Merve ÖZGÜNEŞ

Merve ÖZGÜNEŞ

Sanat ve Hayat
[email protected]

Türk Tiyatrosunun Değerli Simgesi… -Afife-

26 Ocak 2020 - 11:06

Yeni sezonda seyrettiğim bir oyundan bahsetmek istiyorum. Türk Tiyatrosunun simgesi Afife

Jale’nin ölmeden önceki son gününü anlatan “Afife” adlı oyun. Oyunu kaleme alan ve yöneten Cem

Kenar. Tek perde olan oyunun solo performansı Aslı İktu’ya ait. Türk Tiyatrosunun ilk Müslüman

kadın oyuncusu en önemli değerlerinden biri Afife Jale.

Oyun, Afife Jale’nin akıl hastanesindeki son gecesinde hatırasında kalan anılarını anlatmasıyla

başlıyor. Hayata vedasını yapmadan önce anılarını, tiyatro sevdasını ve en büyük aşkını yeniden

yaşıyor. Afife Jale’nin en büyük aşkı Selahattin Pınar’a olan sevdasının izlerini yeniden hatırlarken,

Selahattin Pınar’ın eserleri zaman zaman performansa eşlik ediyor. Afife Jale’nin en büyük düşüşü en

büyük sevdalarından biri olan Tiyatro’dan uzaklaşması ile başlıyor. Devrimci olan bu kadın hayalleri

için tüm yaşayacaklarını göğüsleyebilecek güçlü bir kadın var hikayede. Oyun dekoru olabildiğince

sade. Oyun dekoru mizanseni destekleyecek şekilde kurulmuş. Afife jale söz konusu olduğunda,

açıkçası mizanseni sadece hastanede hatırlarını hatırlayan ve seyirciye anlatan bir kadından daha

fazlasını görmek istedim. Afife Jale’nin hayatının önemli olaylarını birkaç sahnesini geçişli olarak

yansıtılabilirdi belki de. Oyun içerisinde oyun ile kurulabilirdi mizansen, izlediğim oyun bende hep bir

eksiklik hissi uyandırdı. Hastane odasından, birden bir tiyatro sahnesine girip, tekrar hastane odasına

sürüklenmeyi bekledim. Sanırım söz konusu Afife Jale gibi güçlü bir isim olunca daha güçlü bir

anlatım bekledim. Oyun tek perdeden çok kısa bir süresi olsa da. Çoğu zaman oyundan koptum ve

tekrar içine girmekte zorlandığım anlar oldu. Dürüst olmam gerekirse, oyunda en beğendiğim tek şey

oyuncunun başarılı performansı oldu. Bir an bile oyun süresince andan kopmadan şahane performans

ortaya koyduğunu söylemeliyim. Aslı iktu’nun emeğine, yüreğine sağlık.

Mademki, Afife Jale’yi anlatan bir oyundan bahsediyorum. Biraz bilgi tazeleyelim istiyorum. Afife

Jale, Kadıköy’de yaşayan orta hali bir ailenin kızı. En çok istediği şey ise tiyatro sahnesinde yer

almak. Kadınların sadece kadın matinelerinde tiyatro sahnesine çıkmasına izin verildiği yıllar.

Darülbedayi bir sınav açar. Afife Jale Darülbedayi’nin sınavını kazanır. Ailesinin kendisinin tiyatrocu

olduğunu öğrenmesiyle birlikte babası kendisini red eder. Afife ise, “Zaten ben sahnede Jale ismini

kullanıyorum artık.” der ve gider. Afife Jale, Darülbedayi'de stajyer oyuncu olarak tüm oyunların

provalarına katılır, bütün replikleri ezberler ama hep kenarda beklermiş. "Yamalar" adlı oyunun

başrol oyuncusu Eliza Benemenciyan'ın Paris'e gitmesi ile en büyük aşkı, heyecanı yıllardır beklediği

sahne ile buluşur. Oyunun ertesi günü herkes Afife Jale’nin yeteneğini konuşmaya başlar. Müslüman

kadınların sahneye çıkması yasak olduğu için her gün zaptiyeler tiyatroyu basarak Afife’yi aramaya

başlamışlar. Afife Jale ise her seferinde ya depodan yâda kaza dairesinden kaçarmış. Gene bir gün

oyun sırasında makine dairesinden kaçsa da sokakta polisler tarından yakalanmış. Daha sonrasında

tiyatroya yapılan baskılarla birlikte Dahiliye Nezareti’nin “ Müslüman kadınlar kesinlikle sahneye

çıkmayacak” bildirisi ile Afife Jale’nin ücretli görevine son verilir. Daha sonrasında ikinci büyük aşkı

Selahattin Pınar ile tanışır ve evlenirler. Her şey mutluluk içerisinde giderken, bir süre sonra Afife’nin

tiyatro sahnesinden uzak kalması, aşkına duyduğu hasret kendisinin sinir sistemini bozamaya başlar.

Şiddetli baş ağrılarına maruz kalır. Şiddetli baş ağrılarına çözüm olması için Doktoru, Afife Jale’ye

morfin uygulamaya başlamış. Morfine karşı bağımlılığı gelişir. Kendisini Selahattin pınar bile

engelleyemez ve bu aralarında büyük bir çatışma sebebiyette yol açmış. Afife çok sevdiği adama “

Terk et beni yoksa senden mahvolacaksın.” demek zorunda kalmış. Selahattin Pınar ve Afife Jale

birbirilerini çok severken boşanırlar. Afife’nin artık ne tiyatrosu ne de yeri yurdu vardır. Aş evlerinde

karnını doyurmaya, parklarda, bahçelerde yatmaya başlamış. Yaşamının son yıllarını Bakırköy Ruh ve

Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde geçiren Afife Jale, hayattaki sahnesinden çekildiğinde henüz 39

yaşındaydı.

Mustafa Kemal Atatürk'ün "Afife olmasaydı hilafeti kaldıramazdım" sözü aslında Afife Jale’nin

rolünün ne kadar büyük olduğunu özetlemeye yetiyor. Mustafa Kemal Atatürk, 1923 yılında Türk

kadınının sahneye çıkmasının yolunu açtıysa da Afife Jale’nin bağımlılığı oyunculuk yapmasına izin

vermemiştir. “Tiyatro varsa ben de varım” diyen, tiyatro sahnesinde Müslüman kadınlarına yer açan,

Afife Jale iyi ki tiyatroya aşıktın… Sevgi ve saygıyla… “Afife” oyunun da emeği geçen herkesin

emeğine, yüreğine sağlık.

Sevgilerle,

Merve ÖZGÜNEŞ

Oyuncu

YORUMLAR

  • 0 Yorum