500 yıllık konu

Yine milletvekili dokunulmazlığı tartışılıyor. Yine parti kapatma tartışılıyor. 30 yıldır bu gündem hiç değişmiyor. Ne yapmak lazım peki? Mini tarih turuna çıkalım:

500 yıllık konu
19 Ocak 2022 - 08:57

Osmanlı/ Yavuz Selim, 500 yıl önce yaptığı Doğu seferlerinde Kürtler ile ittifak kurdu. Bu ilişki Kürt aşiretlere “özerklik” sağladı.

Günümüzden 200 yıl önce ise İkinci Mahmut, merkezi yönetimi güçlendirmek için “özerkliği” tasfiye etmeye kalkışınca Kürt isyanları başladı.

Ayaklanmalar, modern ulus devlet kurmayı hedefleyen Türkiye Cumhuriyeti'nde de devam etti.

Birinci Dünya Savaşı döneminde bölgede Kürtler ile yakınlık kuran Atatürk, ilişkisini koparmadı. İlk mecliste 72 Kürt milletvekili girdi.

Atatürk, sorunun feodalizmi/toprak ağalığını tasfiye ederek yani, kul Kürt'ü, birey yaparak çözeceğini düşündü. Ömrü yetmedi; meclisten istediği toprak reformunu bile geçiremedi. İnönü de başaramadı; toprak ağaları CHP'den koptu…

Çok partili hayatı 1946'da başlasa da açık oy, gizli sayımla yapılan seçim hep tartışmalı oldu…

DP, 1950'de iktidara geldi. Gerek bu seçim gerekse 1954 seçiminde DP; H. Öztürk, A. Fırat, K. Küfrevi, G. Emre, S. İnan, Ö. Cevheri, C. Yardımcı, M.R. Bucak, B. Erdem gibi aşiret liderlerini meclise taşıdı. Cumhuriyet projesi feodalizm tasfiyesi siyasete kurban edildi!

CHP, 1957 seçiminde Kürtlerden tekrar oy almaya başladı; Kars, Malatya, Mardin, Tunceli, Urfa, Elazığ, Erzincan ve Van'da kazandı. Oyları yüzde 41,1'e çıktı.

27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi CHP'nin iktidar olmasını engelledi…

Bitmedi:

SOL MESAJLAR

“DP yanlısı Kürtler ayaklanacak” diye düşünen askeri yönetim, 550 aşiret reisini Sivas'ta kampta topladı!

Askerlerin hazırlattığı Anayasa referandumuna da, en fazla “evet” oyu veren şehirler Mardin'den Siirt'e Güneydoğu illeri oldu!

CHP, 1961 seçiminde dört yıl önceki oyunu alamadı: Yüzde 36,7. Kürt liderlerin kamptan kurtarılmasını sağlayan ve programında Kürt sorununa yer veren Yeni Türkiye Partisi/Ekrem Alican, Adıyaman, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Erzurum, Muş, Siirt, Van, Tunceli, Gümüşhane, Sivas'ta kazandı. Ağrı, Erzincan, Kars, Mardin, Muş'ta ikinci parti oldu…

1965 seçimlerinde CHP hüsrana uğradı. Kürtlerin tercihi aşiretlerle işbirliği yapan AP/Demirel oldu. Bu durum 1969'da da değişmedi.

Araya, 12 Mart 1971'de yine askeri darbe girdi. Bölgeye şiddet hakim oldu.

Ecevit'in CHP başına geçip, sol mesajlar vermesiyle, bölge siyasetine ağırlığını koyan (Cumhuriyet kazanımı sonucu) okumuş Kürtler, bu partiye yöneldi. 1973'te CHP, Adıyaman, Ağrı, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Hakkari, Kars, Tunceli'de birinci parti oldu. 1977'de bunlara Malatya ve Sivas gibi illeri de kattı. Yüzde 41,9 oyla tarihinin en yüksek oyunu aldı.

Araya 12 Eylül 1980'de yine askeri darbe girdi; partiler kapatıldı. Kürt okumuşlar Diyarbakır cezaevinde ağır işkencelerden geçirildi…

NE YAPILMALI

12 Eylül darbesi sonrası yapılan 1983 seçimlerine yeni partiler katıldı. Güneydoğu'daki oyların şampiyonu darbecilerin desteklediği Milliyetçi Demokrasi Partisi/Turgut Sunalp idi! Güvenlik politikaları sandığa yine egemen oldu.

CHP yerini alan HP yüzde 30,4 ile merkez sol tarihin en düşük oyunu aldı. 1987 seçimlerinden önce HP ve SODEP'in birleşmesiyle SHP kuruldu. SHP, politikleşen Kürtlere listesinde yer vererek bölgeyi kazanacağını düşündü. Tunceli dışında varlık gösteremedi. Kürtlerin umudu ANAP/Özal oldu!

Bu arada… “SHP listesinden Kürt adaylar” projesi yürümedi. Kopanlar parti kurdu: HEP…

Sonra, kimi milletvekillerinin dokunulmazlığı kaldırıldı, hapse atıldı.

Sonra, Kürt partileri kapatıldı, yeni Kürt partileri kuruldu.

Sonra, Kürt oyların umudu “açılımcı” AKP/Erdoğan oldu. “Kürt açılımı” fiyaskoyla sonuçlandı.

Ülke, 76 yıldır sandık başına gidiyor. Kürtler soldan sağa; İnönü, Menderes, Demirel, Ecevit, Özal, Erdoğan gibi politikacılardan ve hatta darbecilerden medet umdu. Olmadı. Kendi partilerini kurdu. Olmadı. Onlar da daima Kandil'e mahkûm oldu.

Bu kısır döngü sürüp gidiyor:

Aşiret ağalarıyla da çözüm olmadı.

Okumuş Kürtler ile de çözüm olmadı.

Ne devletin güvenlikçi politikaları ne de partilerin siyaset mühendisliği projeleriyle de “barış” sağlanamadı.

Halkı kazanacak program:

Köhnemiş feodalizme ve etnik ayrışmayı kullanarak insanları yoksulluğa, işsizliğe iten, eşitsizlik kaynağı neoliberalizme son vermekle mümkün…

Soner Yalçın

Odatv.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum