Merve ÖZGÜNEŞ

Merve ÖZGÜNEŞ

Sanat ve Hayat
[email protected]

11 Kadın, Tek Bir Beden…

10 Ekim 2021 - 12:24

   Herkese iyi pazarlar… Uzun bir aradan sonra sonunda bir oyun yazısı ile karşınızdayım. Pandemi koşulları başlamadan hemen önce aldığım ve geçen yıl sahnede izleyemediğim ve sonunda bu yıl online olarak izleyebildiğim, bir kadının tek bedende 11 kadına hayat verdiği oyundan bahsetmek istiyorum. 2019 yılında DasDas Sahne’de oynanmaya başlayan, oyun yazarı Firuze Engin tarafından yönetilen “Güle Güle Diva”. Oyunun başkarakteri ve diğer bütün kadınları Afife Jale, İsmet Küntay, Direklerarası, Sadri Alışık, Adana Altın Koza Film Festivali ve Ankara Uluslararası Film Festivali’nde ödüller kazanmış, deneyimli oyuncu, yazar ve yönetmen Selen Uçer’e emanet.
  
   Oyun tek perde 100 dakikadan oluşuyor. Sahne dekoru oldukça sade kare bir zemin üzerine yerleştirilmiş beyaz bir merdiven ve beyaz bir kapıdan oluşuyor. Merdivenlerin sonunda bir sandalyede oturan oyuncu, seyircisini sahnede karşılıyor. DasDas sahnenin çoğu oyununda oyuncular kulis yerine direkt sahne üzerinde seyircisi ile bekleyerek başlıyor. En azından birçok oyununda bunu deneyimledim. Oyun anonslar ile başlıyor. İlk bakışta seyircisine bir hastanenin bekleme odası ya da bir tımarhanede geçecek bir oyun mu diye düşündürürken, Günseli’nin “Dün geçirdiğim beyin kanamasıyla öldüm.” Repliği ile birlikte kendimizi karakterin sıkıştığı arafta buluyoruz. Ters köşe bir başlangıç. Seyircisine iki hayat arasında kaldığını anlatırken, bu noktaya nasıl geldiği, ölmeden önce yaşadıklarını ve öldükten sonra hastane içerisinde yaşanılanları anlatmaya başlıyor. Günseli’nin oyun içerisinde çok güzel bir repliği var: “Korkularımız, öfkelerimiz hepsi manasız, boş, kuru, sert şeyler, kaya gibi kaya. Ama hayat, öyle elle tutulur, şekli şemali sert bir şey değil”. Aslında hayatını tek bir replikle ne güzel de anlatıyor. Günseli, orta sınıf, evli çocuklu, üniversiteye gidememiş, eğitim ve okuma hakkı elinden alınmış bir kadın. Selen Uçer, cıvıl cıvıl Günseli ile birlikte birbirinden farklı 11 karaktere hayat veriyor. Her kadının derdi, eğitim düzeyi, yaşam standartları birbirinden farklı karakterler sahnede tek tek var oluyor. Selen Uçer, ustalığını konuşturarak karakterler arası geçişi o kadar muazzam sağlamış ki, bir an bile seyircisini oyundan koparmıyor. Her kadında farklılaşan mimikler, beden dili, ses tonu kullanımı muhteşem. Selen Uçer, tek kişilik monolog oyunuyla sahnede adeta devleşiyor.

  
   Oyunun kurgusu, şöhretin zirvesindeyken, inzivaya çekilen Diva Şennur Selen’in hikâyesinden destek alarak, hastane içerisinde 11 kadının hüzünlü ve komik öyküleri yer alıyor. Oyunun esas kızı Günseli tarafından bize anlatılan 11 kadının hikâyesi zaman zaman seyircisini kahkahaya boğarken, zaman zaman da boğazımızda bir düğüm oluyor. Birbirinden farklı bu kadınlar: Günseli, Serpil, Zuhal Hemşire, Refiye, Ayşegül, Başhekim Sevilay, Başhemşire, Hediye ve Diva. Bütün bu kadınları tek bir şey bir araya getiriyor. Bütün dertlerini, sıkıntılarını bir kenara koyup hayranı oldukları Diva’ya yardım etmek.
Oyunda kullanılan şarkılar yani “Diva”nın şarkıları aslında her karakterin hayatında izi olan şarkılar. Bu şarkıları da başarılı performansının yanında Selen Uçer seslendiriyor. Oyunculuğuyla beraber, seslendirdiği şarkılarla birlikte sahne üzerinde başarısına başarı katan bir oyuncu.
   Oyunun sonunda akıllarda tek bir soru kalıyor “Günseli şimdi ne yapıyor?”. Emeği geçen tüm ekibin yüreğine sağlık. Alkışınızın bol olması dileğiyle. Kaçırılmayacak bir oyun mutlaka bu oyunu seyretmenizi tavsiye ederim. Sevgiyle, sağlıkla ve sanatla kalın…
Sevgilerle,
Merve ÖZGÜNEŞ
OYUNCU
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum