AKP'de ilk kurşunlar sıkıldı!

Hak rast getirsin inşallah!

Ne diyelim!

Etme bulma dünyası!

Şimdi ki bakanlar da, ayaklarını denk alsınlar!

Bakan ve başbakan da olsan, ileride 'başka bir trene binersen', "atış" serbest olur!

Davutoğlu, Babacan, Şimşek, Gül...

Yeni dörtlüler!

AKP'liler için "4 parmak", hiç uğur getirmiyor!

Artık şu, "rabia" işaretinden vazgeçsinler!

Bak, sizde sayın isterseniz; bir eski başbakan, bir eski cumhurbaşkanı, iki de eski bakan... Toplarsanız, dört eder!

Bu işin sonu ne diyorsunuz?

Davutoğlu, bence reste rest çekecek. Erdoğan, elindeki bütün gücü, "orantısız" kullanacak. Çarpışma somunda, ne olacağını biliyorum da, söylemeyeceğim!

Ben, Sayın Erdoğan'ın kazanmasını isterim.

Bunun için önemli nedenlerim var;

"Libya, Akdeniz, Yunanistan, S-400" diyeyim, şimdilik yeter.

AKP siyasetinin neresi temiz ki, orada tututayım. Ben, dış tehditlerin iç reaksiyonlarına bakarım. Ve hesap verme sıralamasında Erdoğan'ın, en sona kalmasına tarafım... Yanlış anlaşılmasın, verilecek bir hesap varsa tabi ki!..

Belki de " sütten çıkmış 'ak' kaşık"tır!

Bir kez daha "kandırıldım" dese, sanırım sorun olmaz!

"Şehir" efsaneleri dinleyecek zaman değil çünkü!

Önemli bir dönemden geçiyoruz.

Herkes, emin olun her şeyi biliyor.

Ve bu milletin yolsuzlukla derdi yok!

Olsa, bu adamları 18 yıldır, tepemizde tutmazdı. Zaten iktidar, bu halka göre bayağı bi "ak", halk iktidardan ak-pak değil. "Durumun değişmesi için, halkın değişmesi gerekir". İdareyi değiştirmek kolay, halkı değiştirmek zor. Halkı değiştirmedikçe, kendine benzeyeni tekrar seçer. Konuyla ilgili ayet hadis dökmeyeyim!

Yani halk, her şeyi duydu, gördü ve tekrar seçti!

Tam 18 yıldır, tarla aynı ürünü verdi.

Toprak utansın ne diyelim!

Neyse, nerede kalmıştık!

Ha, işte orada;

Şimdi bir başbakan, bu üniversiteye yer tahsis etmiş. Bir başka başbakan, bu yerin tapusunu devretmiş. Bu başbakan aynı zamanda vakfın kurucusu... Sonra bu arazi karşılığında üniversite Halkbank'tan 370 milyon kredi çekmiş. Kredi ödenmemiş, arazi gitmiş, olan kime olmuş, millete.

Ne anlatıyorlar?

Hikaye.

Devam edelim;

O başbakanın biri terfi etmiş, cumhurbaşkanı olmuş.  Diğer başbakan, görevden el çektirilmiş. Terfi etmiş başbakan, devrik başbakana, "arazi, şehir, üniversite Halkbank" diye şifreli bir şeyler söyledi.

Olay bu!

Tabi devrik başbakan, yarın ne diyecek merak ediyorum. O da, "damat, evlat, aile" diye şifreli konuşursa, işler harbiden karışır. Bel altı vurmaya doğru giderse, yeni bir "15 Temmuz süreci" dahi başlayabilir.

İktidar, çok zamandır FETÖ'nün siyasi ayağını arıyor ama bir türlü bulamıyordu!

Şimdi, o ayağı buldu bence, yakında keser!

15 Temmuz gecesi, kanallara ilk bağlanan Davutoğlu-Gül ikilisi olunca, "ayak" kaçıvermişti. Şimdi "yeni bir trene" binerken, yakalanmalarına kesin gözüyle bakılıyor.

Benim tanıdığım Erdoğan, bu dörtlüyü yer!

Yerse, helal olsun!

Tabi ben, normal şartlardan bahsediyorum. İngiltere yedirir mi, ABD ne der, onu bilemem! Ha, bu ikili eskiden olduğu gibi  anlaşır, AKP'de "kavga" biter. ABD-İngiltere çekişmesi AKP'yi kaça ayırır, göreceğiz.

Dışarının etkisi olmadan, bunların kavga etmelerine imkan yok normalde...

Artık bu halk, kimin ne götürdüğünü bile düşünecek halde değil. Kendi derdine düşmüş durumda. Kış günlerini battaniye altında geçiriyor. Elektrik yakmamak için, akşamdan uyuyor. Su faturası korkusundan, bırak abdesti, yüzünü yıkamıyor!

"Götürüyor ama çalışıyor!" diyecek takati kalmadı. Yani hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.

Yoksulluk, ülkenin üzerine karabasan gibi çökmüş durumda.

Koca koca şirketler batıyor artık.

Üniversiteler, hastaneler, okullar, havayolları, hemen hepsi batıyor. Geçiş garantili köprüler, hasta garantili hastaneler, hazineyi patlattı. Açığı kapatmak için, ineklere bile trafik cezaları kesiliyor.

Hangi inek bu cezaları öder!




Yusuf Karaca

yusufkaraca @ yenimesaj.com.tr