3 Büyüklerin "Kartal , Aslan , Kanarya" Simgeleri Nasıl Oluştu?
Mitolojik bir takım simgeler çeşitli inanışlar bütünlüğünde günümüze kadar gelmiş ve kullanılmaya devam edilmektedir. Türk Mitolojisi'nde de bu inanış biçimini görebiliriz.
20 Temmuz 2017 - 11:45
Mesela Beşiktaş'ın simgesi olan Kartal; Göktürk ve Uygur devirlerinde Koruyucu Ruh , Güç , Hükümdarlık anlamlarına gelirken yine Galatasaray'ın simgesi olan Aslan ise; Savaş , Zafer , Yiğitlik anlamlarını taşır. Fakat 3 büyüklerimizin bu simgeleri alması taşıdığı anlamlar üzerine olmamıştır. Gelin bakalım bu simgeler Takımlarımızla nasıl bağdaşmışlar!
Galatasaray'ın Aslan Simgesi , Nihat Asım Bekdik'ten Gelir! (1902)
Nihat Asım Bekdik Galatasaray Lisesi mezunu bir sporcuydu. Galatasaray adına sadece futbol oynamıyor ayrıca Yelken , Yüksek Atlama , Üç Adım Atlama , Yüzme ve Binicilik branşlarında da Galatasaray'a sportif anlamda hizmet veriyordu. 20 yıl boyunca Galatasaray futbol takımında aktif oynadı ve 268 kez forma giydi. 8 Yıl boyunca Galatasaray futbol kulübünün kaptanlığını yapan Nihat, 18 kez de milli takım formasını giymeyi başardı.
Aktif spor yaşantısını 1936 bitiren Nihat Asım, spordan uzaklaşamayarak Yelken alanında devam etti. 'Aslan' isimli teknesiyle yarışlara katılan Nihat o zamandan sonra 'Aslan Nihat' olarak anılmaya başladı. Galatasaray'a hayatını adayan 'Aslan Nihat', kendi lakabını Galatasaray'a Simge olarak bıraktı.
Fenerbahçe'nin Simgesi Bir Kaleci'den Geliyor : Uçan Kaleci Cihat Arman
Cihat Arman, Fenerbahçe'nin efsane kalecilerinden biridir. 1939 yılında transfer olan Cihat Arman 13 sene boyunca Fenerbahçe'nin kalesini korudu. Maçlarda çoğunlukla açık sarı (kanarya sarısı) formasını giyerdi. Maç sırasında 90'a giden topu uçarak çıkarınca bir taraftar "Hey yavrum kanaryama bak, yine uçtu" diye haykırır. Bu kıvılcımla tribünde kanarya benzetmesi giderek artar. Artık basında da bu benzetmeye yer verilir ve bir maçının ardından gazete manşetinde "Sarı kanaryalar yine güzel oynadı" diye yazılır. Sonunda bu ifade Fenerbahçe ile özdeşleşince Simgesi haline getirilir.
Beşiktaş'ın Simgesi de Bir Tezahürat'tan Doğar!
Beşiktaş'ın tezahüratlarını , bestelerini bilmeyen yoktur. O zaman da tıpkı günümüzdeki gibi bir yaratıcılık sergilenerek yapılan tezahürat Simgeye dönüşmüştür.
1940-1941 sezonunda genç bir takım oluşturan Beşiktaş çok başarılı bir sezon geçirir. Ligin bitimine 5 hafta kala zirvede yenilgisiz devam eden Siyah Beyazlılar, 19 Ocak 1941 Pazar günü Şeref Stadı'ndaki maçta, Süleymaniye takımına karşı müthiş bir oyun oynar.
İlk yarı önde bitirdiği maçın ikinci yarısında da baskılı oynayan Beşiktaş, taraftarlarında bir heyecan uyandırır. Beşiktaş'ın Akın ettiği taraftaki tribünden bir tezahürat yükselir : "Haydi Kara Kartallar. Hücum edin Kara Kartallar." Bu tezahüratın sahibi Balıkçı Mehmet Galin'dir. Bu haykırışı duyan binlerce taraftar hep bir ağızdan eşlik etmeye başlar. Gazeteciler bu tezahürattan etkilenir ve o günki 6-0'lık galibiyetten sonra Beşiktaş'ın sembolü 'Kara Kartal' olur.
Galatasaray'ın Aslan Simgesi , Nihat Asım Bekdik'ten Gelir! (1902)
Nihat Asım Bekdik Galatasaray Lisesi mezunu bir sporcuydu. Galatasaray adına sadece futbol oynamıyor ayrıca Yelken , Yüksek Atlama , Üç Adım Atlama , Yüzme ve Binicilik branşlarında da Galatasaray'a sportif anlamda hizmet veriyordu. 20 yıl boyunca Galatasaray futbol takımında aktif oynadı ve 268 kez forma giydi. 8 Yıl boyunca Galatasaray futbol kulübünün kaptanlığını yapan Nihat, 18 kez de milli takım formasını giymeyi başardı.
Aktif spor yaşantısını 1936 bitiren Nihat Asım, spordan uzaklaşamayarak Yelken alanında devam etti. 'Aslan' isimli teknesiyle yarışlara katılan Nihat o zamandan sonra 'Aslan Nihat' olarak anılmaya başladı. Galatasaray'a hayatını adayan 'Aslan Nihat', kendi lakabını Galatasaray'a Simge olarak bıraktı.
Fenerbahçe'nin Simgesi Bir Kaleci'den Geliyor : Uçan Kaleci Cihat Arman
Cihat Arman, Fenerbahçe'nin efsane kalecilerinden biridir. 1939 yılında transfer olan Cihat Arman 13 sene boyunca Fenerbahçe'nin kalesini korudu. Maçlarda çoğunlukla açık sarı (kanarya sarısı) formasını giyerdi. Maç sırasında 90'a giden topu uçarak çıkarınca bir taraftar "Hey yavrum kanaryama bak, yine uçtu" diye haykırır. Bu kıvılcımla tribünde kanarya benzetmesi giderek artar. Artık basında da bu benzetmeye yer verilir ve bir maçının ardından gazete manşetinde "Sarı kanaryalar yine güzel oynadı" diye yazılır. Sonunda bu ifade Fenerbahçe ile özdeşleşince Simgesi haline getirilir.
Beşiktaş'ın Simgesi de Bir Tezahürat'tan Doğar!
Beşiktaş'ın tezahüratlarını , bestelerini bilmeyen yoktur. O zaman da tıpkı günümüzdeki gibi bir yaratıcılık sergilenerek yapılan tezahürat Simgeye dönüşmüştür.
1940-1941 sezonunda genç bir takım oluşturan Beşiktaş çok başarılı bir sezon geçirir. Ligin bitimine 5 hafta kala zirvede yenilgisiz devam eden Siyah Beyazlılar, 19 Ocak 1941 Pazar günü Şeref Stadı'ndaki maçta, Süleymaniye takımına karşı müthiş bir oyun oynar.
İlk yarı önde bitirdiği maçın ikinci yarısında da baskılı oynayan Beşiktaş, taraftarlarında bir heyecan uyandırır. Beşiktaş'ın Akın ettiği taraftaki tribünden bir tezahürat yükselir : "Haydi Kara Kartallar. Hücum edin Kara Kartallar." Bu tezahüratın sahibi Balıkçı Mehmet Galin'dir. Bu haykırışı duyan binlerce taraftar hep bir ağızdan eşlik etmeye başlar. Gazeteciler bu tezahürattan etkilenir ve o günki 6-0'lık galibiyetten sonra Beşiktaş'ın sembolü 'Kara Kartal' olur.
YORUMLAR