Üç gün içinde, Avrupa kupalarında mücadele eden üç takımımız arka arkaya aldıkları üç galibiyetle taraflı tarafsız herkesi çok mutlu ettiler ve Ülke puanına önemli ölçüde katkı sağladılar, yürekten kutluyoruz, Galatasaray, Fenerbahçe ve Samsunsporu.
Bu takımlar yaptıkları müthiş transferler ile, sanırım daha çok puanlar kazanacaklar ve ayrıca Süperligde'de başarılı maçlara imza atacaklar, uzun bir futbol sezonu bizleri bekliyor, kesinlikle çok kaliteli ve heyecan dolu maçlara şahit olacağız.
Sezonun çok başlarında olmamıza rağmen, maçları seyrettiğimizde hemen görüyoruzki takımlarımız gayet yerinde transferler yapmışlar, Avrupa kupalarında yarışan bu üç takım dışında, dikkat çeken ve ümit vaadeden başka takımlarımızda var, Trabzonspor harika oyuncular transfer ederek kadrosunu çok güçlendirdi ve eminim bu sezon fırtına çok sert esecek. Ayrıca Beşiktaş son yıllardaki en verimli kadrosunu kurdu ve Şampiyonluk için iddialı bir güce kavuştu. En mutlu edici gelişme ise dört büyük takımın dışında başka takımlarında kendilerini Süperlig'de göstermeleri oldu, Göztepe, Alanyaspor ve iyi top oynayan Konyaspor da bu sezon mutlaka dikkat çekecek takımlardan olacaktır.
Hepimizin bildiği gibi, Futbol önce Dostluk ve Barış'tır, ve hatalar oyunudur, futbolda eleştiride bu işin olmazsa olmazıdır. Ancak iyi niyet hiç kaybedilmemeli ve eleştirilerde yol gösterici ve yapıcı olmalıdır. Ne yazıkki futbol dünyamızda, sivrisineklerin kandan beslendiği gibi, futbolumuzda kaostan beslenen bazı futbol cahillerinin olması, çoğu zaman huzursuzluk yaratıyor. Sosyal medyada paylaşılan videolara ve bazı spor programlarındaki yorumları görünce, milyonlarca futbol sevdalısı insanın midesi bulanıyor ve öfkesi kabarıyor, mutlaka bu bilgisiz cahil futbol akbabalarından kurtulması gerekir futbolumuzun.
Son birkaç yazımda özellikle bu kötü niyetli sözde yorumcuların varlığına dikkat çektim, niyetim farkındalık yaratmaktı, insanlar böyle bozguncuları dikkate almasınlar isteğiydi benimki.
Başkan, Yönetici, Hoca ve Futbolcu yeme makineleri hiç boş durmuyorlar ve devamlı ortalığı karıştırma peşindeler, zamanında futbol oynamış, yada hakemlik yapmış olmaları kesinlikle bu kişileri bilirkişi pozisyonuna oturtmuyor, futbol cehaleti hepsinin paçalarından akıyor.
Başarılı Hoca Okan Buruk için dişlerini gıcırdatanların hevesleri kursaklarında kaldı, Cimbomun Liverpoolu devirmesinden sonra akbabalar sus pus oldu ve Okan Hoca'nın altını oymayı ertelediler, aynı şeyi Sergen Hoca için yapmaya hazırlanırken, Beşiktaş'ın galibiyetleri bu zırcahillere geri adım attırdı.
Gündemden hiç düşmeyen takımımız ise tabiki öncelikli olarak Fenerbahçe, büyük çaba sarfederek önce Mourinho'yu sonrada Başkan Ali Koç'u yiyenler topluca saldırıya geçtiler ve koro halinde 15 günlük Hoca'yı diğerleri gibi safdışı etmek istediler, ama yeni Başkan sabırlı ve profesyonelce davranarak spordan gelen bir insanın yapması gerektiğini yaptı ve çokta doğru yaptı, alt yapısı çok güçlü olan, bilgisi ve tecrübesi tartışılmayacak Tedesco'nun arkasında durmak Sayın Saadettin Saran'a çok yakıştı, unutulmasınki hangi branş olursa olsun sporda sabır istikrarı getirir ve istikrarda başarının önünü açar. Fenerbahçe'nin Nice takımına attığı gollerden sonra yedek kulübesinin coşkuyla ayağa kalktığını ve saha içindeki arkadaşlarıyla bütünleştiğini gördüm, bu görüntü büyük başarıların habercisidir futbolda ve adınada "TAKIM RUHU" denir, bu ruhu yakaladınızmı başarı kaçınılmazdır. Görünen o ki yeni Başkan bu ruhun ayağa kalkmasında önemli rol oynadı, futbolcu ve hakem eskileri yiyemedikleri Tedesco'dan zaman içinde çok şey öğrenecekler, Hoca'nın yapmak istediklerinden ve vücut dilinden, Alman ekolünün Fenerbahçe'ye monte edilişini görüyorum.
Ayrıca dikkat çeken bir hususta, genel olarak bakıldığında, hakemlerimizde de gözle görülür bir porformans gelişmesidir ve şimdilik iyi gidiyorlar, umarım bu performanslarını tarafsız olarak tüm sezona yayarlar.
Futbol bir eğlence ve oyundur, ama kesinlikle zor bir oyundur. Başkan'lık, Yöneticilik, Hocalık ve Oyunculuk hiçte kolay işler değildir, büyük emek, sabır ve alınteri ister, yazımın başındada vurguladığım gibi, tabiki yeri gelince eleştirilerde kaçınılmazdır, ama önemli olan kötü niyetin olmamasıdır, sabah akşam oturdukları yerden, cehalet dolu davranışlarıyla önlerine gelen herkesi ve herşeyi yerden yere vurarak para kazanan kişilere prim vermemek, takımlarına gönül vermiş her taraftarın görevidir. Emeğe saygı duymak, höşgörülü olmak ve sahiplenmek spor anlayışının güzelliğidir. Güzellikler içinde bir futbol dünyamızın olmasını diliyorum.
Tolga Güneş
YORUMLAR