6'lı Masa…Vakit tamam
Akşener ile Demirtaş’ın açıklamalarını görünce Cahit Sıtkı Tarancı’nın ünlü şiiri aklıma geldi:
14 Eylül 2022 - 09:50
Haydi Abbas, vakit tamam
Akşam diyordun işte oldu akşam…
Ben de 6’lı masaya diyorum ki…
Vakit tamam, seçim sürecine girilsin diyordun işte girildi…
Başından beri 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayının seçim sürecine girilmeden açıklanmamasını savunanlardanım.
Adayı erken açıklamak bugünkü rejimi savunanların işine gelirdi. Onların amacı adayları yarıştırarak ‘ucube rejimin’ temellerini sağlamlaştırmaktı.
Muhalefet oyuna gelmedi. Adaylarının, ne istediklerinin neden bir araya geldiklerinin önüne geçmemesini istediler. Meselenin Ahmet gitsin Mehmet gelsin olmadığını meselenin rejim/sistem meselesi olduğunu söylediler…
Tek adam yönetimi mi?
Parlamenter sistem mi?
Tek akıl mı?
Ortak akıl mı?
Yeteri kadar anlattılar mı? Kısmen diyebilirim. Daha söyleyecekleri çok şey var. Ama şu gerçeği görmemiz lazım. Yol ayrımındayız.
Neden mi?
Akşener’in şu sözlerinin altını çiziyorum. Diyor ki: ‘Bu seçim, son seçim. Bu seçim, parlamenter sistemin konuşulacağı son seçim. Bu seçimi alamadığımız takdirde bundan sonraki bütün seçimler, bu ucube sistem üzerinden yarışmaya döner. Türkiye ölmez, bitmez ama bu ucube sistem üzerinden konuşarak, rekabet ederek seçimler olur’
Evet, gerçekten bu seçim son seçim. Bir daha seçim olmaz anlamında söylemiyorum. Bu seçimi Erdoğan kazanırsa 2028’de bir daha aday olup olmamasının önemi yok. Bu ucube rejim, bu tek adam yönetimi kök salar.
Otuz yıl, kırk yıl başımızdan atamayız. Daha otoriter, daha sert, nefes aldırmayan yönetiminin bizi beklemediğinin garantisi yok.
Sandık önümüze konulduğunda sadece adaya değil rejime/sisteme de oy vereceğiz. Ya bu düzen devam etsin diyeceğiz ya da değiştirilmesini isteyeceğiz.
Gelelim adaylık meselesine…
Akşener dediği şu: devlet tecrübesi olan, demokrat, Türkiye’yi parlamenter rejime geçirecek bir aday çıkaracağız.
Kim bu isim?
Kılıçdaroğlu mu?
Akşener’in yanıtı: Sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, hiçbir ismi geçen kişiye yönelik en küçük bir ön şartımız, ön yargımız yoktur.
Gelelim Demirtaş’ın cezaevinden verdiği demece…
Demiş ki: "Kemal Bey üzerinden veya inancı üzerinden yapılan ayrıştırıcı tartışmaları hem çok yanlış hem de kendisine haksızlık olarak değerlendiriyorum Kaldı ki, bence Sayın Kılıçdaroğlu, ülkenin neredeyse tüm temel ve tartışmalı sorunlarına ilişkin görüşlerini açıklamış durumda.
Ve farklı toplumsal kesimlerde önemli desteğe sahip olduğu görülüyor."
İYİ Parti kilit parti değil mi?
Tartışmasız…
HDP kilit parti değil mi?
Evet…
İkisi de Kılıçdaroğlu’nu işaret ediyorsa bu işi uzatmanın artık anlamı kalmadı. Akşener ‘seçimlere dokuz ay var, adayın açıklanmasına altı ay var’ diyor ama millet oldu mu olacak mı tartışmasından sıkıldı/yoruldu.
2 Ekim toplantısı tam vaktidir.
Ne diyor, Cahit Sıtkı Tarancı:
Haydi Abbas, vakit tamam
Akşam diyordun işte oldu akşam
Akşam diyordun işte oldu akşam…
Ben de 6’lı masaya diyorum ki…
Vakit tamam, seçim sürecine girilsin diyordun işte girildi…
Başından beri 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayının seçim sürecine girilmeden açıklanmamasını savunanlardanım.
Adayı erken açıklamak bugünkü rejimi savunanların işine gelirdi. Onların amacı adayları yarıştırarak ‘ucube rejimin’ temellerini sağlamlaştırmaktı.
Muhalefet oyuna gelmedi. Adaylarının, ne istediklerinin neden bir araya geldiklerinin önüne geçmemesini istediler. Meselenin Ahmet gitsin Mehmet gelsin olmadığını meselenin rejim/sistem meselesi olduğunu söylediler…
Tek adam yönetimi mi?
Parlamenter sistem mi?
Tek akıl mı?
Ortak akıl mı?
Yeteri kadar anlattılar mı? Kısmen diyebilirim. Daha söyleyecekleri çok şey var. Ama şu gerçeği görmemiz lazım. Yol ayrımındayız.
Neden mi?
Akşener’in şu sözlerinin altını çiziyorum. Diyor ki: ‘Bu seçim, son seçim. Bu seçim, parlamenter sistemin konuşulacağı son seçim. Bu seçimi alamadığımız takdirde bundan sonraki bütün seçimler, bu ucube sistem üzerinden yarışmaya döner. Türkiye ölmez, bitmez ama bu ucube sistem üzerinden konuşarak, rekabet ederek seçimler olur’
Evet, gerçekten bu seçim son seçim. Bir daha seçim olmaz anlamında söylemiyorum. Bu seçimi Erdoğan kazanırsa 2028’de bir daha aday olup olmamasının önemi yok. Bu ucube rejim, bu tek adam yönetimi kök salar.
Otuz yıl, kırk yıl başımızdan atamayız. Daha otoriter, daha sert, nefes aldırmayan yönetiminin bizi beklemediğinin garantisi yok.
Sandık önümüze konulduğunda sadece adaya değil rejime/sisteme de oy vereceğiz. Ya bu düzen devam etsin diyeceğiz ya da değiştirilmesini isteyeceğiz.
Gelelim adaylık meselesine…
Akşener dediği şu: devlet tecrübesi olan, demokrat, Türkiye’yi parlamenter rejime geçirecek bir aday çıkaracağız.
Kim bu isim?
Kılıçdaroğlu mu?
Akşener’in yanıtı: Sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere, hiçbir ismi geçen kişiye yönelik en küçük bir ön şartımız, ön yargımız yoktur.
Gelelim Demirtaş’ın cezaevinden verdiği demece…
Demiş ki: "Kemal Bey üzerinden veya inancı üzerinden yapılan ayrıştırıcı tartışmaları hem çok yanlış hem de kendisine haksızlık olarak değerlendiriyorum Kaldı ki, bence Sayın Kılıçdaroğlu, ülkenin neredeyse tüm temel ve tartışmalı sorunlarına ilişkin görüşlerini açıklamış durumda.
Ve farklı toplumsal kesimlerde önemli desteğe sahip olduğu görülüyor."
İYİ Parti kilit parti değil mi?
Tartışmasız…
HDP kilit parti değil mi?
Evet…
İkisi de Kılıçdaroğlu’nu işaret ediyorsa bu işi uzatmanın artık anlamı kalmadı. Akşener ‘seçimlere dokuz ay var, adayın açıklanmasına altı ay var’ diyor ama millet oldu mu olacak mı tartışmasından sıkıldı/yoruldu.
2 Ekim toplantısı tam vaktidir.
Ne diyor, Cahit Sıtkı Tarancı:
Haydi Abbas, vakit tamam
Akşam diyordun işte oldu akşam
YORUMLAR