Dost kazıkları

Hükümetimizin vazgeçemediği dostu olan Suudi rejiminin Türkiye’ye gerçek bakışını sergileyen bir açıklama Veliaht Prens Muhammed Bin Salman’dan geldi. Mısır’da bulunan Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman, burada Türkiye karşıtı açıklamalarda bulundu. Mısır’da üst düzey medya mensuplarıyla bir araya gelen Bin Selman’ın aynen şöyle dediği ortaya çıktı:

Dost kazıkları
08 Mart 2018 - 19:31
“Mısır ve Suudi Arabistan’ın düşmanları şeytan üçgenini temsil ediyor. Bu da Türkiye, İran ve terör örgütleridir.” Salman, Suudi yönetiminde önemli bir isim. Aynı zamanda başbakan yardımcısı ve savunma bakanı. ABD ilişkileri çok iyi. Ilımlı İslam projesinin de mimarlarından.  İşte bu adama göre Türkiye bir düşman, şeytan üçgenine mensup bir ülke ve tehdit açısından terör örgüleriyle aynı kategoride. Oysa halen Suudi Arabistan’la İslam ordusu adı altında ne olduğu belirsiz bir askeri ittifakın üyesiyiz. Güya Ortadoğu’daki terör örgütlerine karşı operasyonlar yapmak üzere kurulan bu yapının  merkezinde olan ülke tarafından “şeytan” olarak değerlendiriliyoruz ve terör örgütleriyle aynı safta tutuluyoruz. Ne acıdır ki Suriye’nin bugünkü kan deryasına dönmesinde, BOP’un “yüce emirleri” doğrultusunda, Suudi Arabistan rejimiyle ittifak halindeydik. Sonuçta çok güzel bir dost kazığı yedik. Tabi bu kazığı tek başına değerlendirmemek gerek. Çünkü Suudi prensin bu küstah açıklamayı yaptığı gün, bir açıklama da, “bir şans daha verdiğimiz” Amerika’dan geldi. Amerika'nın Sesi'ne konuşan koalisyon güçlerinin sözcülerinden Amerikalı Albay Thomas Veale, bölgedeki YPG güçlerine desteklerini sürdüreceklerini söyledi ve Afrin’e yapılan operasyonun durmasını istedi.  Türkiye aynı anda iki ülkeden darbe yedi. Biri “İslam ordusundaki” müttefikimiz, diğeri “bir şans daha verdiğimiz” kadim dostumuz. Yani “dostlarımız” bize karşı çok keskin bir şekilde birleşmiş ve yeni hamleler yapmak üzere konuşmaya başlamış durumdalar. Türkiye’nin ise, uyguladığı yanlış dış politikalar ve seçtiği yanlış müttefikler yüzünden maalesef hamle yapacak gücü kalmadı. Sadece kızdığımız ülkelerin elçiliklerinin sokak isimlerini değiştirebiliyoruz. Hepsi bu kadar!





YENİ MESAJ GAZETESİ

YORUMLAR

  • 0 Yorum