Bu sünnetini kimse görmüyor.

" Kur’an’ın emrini ete-kemiğe bürümüş, hayatına aktarmış. Bu sünnetini kimse görmüyor. En büyük sünnetidir..."

 Bu sünnetini kimse görmüyor.
08 Mart 2016 - 18:33
İşte İhsan hocanın Muhammed Peygamberin özellikle mülk konusundaki tavrını içeren o açıklamaları:



" Peygamber Efendimiz’in en büyük sünneti, ihtiyaçtan fazla mal biriktirmemesidir. Üzerinde mülk olmadan vefat etmiştir. Eline ne geçmişse hemen infak etmiştir, dağıtmıştır. Kur’an’ın emrini ete-kemiğe bürümüş, hayatına aktarmış. Bu sünnetini kimse görmüyor. En büyük sünnetidir. Sarık bırakmak sünnettir. Sakal bırakmak sünnettir. Misvak kullanmak sünnettir. Bunu herkes çocukluğundan beri bilir. Ama “ihtiyaçtan fazla mülkiyet biriktirmeyin hemen dağıtın” diye bir sünnet hiç duydunuz mu? Peygamber’imiz vefatı sırasında Hz. Ömer’den kağıt istiyor. Hz. Ömer “Kur’an bize yeter. Kağıda-kaleme gerek yok. Vasiyete gerek yok” diyor ve vermiyor. “Peygamber o kağıda ne yazacaktı?” diye asırlardır Şiilerle Sunniler arasında tartışma konusudur. Şiiler “Hz. Ali’ye işaret edecekti” diyor, Sunniler “Alakası yok” diyor. Şöyle bir rivayet de vardır: (Kütub-u Sitte’de vardır) Peygamber Efendimiz hasta yatağında Hz. Ayşe’ye “7 dirhem vardı, ne oldu?” diyor. Hz. Ayşe 7 dirhemin durduğunu söyleyince Efendimiz “Al onları ve hemen yoksullara dağıt” diyor. Hz. Ayşe 7 dirhemi infak ettikten sonra geliyor ve “dağıttım” diyor. Peygamberimiz “Üzerimde 7 dirhemle de olsa Hakk’ın huzuruna gitmekten haya ederim” Hasan Basri’nin bir sözü vardır: Her ümmetin bir putu vardır. Bu ümmetin de putu mülktür. Bunun için birbirlerini kıracaklar, bunun için dinden bile çıkacaklar… Şimdi yaşanmıyor mu bunlar? Mülkle ilişkimizi düzeltmediğimiz müddetçe ne namazın, ne orucun, ne haccın hiçbir faydası yoktur. Yerlerin ve göklerin sahibi Allah’tır. Kimse buna sahiplenmeye kalkmasın. Tevbe Suresi’nin 34. ayetinde: Ve altın ve gümüşü biriktiren ve onu Allah yolunda infâk etmeyen kimseler; artık onlara elîm azabı haber ver… diyor Cenab-ı Hak. Bu ayet indiğinde Hz. Peygamber ayağa kalkıyor ve 3 kez bağırıyor: Kahrolsun altın, kahrolsun gümüş. Dönemin paraları bunlar. Peygamber böyle bağırınca Hz. Ömer: Ağır olmadı mı bu? diyor. Sahabe kara kara düşünmeye başlıyor “ne yapacağız” diye. “Bunu yumuşatma durumu yok mu?” gibi düşünüyorlar ve Hz. Ömer’e “Peygamber’le konuş” diyorlar. Peygamber, “Ademoğlu için şükreden bir kalp, zikreden bir dil, saliha bir eş ve ihtiyacı kadar mülk yeter. Gerisi Ademoğluna fazladır.” diyor. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum