ÇARESİZ SERGEN HOCA

Milli aradan sonra, Süperlig dört karşılaşmayla tekrar başladı ve dört karşılaşmayıda deplasman takımları kazandı. Galatasaray ve Trabzonspor lige ağırlıklarını tartışmasız olarak koydular, Başakşehir özellikle ikinci yarı oynadığı atak oyunuyla rakibini oldukça zorladı ve ne yazıkki attıkları gol alışıldığı şekilde yine yanlış hakem kararıyla ofsayt gerekçesiyle iptal edildi, bence bu karar tek kelimeyle emek hırsızlığı olarak kayıtlara geçti ve sonuçta Başakşehire yazık oldu.

Bu sezon yıllar sonra yeniden Süperlige çıkan iki takım olan Kocaelispor ve Gençlerbirliği, deplasmanda aldıkları galibiyetler ile ligde bizde varız dediler. Sezon başından beri defalarca vurgu yaptığım takım olan Karadeniz fırtınası tam inandığım gibi ligde sert esmeye başladı, yapılan harika transferler takımda gözle görülür bir değişimi gerçekleştirdiler ve Şampiyonlukta iddialı olduklarını sekizinci hafta sonunda net olarak ortaya koydular, özellikle geleceğin futbol starı yirmi yaşındaki Oulai futbola güzellikler katıyor, onun dışında birde Felipe Augusto diye müthiş işler yapan özel bir futbolcusu var Trabzonspor'un, ben sadece iki çok önemli oyuncuyu misal olarak dile getirdim, yapılan transferlerde emeği geçen herkesi alkışlıyorum.

Kesinlikle bu sezon bambaşka bir Trabzonspor seyredeceğiz.

Beşiktaş'a gelince söylenecek çok şey var, bir Beşiktaş'lı olarak çok üzgünüm ve üzerimizden atamadığımız kabus yine tam önümüzde duruyor, sekizinci hafta sonunda liderin oniki puan gerisinde kalan bir takıma ne denir gerçekten bilemiyorum. Yıllardır yaşanan korkular devam edecek gibi duruyor, acaba bu sezon ilk üçe girermiyiz düşüncesi doğal olarak milyonlarca taraftarı derinden etkiliyor ve üzüyor. Galatasaray, Fenerbahçe ve Trabzonspor gibi çok güçlü takımların dışında birde Göztepe ve Samsunspor var, Beşiktaş bu takımların hangisinin önüne geçebilir, işte bu koskoca bir soru işareti.

Maçtan sonra Sergen Hoca'nın basın toplantısında yaptığı açıklamalar inanılır gibi değildi, öz güveni olmayan, ümitsiz ve çaresiz bir Hocanın ibretlik konuşmalarına tanık olduk. Hoca Beşiktaş'a imza attığında ilk yazımda, Sergen Yalçın bu sezonu tamamlarmı, bundan hiç emin değilim demiştim, çünkü Hoca olarak çalıştırdığı takımlanın hiçbirinde istikrarı yakalayamamıştı, aynı şeyin tekrarını Beşiktaş'tada yaşayacağı görüntüsü net olarak ortaya çıktı. Sorun nerede bir türlü bilemiyoruz ve çözemiyoruz diyerek kara tablo çizen bir Hoca, bence kendi yanlışlarından başlamalıdır ve gereğini yapmalıdır. Televizyon yorumculuğu başkadır, Beşiktaş'da Hocalık çok daha başkadır. Oyunu okuyamamak, yanlış futbolcu tercihleri açıkça ortada dururken, Sergen Hoca'nın sorun nerede ve bunu bilemiyoruz demesi gerçekten tarihe geçen bir açıklama olmuştur. Tüm Avrupa'da beğeni kazanmış, birçok takımdan teklif alan ve Portekiz Milli takımında oynayan bir oyuncuyu ısrarla kulübede tutmak, sakatlığı yeni geçen ve aylardır oynamayan genç Mustafayı oyuna alıp, Cerny gibi yıldız bir oyuncuyu çıkarmak, ofansif katkısı çok olan Juracek'i kulübede oturtup oyuna zerre katkısı olmayan Rıdvan'ı ilk onbirde oynatmak, acaba Sergen Hoca'nın gözünde sorun olarak değerlendirilmiyormu, bunu gerçekten çok merak ediyorum ?!

Üzülerek söylüyorum, ne yazıkki bu sezon tehlike çanları Beşiktaş için çalıyor, eğer Sergen Hoca sezonu tamamlayabilirse ve takım ilk üçe girebilirse, yanılmış olmama en çok ben sevineceğim, umarım yanılan ben olurum.

Tolga Güneş