Mustafa Zafer

Mustafa Zafer

Mustafa Zafer
[email protected]

Sıcak Paraya Geri Dönüş: ABD Faiz İndirimi Türkiye'yi Nasıl Etkiler?

19 Eylül 2025 - 09:57

Amerika Merkez Bankası dün açıkladığı karar ile 9 ay sonra politika faizini 25 baz puan indirimle yüzde 4- 4,25 aralığına çekti. Verilen faiz indirim kararı sonrasındaysa 2025 yıl sonu faiz oranı beklentisi yüzde 3,6 oldu. Yani 2026 yılı ve sonrasında daha ucuz dolar faizi öngörebiliriz. 

Fed hamlesi ve ileriye dönük tahminlerin şüphesiz ki gelişmiş ekonomiler için iyi bir haber.  Buna paralel olarak, uluslararası piyasalarda Türkiye'nin kredi risk primi 17 Eylül 2025'de 241,5 baz puan ölçülerek Mayıs 2018'den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Türkiye’ nin 5 yıllık CDS 'leri 264 baz puan seviyesindeyken, iki günde yüzde 8,7 azalışla 241,5 seviyesine geriledi. Bu, Şubat 2020’den bu yana görülen en düşük seviye oldu. CDS, Nisan 2025'te 380 baz puana yaklaşmış ve iki buçuk yıllık zirvesini görmüştü. Haziran’ın sonunda 300 baz puanın altına düşen CDS, iki buçuk aydır düşüş eğilimine girdi. 

Tüm bu göstergeler hep birlikte değerlendirildiğine, ülkemiz özelinde bankalar tarafından döviz kredilere uygulanan faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle bilançolardaki faiz yükünün düşmesi öngörülebilir. Fakat, burada şunu da hatırlatmakta fayda var. BDDK’nın son tebliğine göre bankaların aylık kredi büyümesi %1 olarak belirlenmiştir. Dolayısı ile Fed kararları sadece borçlanma faizi üzerinde etki yaparken, dolar likiditesi açısından bir bolluk yaratmayacak.

Faiz yükü üzerinden nakit akışı bozulan birçok firma ucuz kredi ile borçlanma sağlayabilecektir. Bankalar tarafından tahsis edilen ancak kullandırılmayan krediler, fazlaca alınan teminatlar başta kobiler olmak üzere gerek sanayi- imalat tarafını gerekse de küçük esnafı hayli bunaltmıştı. 

Tobb verilerine göre; Ocak-Temmuz 2025 döneminde 16.582 şirket ve 9.363 esnaf kepenk kapadı, 16.567 şirket hakkında ise tasfiye işlemlerine devam edilmekte. Geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre kapanan şirket sayısı 1.754 arttı. 

Fed’ in faiz oranları konusunda çizmiş olduğu projeksiyonesi, getiri arayışı dolayısı ile özellikle yüksek faiz ödeyen Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeleri tercih etme olasılığı yüksek. Türkiye ekonomisinde dövizin de stabil kalacağı düşüncesi ile yabancıların portföy yatırımlarının sürmesi beklenecektir. Öyle ki, bir dolar yatırımcısı Japonya’ya gittiğinde aylık olarak sadece para değişiminden %4 oranında (Yıllık Basit) faiz kazanabilecekken ve bu durum Avrupa tarafında da aşağı yukarı benzer getiri verecekken, Türkiye’ye geldiğinde döviz bazında stabil kur dolayısı ile %20-30 üzerinde getiri elde etme fırsatı bulabilecektir. Bu hem dövizi baskılar hem TCMB rezerv artışına katkı sağlar hem de faizin daha hızlı inmesine de yardımcı olur. 

Küresel anlamda para piyasalarını tedirgin edecek majör bir gelişmenin yaşanmaması halinde Türkiye’deki şirketler ve finansal piyasalar açsısından yeni ve olumlu bir yıl bizi bekliyor olabilir. 


 

YORUMLAR

  • 0 Yorum