Bildiğiniz üzere Ekim ayında KKTC’de cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktır. Seçimin en güçlü ismi yeniden aday olan Anavatan Türkiye’nin desteklediği 2 devlete dayalı çözümün savunucusu Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’dır. Seçim, Cumhurbaşkanı Tatar ile rakibi Birleşik Kıbrıs ve federasyon hedefindeki ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman arasında geçecektir. Şu ana kadar yapılan tüm ciddi kamuoyu yoklamalarında yarışı Tatar önde götürmektedir. Enosisçi AKEL işbirlikçisi, Rum tezlerinin KKTC acentesi Erhürman geçtiğimiz gün kendi gibi Federasyoncu ve Birleşik Kıbrısçı KKTC 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ve 4. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı ziyaret etti ve desteklerini istedi. Erhürman’ın federasyon muflislerinden medet umduğu açıktır! Bugünkü yazımda, Talat ve Akıncı’nın iflas eden federasyon siyasetleri ve sonrasında yaptıkları açıklamalarının bir kısmını paylaşacağım. Her iki eski Cumhurbaşkanı federasyonun olmayacağını bile bile halkımızı uçuruma götürdüler. Talat ve Akıncı’nın müzakere süreçlerinin tıkandığı, tükendiği anlarda yaptıkları açıklamalar ibretliktir. Özellikle, ikide birde ahkam keserek, iki devletli milli siyasetimize ve Anavatan Türkiye’ye saldırmayı maharet sayan Akıncı’nın bu ibret-i alem açıklamalarını muhakkak okumanızı tavsiye ederim. Crans Montana’da federasyonun tükenmesinden cumhurbaşkanlığı seçimini kaybettiği tarih aralığında söyledikleri adeta itirafname gibidir. Akıncı’nın AB çatısı altında yan yana yaşayan iki ayrı devletli çözüme razı gelen açıklamaları kendinin ve siyasetinin çöküşünün açık beyanıdır. Yakın geçmişi biraz hatırlamakta fayda vardır. CTP’nin ruhani lideri 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat,federasyon öngören Annan Planı’na evet denilmesi için halkımızı yönlendirmiş, Annan Planı’na Rum tarafının %75 gibi ezici bir çoğunlukla hayır demesi sonrasında Rum lider Papadopulos ile başlattığı Gambari sürecinde ve bilahare yoldaşı Hristofiyas ile çözüm için sayısız girişimlerde başarısız olmuştu. Kıbrıs Türk halkı başarısız Talat’ı ilk fırsatta tasfiye etti.TALAT Federasyon gerçekleşmeyince, iki cümle ile sorumluluktan kurtulmayı denemişti: “Ne yapayım, kendimi saray önünde asayım mı?...Federasyon uğruna ölünecek bir dava değildir!”
“Seçilirsem 3 ayda Kıbrıs sorununu çözeceğim” diyerek halkımıza vaatte bulunarak göreve gelen 4.Cumhurbaşkanı tavizci/teslimiyetçi Mustafa Akıncı ise, Anastasiadis ile Mont Pelerin1-2,New York,Cenevre, Crans Montana ve en sonunda da Berlin’de sürdürdüğü süreçlerde uzlaşmayı başaramadı, federal çözümde anlaşmaya varamadı. Guterres Belgesini kabul etmesine,Türkiye’nin garantörlüğünü pazarlık konusu yapmasına ve taviz haritası vermesine rağmen sonuç alamadı. Kıbrıs Türk halkı başarısız Akıncı’yı’ı da ilk fırsatta tasfiye etti. AKINCI Crans Montana çöküşü sorasında ibretlik itirafname niteliğinde açıklamalar yaptı. 7 Temmuz 2017’de Akıncı Crans Montana’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Bu bizim neslin son denemesiydi. Çok zordu. Gelecek kuşaklar için daha da zor olacaktır. Gelecek kuşaklar önüne blok koyamayız, bloke edemeyiz, Onlar kendi yollarında en iyisini yapmaya çalışacaklar..Genç kuşaklara başarılar dilerim… Bizden önceki nesiller Kıbrıs’ı bu hale getirdiler, biz toparlamaya çalıştık BAŞARAMADIK..” Akıncı, İsviçre görüşmelerinin çökmesinden sonra, 4 Ağustos 2017’de sivil toplum örgütleri ile yaptığı bilgilendirme toplantısında “AB içinde iki devlet” çözümünü ilk kez dile getirdi. 5 Ağustos 2017 tarihli CTP yayın organı Yenidüzen, bu konuşmayı tam sayfa manşette şöyle duyurdu: “Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ilk kez dile getirdi: AVRUPA ÇATISI ALTINDA İKİ DEVLET…” Kıbrıslı Türk lider, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, sivil toplum örgütlerine yönelik bilgilendirme toplantısında. “AB çatısı altında iki ayrı devletli çözüm” düşüncesini ilk kez dile getirdi. “Ömrümü Kıbrıs’ta federasyon için adadım” diyen Akıncı, geldiği noktada, farklı formüller için ortak akıl aranması gerektiğini, Avrupa Birliği içinde iki ayrı devletin de bunlardan biri olabileceğini” söyledi. 9 Ağustos 2017’de Afrika gazetesinde yayınlanan demecinde ise Akıncı iki ayrı devlet çözümüne sıcak baktığını belirtti: “Gelin iki ayrı devlette anlaşalım..Ya bizimle yönetimi paylaşmayı sindirecekler, ki bunu başaramadılar, göstermediler, ya da iki ayrı çatı altında yan yana yaşamanın koşullarını oturup bizimle konuşacaklar…KKTC tanınmamış olmasına rağmen, kurumlarıyla bir varlıktır…Bir devletimiz vardır ve Rum tarafının bunu kabul etmesi gerekmektedir.”
Rumun uzlaşmaz yüzünü gören ve federasyon olmayacağını anlayan Akıncı, iki devleti gündemine alan bu açıklamalar sonrasında şu veya bir şekilde ikna edildi ve seçimi kaybedene kadar yine federasyon için haybeye kürek çekti. Lütfen unutmayınız Talat ve Akıncı, federasyon arayışları süresince ağızlarından ‘barış ve çözüm hemen şimdi, federasyonla dünyaya bağlanacağız’ gibi sloganları kullandılar; Kıbrıs Türk halkını kandırdılar, halkımızın 10 yılını ve umutlarını heba ettiler…Sonunda da tükenip gittiler! Zamanı boşa harcayan ve umutları tüketen kokuşmuş yeniden birleşme siyasetinin bayrağını bu müflislerden devralan Erhürman’ın da inandığı bu saçma sapan,ada gerçeklerine dayanmayan misyon sandığa gömülmeye mahkumdur.
YORUMLAR