ABD'nin hedefinde yine TSK var!

Bu söylentiler AKP'ye yaradığına göre, bunları yayanlarında AKP'liler olduğundan, kimse şüphe etmesin. İyi de iktidar, neden böyle söylentiler yaysın?

AKP neye zemin hazırlıyor? Bilerek veya bilmeyerek!..

İsterseniz, bundan önce, ABD bu işin neresinde, bunu biraz konuşalım:

Esasen, bu söylentilerin kaynağı, ABD'dir. 

Önce ABD, sonra AKP...

CIA'ya akıl hocalığı yapan ABD'li kuruluş Rand Corporation, Türkiye ile ilgili bir rapor yayınladı, hatırlarsanız. "Darbe olacak" söylentileri, bu rapordan sonra çıktı. 

"Rand raporu" olarak adlandırılan raporda, Hulusi Akar "anahtar muhatap" olarak adlandırılmıştı.

Bazı stratejistler, "Hulusi Akar,  Erdoğan'nın Sisi'si olabilir" yorumlarını yapmışlardı. Tam da bu yorumların ertesinde AKP,  aniden Suriye'de bir makas değişikliğine gitti. Birden bire, Rusya ile karşı karşıya geldik.

Oysa daha, S-500'leri birlikte üretecektik!

Rusya ile ilişkiler, gerildi. ABD, bu işte çok heyecanlandı ve en önemli adamları Ankara'ya geldi. Ölen askerlerimiz için "şehidimiz" dedi hem de Türkçe konuştular. 

Aslında bu bir mini darbeydi. Darbelerin çoğu, ekonomik ve siyasidir. İlle de askerlerin sokaklara tankla çıkmaları gerekmiyor. Bütün darbeler, ABD kaynaklıdır. ABD, "darbe"den söz ederek, AKP'yi istediği noktaya çekmeyi başardı.

Aslında ABD, bir darbe yaptı ve kimsenin ruhu duymadı. İktidarı değiştirmeden, iktidarın yolunu değiştirdi. 

Esas, bundan sonrası daha da önemli... 

ABD, TSK'ya yeni bir "darbe" indirmek istiyor.

ABD'nin hedefi TSK!

TSK bölünmeden, Türkiye bölünmez!

"Ergenekon", "15 Temmuz" derken, yeni öldürücü "darbenin" zeminleri döşeniyor. Ve ne yazık ki iktidar, oyuna geliyor.  "Oyunun içinde!" demiyorum, dikkat edin!

ABD, TSK'da yeni bir "dönüşüm" istiyor!

TSK'yı "Kemalist-anti-emperyalist" subaylardan, tamamen temizlemek istiyor. 

Dişine göre bir ordu istiyor ABD!

NATO'ya sadık, "anahtar muhatap"lı, yeni bir "dizayn" peşinde. 

"Hulisi Akar/Erdoğan bakar" demek istemem ama sonunda bütün Türkiye bakar. 

ABD'nin niyetini iyi görelim. Atatürkçü subayları harcamak, 15 Temmuz'u doğurdu. Bundan ders çıkarmayıp, yeni bir "Ergenekon" kumpasına düşmek, ne ülkeye, ne iktidara hayır getirmez.

Ergün Diler, iktidara yakın bir gazetinin yazarıdır. Şöyle diyor: "Rothschild ailesi AKP/Erdoğan iktidarının devam etmesi için, her şeyi yaparlar, yapmak zorundalar." (10 Mayıs 2018)

ABD Türkiye'den ne istiyor, biliyor musunuz?

ABD, Türkiye'nin canını istiyor!

İstanbul sokakları, NATO askerlerinin kontrolünde olsun istiyor. Adamlar, en başta İstanbul'u istiyorlar. İstanbul'dan Ortadoğu'yu idare etmeyi, hayal ediyorlar. Türkiye, Merkezinin Kudüs olduğu, dünya devletinin bir eyaleti, yapılmak isteniyor.

"Bize bir şey olmaz" diyen milyonların oylarıyla, ABD, Büyük İsrail'i inşa ediyor. "Kudüs gecesi" düzenleyenlerin "hizmetiyle" bir "Kudüs Devleti" kuruluyor, ama halen görmüyoruz.

Yani Türkiye'de hiç bir şey, görüldüğü gibi değil!

Hiçbir hareket, bilindiği veya algılandığı şekilde değil!

Şeytan "cübbe" giymiş, İstanbul'da dolaşıyor!

Siyah mermerde, siyah karıncayı, çok istisna gözler görebilir. İktidar sahipleri, gözünün önündeki fili bile görmezler, işlerine geliyorsa. Biraz koltukta kalma uğruna, ne kutsallar harcandı ve harcanmaya devam ediyor.

 "Ergenekon Kumpası"nın simge ismi İlker Paşa, TSK'nın başında olduğu halde, "terör örgütü lideri" suçlamasıyla 5 yılın üzerinde hapis yatmıştı.

Bunun manası şuydu: "TSK, terör örgütü!"... 

Ne yazık ki, ABD, TSK'yı böyle görüyor. "Çuval" hadisesinden beri, TSK'ya bu gözle bakıyor. TSK'yı bir şekilde dağıttırıp, yerine başka bir şey koymak istiyor. "Mezhepçi" bir ordu, belki Türk IŞİD'i kurmak istiyor.

Önce böyle bir orduyu kurdurup, sonra böyle bir orduyu "yok etmek" bahanesiyle, Türkiye'yi işgale kalkar. Suriye açık örnek değil mi? IŞİD bahanesiyle Suriye'ye geldiler. Bu bahane ile dünyayı, coğrafyamıza çeker.

Türkiye bir anda Suriye olur!

Türkiye'nin birliğe ihtiyacı var. 

Eğer, sokaklarımızda NATO askerleri istemiyorsak, nerede hata yaptık, dönüp bakıp, açtığımız yarayı sarmamız gerek. Türkiye, açlıktan kendini yakan ve asan insanların, geçim gündemine dönmeli...

Bu halk, yaşadığı her sıkıntıyı, Haydar Baş gibi bir lidere sırtını döndüğü için yaşıyor. Arkasında ABD, NATO, AB, yok diye oy vermedi. Arakasında bunlar olsa, zaten "AKP" olur. Bunu göremiyor. 

ABD'nin teklifini 95'te reddetmeseydi, şimdi iktidardaydı. Yani oyumuzun azlığı, arkamızda karanlık bir gücün olmadığının, en açık delilidir. BTP'nin doğal olması, GDO'lu olmaması, ne yazık ki bu ülkede eksi bir şey!

"ABD'ye 'Evet' dersem, vatanımı isterler" diyen, bilge insan, Prof. Dr. Haydar Baş, bugün dahi ülkemizi kurtarır. Açı doyurur, çıplağı giydirir. Çünkü "Türkiye, kıyamet sabahına kadar yetecek kaynağa sahip".

Türkiye'nin toryum rezvervi, kıyamete kadar enerji ihtiyacını karşılıyor. Türkiye aslında, toryum ve bor için işgal edilmek zorunda! 

Ordusu, dağıtılmak zorunda!

Sevr'i kabul etmek zorunda!

Şimdilik bu, iktidarlar üzerinden götürülüyor.

Rothschild'in Türkiye'de girmediği, kontrol edemediği, tek hareket, Bağımsız Türkiye-Haydar Baş hareketidir. O yüzden, vebalı gibi toplum bizden, bir el tarafından uzak tutuluyor. Toplum bize yaklaşsa,  "kaynaklar"ı bu küresel keneler ememeyecek.

Konumuz bu değildi ama neyse hayır vardır, bu konulara gelmemizde!


Yusuf Karaca

yusufkaraca @ yenimesaj.com.