TOLGA GÜNEŞ

TOLGA GÜNEŞ

GOL VURUŞU
[email protected]

KUZEY YILDIZI

06 Mart 2020 - 10:46

Beklenen son nihayet gerçekleşti ve sanırım bir daha hiç açılmamak üzere Ersun Yanal dosyası Fenerbahçe’de kapanmış oldu. Daha önce belirttiğim gibi Başkan Ali Koç göreve geldiğinde Fenerbahçe’de çok önemli ve doğru değişiklikler olacağı inancı taşıyordum.

Sayın Ali Koç tartışmasız çok önemli bir iş adamı, ama futbol maalesef başarılı iş adamlarına hiç bir ayrıcalık tanımıyor. Başkan Ali Koç bu dalda acemiliğinin kurbanı oldu.

Kesinlikle yabancı bir Hocayla devam etmesi gerekirken, beni şahsen çok şaşırtan bir karara imza attı ve Fenerbahçe’ye verebileceği hiç bir şeyi olmayan Ersun Yanalı takımın başına getirdi. Daha önce bu konuda görüşümü açıkca dile getirmiştim. Ersun Yanala Fenerbahçe’de hiç güvenmediğimi söylemiştim, ayrıca sezon başlamadan önce, geçen sezonun başarısızlığını örtmek için Yanal çok erken ve talihsiz bir açıklama yapmıştı. Bu açıklamayı aynı anda eleştirmiştim.

Yaptığı açıklama aynen şöyleydi:

“Bu sezonun şampiyonu açık ara Fenerbahçedir, diğer takımlar sıralamayı kendi aralarında yapsınlar.”

Futbol hayatımda iddialı açıklamalara şahit olmuştum ama böylesine ilk defa rastlamıştım, şimdi sormak gerekir, Fenerbahçe ligde kaçıncı sırada ve Ersun Yanal takımdan niye ayrıldı ?!

Ben şimdi ısrarla kısa bir özet yapmak istiyorum. Yazılı basında ve Tv lerde hiç kimsenin Ersun Yanal hakkında eleştiri yapma hakkının olmadığını düşünüyorum çünkü hocayı Fenerbahçeyi daha önce şampiyon yaptığı düşüncesiyle yere göğe sığdıramıyorlardı hatta büyük kurtarıcı olarak lanse ettiler. Bunları yazarken zamanın önemli futbolcularından ve başarılı Teknik Direktör Slaven Biliç’in önemli bir tespiti aklıma geldi, aynen şöyle demişti: “Çok çabuk havaya girmek Türk Futbolunun bir hastalığıdır ve yanlıştır.”

İnşallah yanılırım ama benzer sorunun Beşiktaşta’da Sergen Yalçın ile de yaşanabileceği endişesini taşıyorum.

Tabiki daha çok erken, her şey önümüzdeki sezon başlarken yapılabilecek olan transferlere bağlı. Geçen yazımda üzüntüyle belirttiğim gibi elektrik faturalarını ödeyemeyen ve gırtlağa kadar borcu olan Beşiktaş, transferde, acaba nasıl şampiyonluğa oynayabilecek bir kadroyu oluşturabilecektir ?!

Bekleyelim, bu konuya yeni sezon başladığı zaman tekrar geri döneriz.

Süperlig’de bu senenin şampiyonuyla tanışmamıza 10 hafta kaldı. Heyecan dorukta ve son haftalarda inanılmaz zevkli maçlar izliyoruz. Şampiyonluk yarışında olan takımların sayısı, Alanya ve Fenerbahçenin kopuşundan sonra altıdan dörde düştü. Hangi takımın ipi göğüsleyeceğini kestirebilmek gerçekten çok zor. Takımlar ve hocaları tam motive olmuş durumdalar, gerçekten dışarıdan bakıldığı zaman şampiyonluğa oynayan dört takımında inancını çok rahat görebiliyor insan. Böyle durumlarda tabiki en önemli faktör tecrübedir.

Sivasspor iyi bir fikstürü olmasına rağmen son haftaları acaba kayıpsız atlatabilecekmi ?!

Başakşehir son yıllardaki kötü alışkanlığından kurtulup son üç dört haftada acaba yine lige havlumu atacak ?!

İşte bunları bence önceden tahmin edebilmek kesinlikle imkansız ama herkes gibi bende inanıyorumki çok zevkli maçlar izlemeye devam edeceğiz. Geriye kalan iki takım için söyleyebileceğim ne olabilir diye düşünüyorum.

Cimbom için aklıma gelen ilk şey, çok tecrübeli bir takım olması bu yarışta büyük avantaj.

Trabzonspora gelince, benim içimden gelen ses, kadrosundaki inanılmaz meziyetlere sahip Nwakaeme, Ekuban, Ndiaye gibi star denilebilecek futbolculara sahip olması ve bunlara ilaveten son zamanlarda futbol severlerin şaşkınlık ve hayranlıkla izlediği gol krallığının en büyük adayı, muhteşem golcü KUZEY YILDIZI Sörloth.

Tüm takımlara Fair Play içinde geçmesini dilediğim, başarılı maçlar diliyorum.

YORUMLAR

  • 1 Yorum
  • Ekrem binici
    4 yıl önce
    Gerçekten yorum yazı fikir süper hele kuzeyin yıldızı tam oturuyor bence Trabzon veya başakşehir şampiyon olsa beşiktaş ilk üç olabilir galatasaray ise kimse inanmaz derin devletin hakemleri ile ?????