Mustafa ÖZBEY

Mustafa ÖZBEY

[email protected]

Adı, Kevin Carter…

18 Nisan 2022 - 14:25

Güney Afrika Cumhuriyeti/Johannesburg'da 13 Eylül 1960'da doğdu.Anne ve babası; Katolik ve liberaldi. Beyazların oturduğu orta sınıf mahallede büyüdü.
Siyahların “ırkçı beyaz devlet” tarafından nasıl baskılara maruz kaldığına tanıklık etti.
Eczacı olmak istiyordu. Okumak istemediğine karar verdi ve askere gitti. Hava Kuvvetleri'nde dört yıl görev yaptı.
1980 yılında bir siyah garsonun barda askerler tarafından tartaklanmasında garson lehine tanıklık yaptı.
“David” adlı radyoda çalışırken, 20 Mayıs 1983'te Church Street'te 19 kişinin ölümü ve 217 kişinin yaralanmasına neden olan bombalı saldırıdan sonra gazeteci olmaya karar verdi.
Umduğu gibi olmadı; Johannesburg Star gazetesinde spor fotoğrafçısı olarak işe başladı.
Hırslıydı; spor dışında ırkçı apartheid vahşetini teşhir eden fotoğraflar çeki. Bu fotoğraf karelerinin vahşeti, yayınlanıp yayınlanmaması tartışmalarına neden oldu.
O ise, fotoğraflarını “fotoğrafların dehşeti insanları korkutuyor ama sorun bu nedenle hep konuşuluyor” diye savundu.
Ve…. 11 Mart 1993…
Kevin Carter
Gazeteci Kevin Carter'ın yaşamını değiştiren tarihti bu.
Portekizli gazeteci Joao Silva, İspanyol gazeteciler José María Luis Arenza ile Luis Davilla ve Japon gazeteci Akio Fujiwara ile birlikte Birleşmiş Milletler'e ait insani yardım gemisiyle Güney Sudan'a gittiler.
BM yetkilileri bir köy yakınında kurdukları merkezde mısır dağıtmaya başladı.
Kevin Carter bu merkezin dışına çıktı.
Bir kilometre kadar kamptan uzaklaşmıştı ki hayatını değiştirecek olayla
karşılaştı:
Küçük kız çocuğu kampa doğru gelirken yığılıp kalmıştı ve hemen arkasında ölmesini bekleyen yırtıcı bir kuş/akbaba vardı.
Kevin Carter akbabayı korkutup kaçırmamak için 10 metre kadar yaklaştı.
Ve…
Fotoğraf makinesinin deklanşörüne bastı.
İki hafta sonra…
Fotoğraf New York Times'ta yayınlandı.
Fotoğraf bir sonraki gün dünyanın pek çok yerinde yayınlandı.
İnsanlar fotoğraftaki minik kız çocuğunun kaderini sormak için gazetelerle temasa geçti.
Sudan'a yapılan insani yardımlar patlama yaptı.
Bir yıl sonra…
Nisan 1994'te dünyanın en prestijli gazetecilik ödüllerinden olan Pulitzer Ödülü Kevin Carter'a verildi.
Fakat…
Ödül alınan fotoğraf dünyada büyük bir tartışmaya neden oldu. Kevin Carter fotoğrafı çektikten sonra olay yerinden çekip gitmişti!
Kız çocuğunun akıbeti bilinmiyordu.
Kimi, yardım torbasını alan annesinin gelip çocuğu götürdüğü söyledi.
Kimi, kız çocuğunun kalkıp yürüyerek kampa ulaştığını söyledi.
Ancak…
Tartışmalar hiç bitmedi. Hedefteki isim, Kevin Carter idi. “Yardım görevlisi değilim sadece fotoğrafçıyım üstelik bulaşıcı hastalıklar nedeniyle hiç kimseye dokunmamamız konusunda uyarılmıştık” açıklamasını yaptı.
Bu talihsiz açıklama tepkileri büyüttü.
Öyle ya…
Eline dokunmadan da yapacakları vardı kuşkusuz.
“Vahşet Paparazzisi” gibi ağır sözlere dayanamadı; ruh sağlığı bozuldu.
Tarih: 27 Temmuz 1994.
Kevin Carter pikabını Johannesburg banliyösü Parkmore'ne sürdü. Çocukların oyun oynadıkları Eğitim Merkezi'ne park etti.
Kulağına walkman taktı.
Ve…
Pikabın egzosunu, oturduğu yere vererek intihar etti.
Savatage ve Manic Street Preachers gibi müzik grupları şarkılar yaptı.
Amerikalı yazar Mark Z. Danielewski, “House of Leaves” adlı romanını yazdı.
Yazar Masha Hamilton bir kitabını ona ithaf etti.
Taylor Kitsch'in oynadığı “Bang Bang Kulübü” film oldu.
Sonuçta…
Bugün hâlâ Kevin Carter'ın fotoğrafı, “etik mi değil mi?” diye tartışılıyor.
Ama kimse…
Sudan'da petrol için kimlerin iç savaş çıkardığını; ülkeyi kimlerin böldüğünü ve insanları kimlerin açlığa mahkum ettiğini yazmıyor,tartışmıyor ...
Fotoğraf açıklaması yok.

YORUMLAR

  • 0 Yorum