Mustafa ÖZBEY

Mustafa ÖZBEY

[email protected]

ABORJİNLER, LATİNCE KARŞILIĞI GERÇEK İNSANLAR...

08 Ağustos 2019 - 11:40

Aborjinler Avustralya’nın gerçek sahipleridir. 1700'lerde Avustralya'ya yerleşen İngilizler, 300.000'in üzerinde olan aborjin halkının sayısını 1900'lerde 45.000'e kadar düşürmüş, öldürerek ya da toprağından sürerek... 

Bu insanlar 1967 yılında yapılan referandum sonucunda insan muamelesi görüp, vatandaş kabul edildi Avusturalyada… Oysa onların düşünceleri günümüz medeni insanlarından çok daha insancıl, onlar gibi olabilseydik belki dünyamız çok daha güzel olabilirdi diye düşünüyorum…

Bir şeyleri değiştirme çabasında değiller, hiçbir şeyi de eleştirmiyorlar. Yalnızca kabul ediyorlar. Oysa biz her şeye karşı geliyor, hiçbir şeyden memnun olmuyor ve çevremizdeki her şeyi -hatta insanları bile- değiştirmeye çalışıyoruz. Çünkü o kadar benciliz ki, kendi çıkarlarımız için yaşıyoruz. Mutlu olduğumuz zaman başkalarının ne halde olduklarını düşünmüyoruz. Bununla kalmıyor, hiçbir şey için –herhangi birine- şükretmiyoruz. Aborijinler ise karşılarına çıkan her şeyde doğaya teşekkür ediyorlar

Aborijinler doğaya o kadar saygılıdırlar ki, sadece ayakta kalmalarına yetecek kadarıyla yetinirler. Bitkilerin tümünü koparmaz, bir kısmı toprakta bırakarak yeniden yetişmesini sağlarlar. Hayvanları yettiği kadar avlarlar, onlara zarar verecek bir şey yapmazlar. Hatta bazıları gömülmek istemezler, böylece hayvanlar tarafından yenerek ve toprağa karışarak doğadan aldıklarını ona bu şekilde vereceğini düşünürler...

Sinekler hakkında bile şöyle düşünüyorlar: onlar, kulaklarımızın içine dolarlar çünkü her gece uyurken kulaklarımıza dolan kumu ve kiri temizlerler.

İnsanlar hoşlarına gitmeyen her şeyi anlamaya çalışmaktansa yok etme yoluna gitselerdi var olmazlardı." diyor Aborijinler.

Onların inancına göre maddesel nesneler korkuya yol açar. İnsanlar ne kadar çok mala sahipse o kadar çok korkarlar. Ve olasılıkla sadece bu nesneler için yaşarlar.

Herkesin bir görevi var Aborijinlere göre. Bazıları insanlara şifa vermek için, bazıları alet yapmak için, bazıları ise sır tutmak için dünyaya gelir ve yaşamı boyunca bu görevi yerine getirmeye çalışır. 

Biz ise başkalarının önüne geçmek için yaşıyoruz. Çünkü bunu mutluluğun tek yolu olarak görüyoruz.

Bilim adamlarına göre Avustralya’da elli bin yıldır insanlar yaşamakta. Elli bin yıl sonra ormanları yok etmemiş, suları kirletmemiş, canlı türlerinin soyunu kurutmamış, hiçbir türlü zehirlenmeye yol açmamış olmaları ve bununla birlikte her zaman bolca yiyecek ve korunak bulmuş olmaları gerçekten şaşırtıcı…

Bir Aborjini gibi yaşamak. Onlar gibi olabilmek! Belki kendi ülkelerinde hala insan yerine konmayan o insanlardan gerçek insan olmamız için çok şey öğrenmemiz gerek....


Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi

HAYATIN İÇİNDEN HİKAYELER

YORUMLAR

  • 0 Yorum