Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi

Maç boyu Nagatomo, Rodrigues, Sinan'ın kaçırdıklarını alt alta koyduğumuzda çok üzücü bir tablo ortaya çıkıyor.

Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi
04 Ekim 2018 - 07:48 - Güncelleme: 04 Ekim 2018 - 19:08
 



Hayalleri bırakın - Ahmet Çakar / Sabah



Normal olarak Galatasaray'ın 4-5 gol atarak kazanması gereken bir maçı kaybetmesi beraberinde pek çok soru işareti getirir. Öncelikle şunu belirtelim: Porto gibi iyi bir takıma son yıllarda iç sahada oynanan bir Şampiyonlar Ligi maçında hiçbir rakip bu kadar pozisyon bulamamıştır.

Hele hele ilk yarı maç 4 olurdu.



Maç boyu Nagatomo, Rodrigues, Sinan'ın kaçırdıklarını alt alta koyduğumuzda çok üzücü bir tablo ortaya çıkıyor.

Bu işin yazık boyutu... Ama bu golleri kaçıran oyuncuların hiçbirisi golcü değil. Eren yoktu, Galatasaray'ın vuruş tekniği yüksek oyuncusu da yoktu.

Pozisyonlara girildi ama gol gelmedi.

Gelelim yenen gole... Her şey Galatasaray'ın kontrolü altında geçmişti.

İlk yarı berabere bitti ama ikinci yarının başında Galatasaray kornerden öyle bir gol yedi ki köy takımları bile yemez.

Bir korner atışında eşleşmeler bellidir.



Portolu Marega kafayı vurduğu an üç metre çapındaki bir dairede hiçbir Galatasaraylı oyuncu yok. Golün tekrarına bakıyoruz, Nagatomo-Marega eşleşmesi gibi görünüyor. Bu da yanlış.

Biri dev gibi, diğeri ufacık. Neresinden bakarsanız bakın, Şampiyonlar Ligi'nde bu kadar gol kaçırır, böylesine komik ve enayice gol yerseniz söyleyeceğiniz hiçbir şey olmaz. Tıpkı dün gece Galatasaray'ın bütün suçu kendisinde araması gerektiği gibi.



Emre Akbaba'yı alalım dediniz, parayı sarf ettiniz, golcü alamadınız.

Ayrıca duran toptan sürekli yenilen gollere de engel olamadınız. Ondan sonra da Fatih hoca "Benim hayallerim var" diyor.



Hocam, hayalleri bırak da dün gece yediğiniz gole bak. Böyle gol, bırak hayalleri, rüyalarda bile yenmiyor.



İngiliz hakem oyun genelinde objektif. Serdar Aziz'in bir çekilmesi var. VAR olsaydı, penaltı verebilirdi ama Şampiyonlar Ligi'nde böylesine penaltıları kimse vermiyor.

1 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 2.resim

Yerden oyna, topu verme - Güntekin Onay / Vatan



Rakibin kadro kalitesi temsilcimizle boy ölçüşecek düzeyde asla değil. Ancak 4-4-2 düzeninde yüksek toplarla oynayacak bir Malmö, mücadele ve tempo oyununda Beşiktaş'a ters gelebilir.



MALMÖ, geçen sezon İsveç liginde şampiyon oldu, kupada da final oynadı. Bu sezon Avrupa'da evlerinde oynadıkları ön eleme maçlarında hiç yenilmediler. Ancak liglerinde 4. sıradalar ve çok iyi durumda değiller. İsveç liginin kalitesi son yıllarda iyice düştü. Yabancı oyuncuların seviyesi daha da aşağılarda. 



MALMÖ, Göteborg gibi kulüpler isim olarak geçmişten getirdikleri şöhrete sahip olsalar da kabul etmek gerekir ki artık Avrupa'da 3. sınıf takımlara sahipler. Malmö'nün en iyi oyuncusu geçmişte Werder Bremen ve Ajax formalarıyla da izlediğimiz Markus Rosenberg. Kadro kalitesi Beşiktaş'la boy ölçüşecek düzeyde değil. Ancak 4-4-2 düzeninde yüksek toplarla oynayan bir Malmö, mücadele ve tempo oyununda Beşiktaş'a ters gelebilir.

 

KONYA DAHA ZOR!

 

UEFA Avrupa Ligi'nin ilk maçında Belçika temsilcisi Genk, deyim yerindeyse Malmö'yü oyun olarak paramparça etti. İsveç temsilcisi rakip kaleye tek şut bile atamadı, kalesinde 25 şut gördü. Beşiktaş da topu yere indirip, pas yaparak oynar ve topa sahip olursa maç kolay geçer. Ama uzun toplarla Malmö'nün istediği gibi bir mücadele oyunana dönüşürse canımız yanabilir.

 

ŞENOL Güneş'in son lig maçında İsveç temsilcisini yardımcısını dahi göndermeyip bizzat gidip kendi izlemesi ilginç bir detay. Ancak ben yine de pazar günü oynanacak Atiker Konyaspor maçının daha zor olduğunu düşünüyorum.

2 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 3.resim

Neredesin Gomis - Levent Tüzemen / Sabah



Porto'nun üstünlük kurmasına Galatasaray izin vermedi. Porto'nun üzerine Galatasaray hızlı hücumlarla gitti ve ilk yarıda inanılmaz pozisyonlar buldu. Sadece Sinan Gümüş ikisi net üç gol pozisyonunu kaçırdı. Golcü eksikliğinin acısını çeken Galatasaray'da Onyekuru ile Nagatomo iki atağı kötü vuruş nedeniyle gol yapamadı. Porto deplasmanında eğer bu kadar pozisyona girip gol atamıyorsan bunun adı şanssızlık değil tamamen beceriksizliktir. TV başındaki tüm Galatasaraylılar inanın "Neredesin Gomis!" diye yakınmışlardır.

Golcü eksikliğinde Terim'in şapkadan tavşan çıkaracak hali yoktu. Terim'in şartlar gereği hücum hattı için tercih ettiği Onyekuru-Rodrigues- Sinan üçlüsü akılalmaz pozisyonları harcadı. Eğer bir yarışma düzenlenip pozisyonlar dondurulsa ve "Bu vuruşlar ne oldu?" diye sorulsa cevap "Gol" olurdu.. Geçen sezon ligde inanılmaz vuruşlarla kritik goller atan Sinan'a bu saatten sonra "Topa şöyle vurman gerekir" diye öğretemezsin. Eleştirsem de hücumda Galatasaray'ın en isteklisi, yaratıcı oyuncusu ve en çalışkanı yine Sinan Gümüş oldu.

Porto savunmasının ağır yapısına rağmen hızlı ve çabuk dediğimiz Onyekuru ile Rodrigues yeterli sorumluluk almadı. Oysa bu ikili Porto savunmasının kanatlarını hallaç pamuğu gibi atmalıydı.

Yenilen golde kontrolünde olan Marega'yı unutan Maicon'un ciddi pozisyon hatası vardı. Bu yenilgi Galatasaray'a yakışmadı. Çünkü Porto'ya karşı Galatasaray bırakın bir puan almayı, kazanması gereken bir oyun ortaya koydu, ciddi pozisyonlar buldu ama golcü eksikliğine mahkum olup, kaybetti.

Devler Ligi için de "VAR" sistemi şart. Serdar Aziz'e yapılan hareket penaltıydı.

3 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 4.resim

 

4 9




 


 

 



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 5.resim

Topu içeri atamayınca - Ümit Aktan / Türkiye



İkinci yarı bir yerleşme hatası ve atamayana attılar fakat oyunumuz bir deplasman maçı için başarılıydı.



Sinan'ın muhteşem bir Onyekuru deparı ve asisti sonrası yaptığı gol vuruşu ve Muslera'nın bir refleks harikası olan kurtarışı ilk yarım saatin dengesini gösterdi bana.

Takım savunmasında arızalarımız olsa da, rakibin iç saha avantajıyla kurduğu baskı da olsa öne gitmekten çekinmeyen bir ‘klasik Fatih Terim cesareti' izledik ilk yarım saatte. Ancak dengeyi bozabilme ihtimali Donk'un erken bir sarı kart görmesi ile doğdu; çünkü kalan bir saatten fazlasını sakınarak oynamak zorunda kalmıştı.

İlk yarının gol pozisyonlarında 4 bizim, 1 de Porto'nun şansı var.

Baskı onlardan ama kontra gol şansları bizden.

İkinci yarı bir yerleşme hatası ve atamayana attılar tabii ki... Sonra bir şampiyonlar ligi deplasmanını bırakın bütün grup maçlarına ancak sığdırabileceğimiz gol şanslarını yakaladık ama bir türlü çerçevenin içine vuramadık.

Oyunumuz doğru ve bir deplasman maçı için başarılı sayılmalı. Tek sorun eksik oyuncuların çokluğu ve topu içeri atacak adamların oyunda olamayışıdır.

 

Maçın adamı: Yine de MUSLERA

5 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 6.resim

Yazık oldu - Attila Gökçe / Milliyet



Beklenenden güzel bir başlangıç, heyecanlı ve akıllı bir ilk yarı sergiledi Galatasaray. Porto gibi tecrübeli bir ekibe karşı kendi ağırlığını, dik başlı bir duruşla ortaya koydu.



Öyle bir oyun çıktı ki karşımıza Real Madrid'de efsane yazan kaleci Iker Casillas, gençlik günlerinin en başarılı örneklerinden bir sunum yaptı kurtarışlarıyla.



Biri Nagatomo'dan, diğeri Sinan Gümüş'ten gelen iki gollük vuruşu ayaklarıyla kurtarması ise tecrübe ve ustalığına ilaveten şansının eseriydi.



Fatih Terim, Porto'daki maça beklenen onbirle başladı. Mariano'nun sağbek görevini Linnes'e vermesi, Ndaiye'nin yokluğunda Donk'u görevlendirmesi, ağrılarından şikayet edince 18'de bile yer bulamayan Eren'in yerine Sinan Gümüş'ü  sahaya sürmesi tercihten çok, zorunluluklara dayalı kararlardı. Bu arada Emre Akbaba'nın sakatlığında Belhanda'ya da önemli bir fırsat sunmuştu Fatih Terim. Peki Belhanda bu fırsatı değerlendirebildi mi? Hayır. Kullandığı toplarla etkili bir iş çıkaramadı. Oyun kurgusu ve yaratıcı hamleleri göremedik kendisinden.



Fernando'nun oyunun merkezindeki gayretlerini taksir ederek izledik. Ama Ryan Donk, Marega'nın kornere kafa koyarak attığı golde hatalıydı. Serdar Aziz'in başka bir oyuncuya odaklanıp yerini boşaltırken Donk'un o alanı boş bırakmadan Marega'yı engellemesi gerekirdi.



Oyunun 1 saatlik bölümü dolarken Belhanda nihayet kıpırdanmaya başladı. 67'de Rodriguez'e attığı pas çok önemli bir gol fırsatı yarattı ama olmadı.



Galatasaray adına sanırım en şanssız dakika Rodrigues'in tam da penaltı noktasının hizasında Sinan'ın pasıyla aldığı topu çok kötü bir sağ vuruşla kargalara göndermesiydi. Maicon'un ortaladığı topa gecikerek kafa ile vuran Sinan Gümüş de gol kaçırma gösterisine katıldı.



Gecenin üzen bir tarafı vardı: Mücadele ediyorlar, pozisyonlara giriyorlar, başlarını dik tutuyorlar ama bir türlü golü bulamıyorlardı. Böyle olunca yedikleri tek gol de yürek sızlatıyordu.



Galatasaray o golden sonra ligdeki görüntülerin aksine beklenenin üzerinde reaksiyon gösterdi. Fatih Terim ise oyuncu değişikliklerinde olabilecek tüm riskleri göze aldı.



Hepsi de yerinde hamlelerdi. Muslera goldeki hatasını tekrarlamadı. Porto'nun en tehlikeli pozisyonlarında harika çıkışlarla oyunu tutmaya çalıştı, olmadı.



Yazık oldu!

6 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 7.resim

Yenilgiyi hak etmediler - Osman Şenher / Milliyet



Hakikaten insan üzülüyor. Şampiyonlar Ligi'nde en büyük rakibinle deplasmanda oynuyorsun. Daha çok gol pozisyonuna giriyorsun, sahaya yüreğini koyuyorsun, koşmayan mücadele etmeyen futbolcun yok, girdiğin 6 net gol pozisyonunu değerlendiremiyorsun, abuk sabuk kendi hatandan bir gol yiyorsun ve yeniliyorsun. Olmaz, olmaması lazım. Bu kadar tecrübeli futbolcuların bu kadar basit gol yememesi gerekir. Marega'nın arkasında Donk, üç metre ilersinde Nagatomo... Neticede bu futbolcu Porto'nun golcüsü. Yüksek toplarda etkili. Bu adamı birinin tutması lazım. Bunu hoca söylemeyecek, oradaki futbolcu kendi beyniyle düşünecek. Maalesef Galatasaray'ın yıllardır bu sancısı var, bir türlü aşamıyor. Evet defans hatalar yaptı ama bütün oyuncular kalplerini sahaya koyup iyi mücadele ettiler.



Sıkıntı son vuruşlardaydı. Casillas çok tecrübeli bir kaleci. Bire bir kaldığı pozisyonlarda kalesinde büyüyor. Sinan'ın uluslararası tecrübesi nedir? Çocuk dün gecenin iyilerindendi. Çok da iyi koştu, pres yaptı. Üst seviyede mücadele etti ama eksiği çok var. En azından yüzde yüz santrfor değil. Böyle turnuvalarda muhakkak iyi bir santrforun olması lazım.



Porto'da Aboubakar sakatlanmış, yedeği kim: Marega. Dün gece golü atan futbolcu. Sarı-kırmızılılarda Eren sakat, Fatih Terim mecburiyetten Sinan'ı oynatıyor. Peki kendisinde bir santrforun meziyetleri var mı? Hava toplarında etkili mi? Ama yapacak bir şey yok. Terim çaresizlikten oynatıyor. Sinan da elinden geleni yapıyor, olay bu.



Fernando gerçekten mükemmel futbolcu. Büyük usta, büyük yıldız, hele Şampiyonlar Ligi'ndeki futboluyla daha da büyüyor. Ndiaye'nin dün gece oynamasını çok isterdim. Fernando ile beraber bu ikili çok etkili oluyor. Donk da elinden geleni yaptı. Porto gibi çabuk, hızlı oynayan takımlar karşısında ağır kalıyor. Nagatomo harika bir profesyonel. Rakibin en seri oyuncusu Corona'yı marke ediyor, hücuma çıkıp Casillas ile karşı karşıya da kalabiliyor. Gerçekten Japon futbolcu bir samuray gibi...



Linnes bir kere hata yaptı. Fatih Terim'in bilhassa defansif anlamda Mariano'dan daha etkili olan Norveçli futbolcuyla oyuna başlaması çok doğru karar. Bu iki bekin savunması iyi değilse, Porto gibi kanatları iyi kullanan takımlar karşısında her an başına iş alabilir. Rodrigues son dakikalarda o topa daha dikkatli vursa maç berabere bitebilirdi. Sinan'ın kafa vuruşu yüzde yüzlük bir pozisyondu. Hatta galip bile gelinebilirdi.



Maçı özetlersek dün gece Muslera da, Casillas da sahanın yıldızlarıydılar. Çok iyi kurtarışlar yapıp, hatasız oynadılar. Sonuçta zorlansa da Galatasaray bu gruptan ya birinci ya ikinci çıkar.

7 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 8.resim

Olacay şey değil - Serhat Ulueren / Vatan



KIZACAK adam arıyorum bulamıyorum. Fatura kesecek, biraz olsun suçlayacak adam arıyorum yine bulamıyorum. Klasik başlık atıp, "Atamayana atarlar" diyeceğim, kendime yakıştıramıyorum. İşin gerçeği; top G.Saray'ı sevmedi. Yoksa mücadele, oyun kurgusu, plan, taktik 10 üzerinden 10 işledi G.Saray'da.

 

BİR takım düşünün, deplasmanda, üstelik Şampiyonlar Ligi'nin gediklisi bir rakibe karşı bundan daha çok pozisyon Barcelona, Bayern, Real gibi devler bile bulamazdı.

 

ÖNCE yüzde yüz netleri yazalım isterseniz.

 

1- Maçın başında Sinan 5 metreden bomboş iyi de vurdu, Pereira'ya çarpıp kornere giden,

 

2- 38'de Nagatomo hafif çaprazdan Casillas'ın bacaklarına nişan almasa,

 

3- 39'da Onyekuru iyi vursa veya Sinan'a çıkarsa,

 

4- Sinan 70 metre sürdükten sonra köşeye düzgün vursa veya Rodrigues'e çıkarsa,

 

5- 58'de Serdar'ı çeken Pereira'yı hakem görse ve penaltıyı çalsa,

 

6- 76'da Sinan'ın harika pasında Rodrigues sadece çerçeveyi tuttursa...

 

MAÇI 6-3 kazanırdık.

 

GRUPTAN ÇIKARLAR

 

EVET yalan yanlış yok. Arada kaçan çerez pozisyonları yazmadım bile. Porto'nun balık ötesi golü ve onun dışında 2 net pozisyonu varken 6 %100'lük golü kaçıran, atamayan veya son vuruş beceriksizliği göstermiş G.Saraylı futbolculara kızamıyorum, tepki gösteremiyorum. Elbette kimse yarın, gün G.saray'ın kaçırdıklarını değil Porto'nun 1-0'ını konuşacak. Bugün 6 puanımız olacaktı şimdi 3'de kaldık.

 

AMA bu oyunumuzla, enerjimizle Porto'yu evimizde, Schalke'yi de her iki maçta yenebileceğimizi gösterdik. G.Saray bu gruptan biraz zorlansa da, ikinci olsa da çıkacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Dün Dragao'da sadece top istemedi. Sezonun en iyi futbolunu oynadı Terim'in evlatları.





Hayalleri bırakın - Ahmet Çakar / Sabah



Normal olarak Galatasaray'ın 4-5 gol atarak kazanması gereken bir maçı kaybetmesi beraberinde pek çok soru işareti getirir. Öncelikle şunu belirtelim: Porto gibi iyi bir takıma son yıllarda iç sahada oynanan bir Şampiyonlar Ligi maçında hiçbir rakip bu kadar pozisyon bulamamıştır.

Hele hele ilk yarı maç 4 olurdu.



Maç boyu Nagatomo, Rodrigues, Sinan'ın kaçırdıklarını alt alta koyduğumuzda çok üzücü bir tablo ortaya çıkıyor.

Bu işin yazık boyutu... Ama bu golleri kaçıran oyuncuların hiçbirisi golcü değil. Eren yoktu, Galatasaray'ın vuruş tekniği yüksek oyuncusu da yoktu.

Pozisyonlara girildi ama gol gelmedi.

Gelelim yenen gole... Her şey Galatasaray'ın kontrolü altında geçmişti.

İlk yarı berabere bitti ama ikinci yarının başında Galatasaray kornerden öyle bir gol yedi ki köy takımları bile yemez.

Bir korner atışında eşleşmeler bellidir.



Portolu Marega kafayı vurduğu an üç metre çapındaki bir dairede hiçbir Galatasaraylı oyuncu yok. Golün tekrarına bakıyoruz, Nagatomo-Marega eşleşmesi gibi görünüyor. Bu da yanlış.

Biri dev gibi, diğeri ufacık. Neresinden bakarsanız bakın, Şampiyonlar Ligi'nde bu kadar gol kaçırır, böylesine komik ve enayice gol yerseniz söyleyeceğiniz hiçbir şey olmaz. Tıpkı dün gece Galatasaray'ın bütün suçu kendisinde araması gerektiği gibi.



Emre Akbaba'yı alalım dediniz, parayı sarf ettiniz, golcü alamadınız.

Ayrıca duran toptan sürekli yenilen gollere de engel olamadınız. Ondan sonra da Fatih hoca "Benim hayallerim var" diyor.



Hocam, hayalleri bırak da dün gece yediğiniz gole bak. Böyle gol, bırak hayalleri, rüyalarda bile yenmiyor.



İngiliz hakem oyun genelinde objektif. Serdar Aziz'in bir çekilmesi var. VAR olsaydı, penaltı verebilirdi ama Şampiyonlar Ligi'nde böylesine penaltıları kimse vermiyor.

1 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 2.resim

Yerden oyna, topu verme - Güntekin Onay / Vatan



Rakibin kadro kalitesi temsilcimizle boy ölçüşecek düzeyde asla değil. Ancak 4-4-2 düzeninde yüksek toplarla oynayacak bir Malmö, mücadele ve tempo oyununda Beşiktaş'a ters gelebilir.



MALMÖ, geçen sezon İsveç liginde şampiyon oldu, kupada da final oynadı. Bu sezon Avrupa'da evlerinde oynadıkları ön eleme maçlarında hiç yenilmediler. Ancak liglerinde 4. sıradalar ve çok iyi durumda değiller. İsveç liginin kalitesi son yıllarda iyice düştü. Yabancı oyuncuların seviyesi daha da aşağılarda. 



MALMÖ, Göteborg gibi kulüpler isim olarak geçmişten getirdikleri şöhrete sahip olsalar da kabul etmek gerekir ki artık Avrupa'da 3. sınıf takımlara sahipler. Malmö'nün en iyi oyuncusu geçmişte Werder Bremen ve Ajax formalarıyla da izlediğimiz Markus Rosenberg. Kadro kalitesi Beşiktaş'la boy ölçüşecek düzeyde değil. Ancak 4-4-2 düzeninde yüksek toplarla oynayan bir Malmö, mücadele ve tempo oyununda Beşiktaş'a ters gelebilir.

 

KONYA DAHA ZOR!

 

UEFA Avrupa Ligi'nin ilk maçında Belçika temsilcisi Genk, deyim yerindeyse Malmö'yü oyun olarak paramparça etti. İsveç temsilcisi rakip kaleye tek şut bile atamadı, kalesinde 25 şut gördü. Beşiktaş da topu yere indirip, pas yaparak oynar ve topa sahip olursa maç kolay geçer. Ama uzun toplarla Malmö'nün istediği gibi bir mücadele oyunana dönüşürse canımız yanabilir.

 

ŞENOL Güneş'in son lig maçında İsveç temsilcisini yardımcısını dahi göndermeyip bizzat gidip kendi izlemesi ilginç bir detay. Ancak ben yine de pazar günü oynanacak Atiker Konyaspor maçının daha zor olduğunu düşünüyorum.

2 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 3.resim

Neredesin Gomis - Levent Tüzemen / Sabah



Porto'nun üstünlük kurmasına Galatasaray izin vermedi. Porto'nun üzerine Galatasaray hızlı hücumlarla gitti ve ilk yarıda inanılmaz pozisyonlar buldu. Sadece Sinan Gümüş ikisi net üç gol pozisyonunu kaçırdı. Golcü eksikliğinin acısını çeken Galatasaray'da Onyekuru ile Nagatomo iki atağı kötü vuruş nedeniyle gol yapamadı. Porto deplasmanında eğer bu kadar pozisyona girip gol atamıyorsan bunun adı şanssızlık değil tamamen beceriksizliktir. TV başındaki tüm Galatasaraylılar inanın "Neredesin Gomis!" diye yakınmışlardır.

Golcü eksikliğinde Terim'in şapkadan tavşan çıkaracak hali yoktu. Terim'in şartlar gereği hücum hattı için tercih ettiği Onyekuru-Rodrigues- Sinan üçlüsü akılalmaz pozisyonları harcadı. Eğer bir yarışma düzenlenip pozisyonlar dondurulsa ve "Bu vuruşlar ne oldu?" diye sorulsa cevap "Gol" olurdu.. Geçen sezon ligde inanılmaz vuruşlarla kritik goller atan Sinan'a bu saatten sonra "Topa şöyle vurman gerekir" diye öğretemezsin. Eleştirsem de hücumda Galatasaray'ın en isteklisi, yaratıcı oyuncusu ve en çalışkanı yine Sinan Gümüş oldu.

Porto savunmasının ağır yapısına rağmen hızlı ve çabuk dediğimiz Onyekuru ile Rodrigues yeterli sorumluluk almadı. Oysa bu ikili Porto savunmasının kanatlarını hallaç pamuğu gibi atmalıydı.

Yenilen golde kontrolünde olan Marega'yı unutan Maicon'un ciddi pozisyon hatası vardı. Bu yenilgi Galatasaray'a yakışmadı. Çünkü Porto'ya karşı Galatasaray bırakın bir puan almayı, kazanması gereken bir oyun ortaya koydu, ciddi pozisyonlar buldu ama golcü eksikliğine mahkum olup, kaybetti.

Devler Ligi için de "VAR" sistemi şart. Serdar Aziz'e yapılan hareket penaltıydı.

3 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 4.resim

 

4 9




 


 

 



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 5.resim

Topu içeri atamayınca - Ümit Aktan / Türkiye



İkinci yarı bir yerleşme hatası ve atamayana attılar fakat oyunumuz bir deplasman maçı için başarılıydı.



Sinan'ın muhteşem bir Onyekuru deparı ve asisti sonrası yaptığı gol vuruşu ve Muslera'nın bir refleks harikası olan kurtarışı ilk yarım saatin dengesini gösterdi bana.

Takım savunmasında arızalarımız olsa da, rakibin iç saha avantajıyla kurduğu baskı da olsa öne gitmekten çekinmeyen bir ‘klasik Fatih Terim cesareti' izledik ilk yarım saatte. Ancak dengeyi bozabilme ihtimali Donk'un erken bir sarı kart görmesi ile doğdu; çünkü kalan bir saatten fazlasını sakınarak oynamak zorunda kalmıştı.

İlk yarının gol pozisyonlarında 4 bizim, 1 de Porto'nun şansı var.

Baskı onlardan ama kontra gol şansları bizden.

İkinci yarı bir yerleşme hatası ve atamayana attılar tabii ki... Sonra bir şampiyonlar ligi deplasmanını bırakın bütün grup maçlarına ancak sığdırabileceğimiz gol şanslarını yakaladık ama bir türlü çerçevenin içine vuramadık.

Oyunumuz doğru ve bir deplasman maçı için başarılı sayılmalı. Tek sorun eksik oyuncuların çokluğu ve topu içeri atacak adamların oyunda olamayışıdır.

 

Maçın adamı: Yine de MUSLERA

5 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 6.resim

Yazık oldu - Attila Gökçe / Milliyet



Beklenenden güzel bir başlangıç, heyecanlı ve akıllı bir ilk yarı sergiledi Galatasaray. Porto gibi tecrübeli bir ekibe karşı kendi ağırlığını, dik başlı bir duruşla ortaya koydu.



Öyle bir oyun çıktı ki karşımıza Real Madrid'de efsane yazan kaleci Iker Casillas, gençlik günlerinin en başarılı örneklerinden bir sunum yaptı kurtarışlarıyla.



Biri Nagatomo'dan, diğeri Sinan Gümüş'ten gelen iki gollük vuruşu ayaklarıyla kurtarması ise tecrübe ve ustalığına ilaveten şansının eseriydi.



Fatih Terim, Porto'daki maça beklenen onbirle başladı. Mariano'nun sağbek görevini Linnes'e vermesi, Ndaiye'nin yokluğunda Donk'u görevlendirmesi, ağrılarından şikayet edince 18'de bile yer bulamayan Eren'in yerine Sinan Gümüş'ü  sahaya sürmesi tercihten çok, zorunluluklara dayalı kararlardı. Bu arada Emre Akbaba'nın sakatlığında Belhanda'ya da önemli bir fırsat sunmuştu Fatih Terim. Peki Belhanda bu fırsatı değerlendirebildi mi? Hayır. Kullandığı toplarla etkili bir iş çıkaramadı. Oyun kurgusu ve yaratıcı hamleleri göremedik kendisinden.



Fernando'nun oyunun merkezindeki gayretlerini taksir ederek izledik. Ama Ryan Donk, Marega'nın kornere kafa koyarak attığı golde hatalıydı. Serdar Aziz'in başka bir oyuncuya odaklanıp yerini boşaltırken Donk'un o alanı boş bırakmadan Marega'yı engellemesi gerekirdi.



Oyunun 1 saatlik bölümü dolarken Belhanda nihayet kıpırdanmaya başladı. 67'de Rodriguez'e attığı pas çok önemli bir gol fırsatı yarattı ama olmadı.



Galatasaray adına sanırım en şanssız dakika Rodrigues'in tam da penaltı noktasının hizasında Sinan'ın pasıyla aldığı topu çok kötü bir sağ vuruşla kargalara göndermesiydi. Maicon'un ortaladığı topa gecikerek kafa ile vuran Sinan Gümüş de gol kaçırma gösterisine katıldı.



Gecenin üzen bir tarafı vardı: Mücadele ediyorlar, pozisyonlara giriyorlar, başlarını dik tutuyorlar ama bir türlü golü bulamıyorlardı. Böyle olunca yedikleri tek gol de yürek sızlatıyordu.



Galatasaray o golden sonra ligdeki görüntülerin aksine beklenenin üzerinde reaksiyon gösterdi. Fatih Terim ise oyuncu değişikliklerinde olabilecek tüm riskleri göze aldı.



Hepsi de yerinde hamlelerdi. Muslera goldeki hatasını tekrarlamadı. Porto'nun en tehlikeli pozisyonlarında harika çıkışlarla oyunu tutmaya çalıştı, olmadı.



Yazık oldu!

6 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 7.resim

Yenilgiyi hak etmediler - Osman Şenher / Milliyet



Hakikaten insan üzülüyor. Şampiyonlar Ligi'nde en büyük rakibinle deplasmanda oynuyorsun. Daha çok gol pozisyonuna giriyorsun, sahaya yüreğini koyuyorsun, koşmayan mücadele etmeyen futbolcun yok, girdiğin 6 net gol pozisyonunu değerlendiremiyorsun, abuk sabuk kendi hatandan bir gol yiyorsun ve yeniliyorsun. Olmaz, olmaması lazım. Bu kadar tecrübeli futbolcuların bu kadar basit gol yememesi gerekir. Marega'nın arkasında Donk, üç metre ilersinde Nagatomo... Neticede bu futbolcu Porto'nun golcüsü. Yüksek toplarda etkili. Bu adamı birinin tutması lazım. Bunu hoca söylemeyecek, oradaki futbolcu kendi beyniyle düşünecek. Maalesef Galatasaray'ın yıllardır bu sancısı var, bir türlü aşamıyor. Evet defans hatalar yaptı ama bütün oyuncular kalplerini sahaya koyup iyi mücadele ettiler.



Sıkıntı son vuruşlardaydı. Casillas çok tecrübeli bir kaleci. Bire bir kaldığı pozisyonlarda kalesinde büyüyor. Sinan'ın uluslararası tecrübesi nedir? Çocuk dün gecenin iyilerindendi. Çok da iyi koştu, pres yaptı. Üst seviyede mücadele etti ama eksiği çok var. En azından yüzde yüz santrfor değil. Böyle turnuvalarda muhakkak iyi bir santrforun olması lazım.



Porto'da Aboubakar sakatlanmış, yedeği kim: Marega. Dün gece golü atan futbolcu. Sarı-kırmızılılarda Eren sakat, Fatih Terim mecburiyetten Sinan'ı oynatıyor. Peki kendisinde bir santrforun meziyetleri var mı? Hava toplarında etkili mi? Ama yapacak bir şey yok. Terim çaresizlikten oynatıyor. Sinan da elinden geleni yapıyor, olay bu.



Fernando gerçekten mükemmel futbolcu. Büyük usta, büyük yıldız, hele Şampiyonlar Ligi'ndeki futboluyla daha da büyüyor. Ndiaye'nin dün gece oynamasını çok isterdim. Fernando ile beraber bu ikili çok etkili oluyor. Donk da elinden geleni yaptı. Porto gibi çabuk, hızlı oynayan takımlar karşısında ağır kalıyor. Nagatomo harika bir profesyonel. Rakibin en seri oyuncusu Corona'yı marke ediyor, hücuma çıkıp Casillas ile karşı karşıya da kalabiliyor. Gerçekten Japon futbolcu bir samuray gibi...



Linnes bir kere hata yaptı. Fatih Terim'in bilhassa defansif anlamda Mariano'dan daha etkili olan Norveçli futbolcuyla oyuna başlaması çok doğru karar. Bu iki bekin savunması iyi değilse, Porto gibi kanatları iyi kullanan takımlar karşısında her an başına iş alabilir. Rodrigues son dakikalarda o topa daha dikkatli vursa maç berabere bitebilirdi. Sinan'ın kafa vuruşu yüzde yüzlük bir pozisyondu. Hatta galip bile gelinebilirdi.



Maçı özetlersek dün gece Muslera da, Casillas da sahanın yıldızlarıydılar. Çok iyi kurtarışlar yapıp, hatasız oynadılar. Sonuçta zorlansa da Galatasaray bu gruptan ya birinci ya ikinci çıkar.

7 9



Spor yazarları Porto-Galatasaray maçını değerlendirdi 8.resim

Olacay şey değil - Serhat Ulueren / Vatan



KIZACAK adam arıyorum bulamıyorum. Fatura kesecek, biraz olsun suçlayacak adam arıyorum yine bulamıyorum. Klasik başlık atıp, "Atamayana atarlar" diyeceğim, kendime yakıştıramıyorum. İşin gerçeği; top G.Saray'ı sevmedi. Yoksa mücadele, oyun kurgusu, plan, taktik 10 üzerinden 10 işledi G.Saray'da.

 

BİR takım düşünün, deplasmanda, üstelik Şampiyonlar Ligi'nin gediklisi bir rakibe karşı bundan daha çok pozisyon Barcelona, Bayern, Real gibi devler bile bulamazdı.

 

ÖNCE yüzde yüz netleri yazalım isterseniz.

 

1- Maçın başında Sinan 5 metreden bomboş iyi de vurdu, Pereira'ya çarpıp kornere giden,

 

2- 38'de Nagatomo hafif çaprazdan Casillas'ın bacaklarına nişan almasa,

 

3- 39'da Onyekuru iyi vursa veya Sinan'a çıkarsa,

 

4- Sinan 70 metre sürdükten sonra köşeye düzgün vursa veya Rodrigues'e çıkarsa,

 

5- 58'de Serdar'ı çeken Pereira'yı hakem görse ve penaltıyı çalsa,

 

6- 76'da Sinan'ın harika pasında Rodrigues sadece çerçeveyi tuttursa...

 

MAÇI 6-3 kazanırdık.

 

GRUPTAN ÇIKARLAR

 

EVET yalan yanlış yok. Arada kaçan çerez pozisyonları yazmadım bile. Porto'nun balık ötesi golü ve onun dışında 2 net pozisyonu varken 6 %100'lük golü kaçıran, atamayan veya son vuruş beceriksizliği göstermiş G.Saraylı futbolculara kızamıyorum, tepki gösteremiyorum. Elbette kimse yarın, gün G.saray'ın kaçırdıklarını değil Porto'nun 1-0'ını konuşacak. Bugün 6 puanımız olacaktı şimdi 3'de kaldık.

 

AMA bu oyunumuzla, enerjimizle Porto'yu evimizde, Schalke'yi de her iki maçta yenebileceğimizi gösterdik. G.Saray bu gruptan biraz zorlansa da, ikinci olsa da çıkacaktır, bundan kimsenin şüphesi olmasın. Dün Dragao'da sadece top istemedi. Sezonun en iyi futbolunu oynadı Terim'in evlatları.



YORUMLAR

  • 0 Yorum