2 ayda Türkiye'ye giren 16 milyar dolar hakkında 10 şey

Kim haklı; iktidara güvenmeyen, dolarda, Euro'da, altında kalmaya devam eden Ayşe Teyze ve Ali Rıza Amca mı; Naci Ağbal'a güvenen, enflasyonun düşeceğine inanan yabancı sermaye mi?

 2 ayda Türkiye'ye giren 16 milyar dolar hakkında 10 şey
11 Ocak 2021 - 09:47

 

Ekonomide son haftaların en önemli gelişmesi, kısa vadeli yabancı sermayenin, nam-ı diğer sıcak paranın Türkiye'ye geri dönüşü… Neden çok önemli? Çünkü sıcak paranın dönüşü, doların 8.50'den 7.25'e kadar gerilemesine neden oldu.

İşin ilginç yanı, vatandaşlar dolar-Euro-altın almaya devam ederken (Döviz hesapları Aralık'ın son haftası 235 milyar doları geçerek tarihin en yüksek seviyesine çıktı), yabancıların TL'ye yatırım yapması.

Kim bu yabancı sermaye, hangi hesapla hareket ediyorlar?

1. Nereden çıkarıyorsunuz sıcak paranın Türkiye'ye döndüğünü?

Kasım'dan bu yana Türkiye'ye 16 milyar dolardan fazla sıcak para girdiği tahmin ediliyor. Bunun 4.1 milyar doları borsa, tahvil ve repoya yatırım yaptı. Kalan 12.5 milyar dolarının da Swap (Bankalar arası para takası) yoluyla geldiği hesaplanıyor. (Swap'la gelen sıcak paranın toplamına ilişkin bilgiyi, HSBC Portföy Başekonomisti İbrahim Aksoy'dan öğrendim.)

2. Sıcak para Türkiye'den kaçmamış mıydı?

Doğru, yabancı yatırımcılar yılın ilk on ayında devlet tahvili ve borsadan 13.4 milyar dolarlık çıkış gerçekleştirdi.

3. Ne oldu da şimdi Türkiye'ye dönmeye karar verdiler?

Kasım'da Berat Albayrak Hazine ve Maliye Bakanlığı'nı bıraktı, Merkez Bankası'nın başkanı değişti, yeni gelen Başkan (Naci Ağbal) kallavi bir faiz artırımı yaptı ve hepsinden önemlisi, Erdoğan "ekonomide acı ilacı içmek"ten söz etti, "hukuk ve demokrasi reformu" vadetti…

Sadece iç değil dış nedenler de var. Pandemi patlayınca kısa vadeli uluslararası sermaye riskli gördüğü yerlerden, en başta da gelişmekte olan ülkelerden kaçmıştı. Aşılama kampanyaları başlayınca tekrar cesaret topladılar. Riskli varlıklara yatırım tekrar artmaya başladı. Kasım'da ve aralıkta sadece Türkiye'ye değil bütün gelişmekte olan ülkelere para girişi oldu.

4. Yabancı sermaye neden devlet tahvili veya borsa kanalıyla değil Swap kanalıyla geliyor?

Swap, yabancı yatırımcılar için vadenin kısa olması, karşı taraf riskinin düşük olması, teminatlar vs. gibi nedenlerle ilk tercih edilen yatırım aracı. Yabancı sermayenin Swap kanalını kullanması, hâlâ çok kısa vadeli işlemleri tercih ettiğini gösteriyor. Sıcak paranın Swap'la gelmesi, ilk dalgalanmada çıkıp gidebileceğinin de işareti. Yabancı sermayenin Türkiye'ye güveni artarsa borsa ve tahvilin payı artacak...

5. Swap aşağı, Swap yukarı… Swap ne demek?

Swap, İngilizce takas demek. Finansta, bankaların ellerindeki farklı cinsten (mesela biri dolar, diğeri TL) ya da farklı faizden (mesela biri sabit, diğeri değişken faizli) parayı belirli bir süre için takas etmeleri anlamına geliyor.

6. Bankalar bu işlemi nerede yapıyor?

Türk bankaları Swap işlemlerini Merkez Bankası'yla veya Londra piyasasında yabancı bankalarla yapıyor. Berat Albayrak'ın Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde bankaların Londra'da Swap işlemi yapması çok kısıtlanmıştı. Çünkü Albayrak, Türkiye'yi zayıflatmak isteyen "dış mihrakların" Londra piyasasını kullanarak manipülasyon yaptığına inanıyordu. Bu nedenle bankaların yurtdışıyla Swap işlemleri yasal özkaynaklarının yüzde 1'i ile sınırlandırıldı. Borsa İstanbul nezdinde yerli ve milli Swap piyasası oluşturuldu...

Londra piyasasının fiilen yasaklanması, yabancı sermayenin Türkiye'den ayağını kesmesinin sebeplerinden biriydi. Albayrak gidince Türk bankalarının Londra'yla Swap limitleri yeniden artırıldı. Yani yabancı sermayenin musluğu yeniden açıldı.

7. Swap'la Türkiye'ye giren paraya dair verileri nereden izleyebiliriz?

Merkez Bankası bankalarla yaptığı Swap işlemlerini geçen hafta açıklamaya başladı ama onun verileri fotoğrafın bütününü görmekte yetersiz. Çünkü bankaların yurtdışıyla Swap işlemlerinin muhasebeleştirilmesi ve ödemeler dengesine yansımasında eskiden beri devam eden eksiklikler var. Bir kaynağım bu durumun, Swap işlemlerinin bir bacağında spot işlem, diğer bacağında (vadeli kısımda) bir taahhüt olmasından kaynaklandığını söylüyor. Taahhütler genelde bilanço dışı görünüyor... Ayrıca Türk bankalarının muhasebeleştirmelerinde de eksikler mevcut.

8. Swap'la gelen yabancı sermaye nasıl para kazanıyor?

Swap kanalından gelen para Türk bankaları ile yaptıkları işlemlerdeki faiz farklarından para kazanıyor.

9. Vatandaş TL'ye güvenmezken sıcak para neye güvenerek TL alıyor?

Türkiye'ye şu anda sadece yüksek riski seven, kumar peşindeki çok kısa vadeli sermaye geliyor. Moody's, Standard and Poors gibi derecelendirme kuruluşları Türkiye'nin notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye yükseltmedikçe böyle olmaya devam edecek. (Uzun vadeli yatırım yapan fonlar -mesela emeklilik fonları-, bir ülkeye para yatırmak için kredi derecelendirme kuruluşlarının "yatırım yapılabilir" notu vermiş olması şartını arıyor.)

Bununla birlikte gördüğümüz gibi riski göze alıp faiz farkından para kazanmak için Türkiye'ye gelen bir kesim de mevcut. Onların hesabı basit. Amerika, Avrupa, Japonya'da çok düşük, hatta eksi faizle borçlanıyorlar. Oradan aldıkları parayı getirip Türkiye'de yüksek faize yatırıp taş atmadan para kazanıyorlar. Buna "Carry trade" veya faiz arbitrajı deniyor.

Öte yandan Merkez Bankası'nın yeni Başkanı Naci Ağbal'ın uyguladığı para politikasının TL varlıklara değer kazandıracağını düşünenler de var. Enflasyon düştükçe, ekonomi düzeldikçe TL varlıkların getirisi artacak. Beklentileri bu...

10. Kim haklı; iktidara güvenmeyen, dolarda, Euro'da, altında kalmaya devam eden Ayşe Teyze ve Ali Rıza Amca mı; Naci Ağbal'a güvenen, enflasyonun düşeceğine inanan yabancı sermaye mi?

Kısa vadede yabancı sermaye haklı çıktı. Merkez Bankası'nın yeni Başkanı Naci Ağbal'ın politika faizini artıracağı, bunun etkisiyle Türkiye'nin risk priminin düşeceği, TL'nin ve borsanın yükseleceği belliydi. Bunu doğru öngördüler ve dolar 8.50'den 7.25'e düşerken pozisyon alıp iyi para kazandılar.

Ama işlerin hep rayında gideceğine inanmak için çok naif olmak lazım. Enflasyonun düşeceğine, "Hukuk ve demokrasi reformu" söyleminin hayata geçeceğine, Erdoğan'ın Naci Ağbal'ın işine hiç karışmayacağına, Ankara'nın Amerika veya AB'yle bir daha ağız dalaşına girmeyeceğine, diplomasiyi tercih edeceğine inanıyorsanız, buyurun (varsa) dolarınızı, Euro'nuzu bozun, TL'ye geçin…

Bonus soru: Yabancı yatırımcı bunu bilmiyor mu?

Elbette biliyor ama Türkiye'nin geleceği onların umrunda değil, kısa günün kârıyla ilgililer…


Barış Soydan

[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum