Fehmi Koru: ' Darbeyi sadece FETÖ değil hepimiz aldık'

TBMM Darbe Araştırma Komisyonu'na bilgi veren gazeteci-yazar Fehmi Koru, 17-25 Aralık sürecinde neden arabulucu olarak gönderildiğiyle ilgili, "Olup bitenleri yakıştıramıyorum.

Fehmi Koru: ' Darbeyi sadece FETÖ değil hepimiz aldık'
21 Ekim 2016 - 01:58
Bence Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan da o dönem yakıştıramadılar, onun için beni gönderdiler" dedi. Koru, 15 Temmuz sonrası yaşananlar için, "Darbeyi sadece Fethullah Gülen ve FETÖ değil, hepimiz aldık" dedi.Fehmi Koru, 17-25 Aralık sürecinde Fethullah Gülen ile görüşmek üzere, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından ABD’ye nasıl gönderildiğini şöyle anlattı: “18 Aralık akşamı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ikametgahında, bir gün önceki savcı, polis olaylarıyla ilgili karşılıklı görüş alışverişinde bulunmak için görüştüm. ‘Bu nedir, devletin savcısı, polisinin kullanılması mümkün olabilir mi, cemaatle ilgili bir olay mı?’ diye bana sordu. Ben de gidip, direkt sorayım dedim. Karşılıklı olarak gitmem konusunda anlaştık. Ama Başbakan ile de görüşelim dedim. Aradım ve ertesi sabah Kısıklı’daki evinde randevu verdi. Sabah 08.00-08.30 gibi gittim. Gitmem konusunda aynı isteğin onda da olduğunu gördüm. Bu işin arkasında Fethullah Gülen’in olup olmadığını merak ediyorlardı. Hem Cumhurbaşkanı hem Başbakan tereddütler yaşıyorlardı. Başbakan Erdoğan, ‘Hemen git’ dedi. Benim ABD uçağım ertesi gündü. Bana kendi makam uçağını tahsis edeceğini söyledi. Kabul etmedim. Ertesi gün gittim. Görüşme gittiğimden bir gün sonra gerçekleşti. Gülen bana, ‘Bu işlerle, kasetlerle, videolarla alakamız yok. Tasvip etmeyiz. Bunlar bizim arzu edeceğimiz şeyler değil. Biz dershanelerimizin kapatılmasını tasvip etmiyoruz. Hizmet hareketiyiz. Bize saldırılar var, sosyal medyada şahsıma ve sevdiğim insanlara saldırılar var. Bizimle irtibatlı, güvendiğimiz bazı insanlar görevden alınıyor, bu böyle devam etmese iyi olur. Bunlar durdurulsun’ dedi. Yaklaşık 40 dakika görüştük. Ben bunları not alayım, size göstereyim dedim. O da ‘Ben Sayın Cumhurbaşkanına mektup yazayım, sen ver’ dedi. Ertesi gün bana kapalı bir mektup geldi. Dündüğüm gün 24 Aralık’ta doğruca Sayın Gül’e gittim ve ona hitap eden mektubu verdim. Başbakan da ertesi gün bekliyordu beni. 25 Aralık’ta daha kapsamlı bir operasyon gerçekleşti. Başbakan ile resmi konutunda saat 3 gibi görüştüm. Söylediklerini anlattım ve mektubu söyledim. Başbakan, ‘Mektubu ben de okurum. Madem böyle samimi havadaysa, oğluma tutuklamaya kadar bugün olanlar ne peki?’ dedi. Benim kanaatim sanki başka bir iradenin olduğu ve o operasyonları onun düzenlediği idi. Ama Sayın Cumhurbaşkanı o kanaatte değildi.”

YORUMLAR

  • 0 Yorum