Mustafa ÖZBEY

Mustafa ÖZBEY

[email protected]

ADNAN OKTAR DOSYASININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ

08 Ekim 2023 - 19:30

1980’li yılların ortalarında ortaya çıktı Adnan Oktar. Tam da 12 Eylül’ün yol verdiği İslam projesinin bir parçasıydı. Tıpkı FETÖ gibi. FETÖ’nün perdeleri okullarıydı… Adnan’ın perdesi güzel kızlar, yakışıklı erkekler, lüks içinde bir yaşam ve yumuşatılmış bir din anlatısıydı.
90’lı yıllarda Bebek Camii’nde namazlar kıldılar. Her organizasyona şık giyimleriyle katılıyor, boy gösteriyorlardı.
Bir gün bir kadın çıktı, manken; adı Ebru Şimşek, her şeyi ifşa etmeye başladı. Kendisini de ancak Amerika’ya kaçarak kurtarabildi.
Örgüt 1990’ların sonunda, 1999’da bir operasyon yedi. Dönemin emniyet müdürü Adil Serdar Saçan’dı. Bu operasyonu yaptıktan sonra başına gelmeyen kalmadı. Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Meclis’te karşılaştığı yakışıklı erkekler ve genç kadınları görünce “Bunlar kim” diye sorduğunda aldığı cevap da Adnancılar olmuştu. Operasyonu yaptıktan sonra Tantan’a ricacı olan bir çok siyasetçi oldu, “İyi çocuklar” diyorlardı, zaten bu memleketin başına ne geldiyse referans verilen iyi çocuklardan geldi.
Adnan Oktar’ı hapse attılar, kısa sürede çıktı, örgüt artık eskisinden daha güçlüydü.
Silahları vardı,
Emniyetin elinde olmayan dinleme cihazları vardı. Herkesi; siyasetçisini, işadamını dinlediler.
Ama en çok genç kadınlara zarar verdiler. Hayatlarını mahvettiler.
A9 kanalında mutlu görünen, dans eden, hocam çok yakışıklısınız diyen kadınların o kameranın arkasına geçtiğinde korkunç bir hayatı vardı.
Adnan Oktar’ın ayakkabısını ısıtıp giydiriyorlar, taciz ediliyorlar, dayak yiyorlar, işkence görünüyorlardı.
O kanalda Adnan Oktar’ın gözlerinin içine bakmadıklarında saçları kazınıyordu.
Turnike sistemine sokuluyor, toplu sekse maruz kalıyorlar, videoya alınıyorlar, hayatları boyunca o evden çıkamayacak hale getiriliyorlardı.
Aileleriyle bir kısmı görüşebiliyordu ama asla yalnız değil.
Yanlarında ‘bacılar’ olmadan alışverişe dahi gitmeleri yasaktı.
Korkunç bir hayat…
Erkekler ise bütün bir gününü yeni kızlar avlamak için organize ediyordu.
Arkasında İsrail’in olduğu yazılıp çiziliyor, hahamlarla pozlar veriyordu Adnan Oktar. 
Herkesi tehdit ediyorlar, şirketler kurup bankaları dolandırıyorlar, milyonlarca lirayı örgüte aktarıyorlardı.
27 saniyelik namazları, çıplaklığın günah olmadığı bir din anlatısı vardı.
Eziyet çekenler kadar, inananları, dışarıda sempatizanları olduğunu da söylemeliyiz.
Sonra bir gün, 2018’de Cimer’e bir ihbar geldi.
İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan ve dönemin Mali Şube Müdürü Furkan Çalışkan öyle bir operasyon başlattı ki, bu kez kimse engelleyemedi.
Bir yıla yakın dinleme/izleme yaptılar.
Ve bir gün örgütün tepesine çöktüler.
İddianame hazırlandı, epey yüklü cezalar aldılar.
Etkin pişmanlıktan faydalananlar kurtuldu, kendilerine yuva kuranlar oldu, kızların hepsi kimliklerini değiştirdiler.
Ama bitmedi. Örgüt dışarıda devam ediyor, en azından Furkan Sezer öyle diyor, dikkatli olmaya çağırıyor.
Avukat Eser Çömlekçioğlu’nun anlattıkları Oktar’ın içeride de doğru durmadığının göstergesi.
Çok dikkatli olmak lazım.
Aman diyelim evlatlarınıza sahip çıkın… Bu ve benzeri örgütlere kaptırmayın. Hele ki sosyal medya çağında…
MUSTAFA ÖZBEY
www.pressturk.com

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum