten elde ettikleri enerjiyle deri keserek üretime devam ederler. Amaçları özellikle atletizmle uğraşan sporcular için hafif, ince ve kaliteli ayakkabılar üretmekti. Bunun için Adolf ayakkabıları üretirken Rudolf da bu ayakkabıların satışını yapmaktan sorumlu oluyordu. Zıt karakterli kardeşler için durumlar iyi seviyedeydi. Adolf Hitler’in Almanya’da yükselişi ve ekonomiye getirdiği iyileştirmeler ile birlikte iki kardeş 1933 yılında Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’ne (Nazi Partisi) üye oldular. Her ne kadar Nazi Partisi’ne üye olmuş olsalar ve Nazi Partisi zencilere karşı bir tutum sergilese de, iki kardeş 1936'da düzenlenen Berlin Olimpiyatları için Jesse Owens’a koşu ayakkabısı verdiler. Bu olimpiyatlarda Owens’ın 4 altın madalya kazanmasıyla birlikte bir anda ünlü birer ayakkabı üreticileri haline geldiler. II. Dünya Savaşı’nın başlarında iki kardeşin araları bozulmaya başladı. Buna sebep olan ilk olay Adolf ve eşinin, Rudolf ve karısının kendilerinin de bulunduğu sığınağa geldiğinde “Kahrolasıcalar yine geldiler.” sözü oldu. Adolf bu sözü müttefikler için söylemiş olsa da Rudolf bunu kendi üzerine alınır ve araları yavaş yavaş bozulmaya başladı. Adolf Nazi Partisi’nin silahlı gücü olan Wehrmacht için savaş botu üretirken, daha koyu bir Nazi taraftarı olan Rudolf ise askere yazılmıştı.
Daha sonra askerden firar eden ve tutuklanan Rudolf buna kardeşinin sebep olduğunu düşünmüştür ve araları biraz daha açılmıştır. Nazi Partisi, savaşın son yıllarına doğru fabrikaya el koydu ve burada askerler için postal üretmeye başladı. Bu olayın ardından Adolf ise ABD ile ilişkilerini geliştirdi ve müttefikler ile arasını iyi tutmayı başladı. Ardından Rudolf, Nazi Partisi’nin Gizli Polis Teşkilatı olan Gestapo için çalıştığı ihbar edilmesi üzerine müttefikler tarafından tutuklandı. ABD’nin yayınladığı raporda ise ihbar edenin kardeşi Adolf olduğu ortaya çıktı. Bu olaydan sonra iki kardeş arasında ipler tamamen koptu. Takvimler 1948 gösterdiğinde Adolf artık Rudolf ile iş yapmak istemediğini ve fabrikasını ayıracağını söyledi ve Rudolf’un karşı koymasına rağmen 40 tane işçiyi alarak nehrin diğer kenarında, adının ve soyadının ilk hecelerini birleştirerek Adidas’ı kurdu Rudolf Puma markasıyla, Adolf ise Adidas markasıyla ayakkabı üretmeye devam ederler. Rudolf, ilk etapta kardeşini taklit ederek, kalan 13 işçiyle Ruda adında bir fabrika kurdu. Fakat daha sonra bu ismin yeterince ‘atletik’ olmadığını düşünmüş ve şirketin adını Puma yapmıştır. Herzogenerauch halkı da iki kardeşin ayrılmasıyla beraber Adi’ciler ve Rudi’ciler diye ikiye ayrılır. Birinin uğradığı esnafa diğeri uğramaz. Okulda Adici ailelerin çocukları Rudici ailelerin çocuklarıyla konuşmaz, yetişkinler birbirlerini gördüklerinde yollarını değiştirirler. Bu keskin ayırım halk içinde de kendini uzun zaman hissettirir. Öyle ki babası Puma’da çalışan futbol yıldızı Lothar Matthaeus, Alman Ligi’nde ilk anlaşmasını, malzemelerini Puma’dan temin eden Borussia Mönchengladbach’la imzalar. Bu ikilikten dolayı bir dönem şehre “Eğik Boyunluların Şehri” lakabı takıldı. Çünkü insanlar birbirleriyle iletişime geçmeden önce birbirlerinin hangi marka ayakkabı giydiğine bakıyordu. Şirketler arasındaki mücadele hiç bitmez. Özellikle ‘Vidalı kramponu’ ilk kimin yaptığı büyük tartışma konusu. İddiaya göre Adolf 1954 Dünya Kupası’ndan önce buluşunu Alman Futbol Milli Takımı’na götürür. Vidalı krampon zemine göre ayarlanabildiği için devrim niteliğinde bir tasarımdır. Bu tasarım sayesinde Alman takımı sürpriz bir şekilde dünya şampiyonu olur ve savaş mağlubu Almanya halkı moral depolar. Puma ise vidalı kramponları ilk kendisinin yaptığını ve 1954’ten önce birçok yıldız futbolcunun bunları zaten giydiğini iddia eder.
Rudolf’un satış ekibi ve ürün teslimatı Adolf’a göre iyiyken, Adolf’un da teknik bilgisi ve atletlerle arası daha iyiydi. Bu da Adolf’u yarışta bir adım öne çıkardı ve Adidas, Puma’dan daha iyi bir seviyeye geldi. Kardeşler arasındaki küslük de hiç bitmedi. 4 yıl arayla ölen kardeşlerin ikisi de aynı mezarlığın birbirinden uzak en uç köşelerine defnedildiler. Şehirde iki kardeşin hikayesinin anlatıldığı bir müze de kuruldu ve iki firmanın da ana merkezi hala burada.
Adidas. Puma.
Bir 2 kişi görseli olabilir

YORUMLAR

  • 0 Yorum