Az gelişmiş herhangi bir ülke

17. yüzyılın sonlarına doğru doğup 18. Yüzyılın ikinci yarısında ölen ünlü filozof Montesquieu; daha o zamanlar az gelişmiş ülke halklarından söz ederken şöyle demişti:

Az gelişmiş herhangi bir ülke
14 Mart 2024 - 10:15

“Bir ülkede yalakalığın getirisi, dürüstlüğün getirisinden daha fazla ise, o ülke batar...”.

Evet ve ne yazık ki yalakalık.

Az gelişmiş ülke hastalığıdır...

Ve canlarım...

Az gelişmiş ülkelerde kamu bankaları yönetimleri yalakalardan oluşturulur...

Haliyle bu bankalar:

Ekonominin en büyük sorunlarından biridir...

Ne var ki:

Az gelişmiş ülkelerde iktidar ve medyası:

Bu gerçekleri gözlerden saklar...

Bu konuda haber yapılması...

Bankanın gerçek sahibi halkın bilgilendirilmesi yasak...

Yani: suçtur...

İyi ama...

Bir kamu bankasının batacağının...

Gerçek sahipleri (Yani halk) tarafından öğrenilmesinin:

Kime ne zararı var anlayamıyorum?

Canlarım...

Bildiğiniz gibi...

Özel bir banka sermayesini batırırsa...

Patron ve hissedarları kaybeder...

Bu, mevcut iktisadî sistemde olağan bir şey...

Ama...

Halka hiçbir zararı olmaz...

Oysa...

Bir kamu bankası para batırırsa...

O zararı halk:

Daha yüksek vergi ödeyerek...

Ya da...

Daha yüksek enflasyon nedeniyle:

Hayat pahalılığı acısı çekerek öder...

Az gelişmiş ülkelerde siyasi iktidarlar...

Bilhassa kamu bankalarının kaynaklarını...

Kendilerine kayıtsız şartsız destek veren:

Kimi medya patronlarına peşkeş çekerler...

Böylece:

Hem siyasette adaleti ve eşit yarışmayı yok ederler...

Hem de...

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını:

O şahsiyetsiz medya patronlarına kaptırmış olurlar...

Ülkenin medya patronlarından birine (Adeta) soydurulmuş bir kamu bankası:

Önümüzdeki günlerde...

Ve büyük ihtimalle...

Hazine tarafından karşılıksız sermaye aktarımıyla kurtarılacak...

Hem de:

Milyonlarca yurttaş:

Yoksulluk bataklığında çırpınırken...

Ne demek mi istiyorum?..

Söyleyeyim:

Az gelişmiş ülkelerin, az gelişmiş siyasetçilerinin siyasi zihniyetiyle...

Bir ülke...

Ve...

O ülkenin halkı:

Zenginleşmenin keyfini...

Refahın tadını alamaz...

Yok efendim:

Türkiye’den bahsetmedim...

Az gelişmiş herhangi bir ülkeyi anlattım...

Günün sözü

“Bazı istisnai durumlar dışında, insanlar genel olarak serbest pazar ekonomisini savunur, kendi çıkarları söz konusu olduğu zaman, bu kavrama muhalefet ederler...”.

Milton Friedman

EMEKLİLERE PARA LÂZIM

Muhammed Emin Akbaşoğlu AKP, meclis grup başkan vekillerindendi...

Hâlâ öyle mi bilmiyorum...

Dün bir yerde bir konuşmasına rastladım...

Seçimlerden sonra:

“Bir milyar varillik petrol çıkarılacak, fiyatlar düşecek” diyor ve ekliyordu, “emeklilere seyyanen zam da o zaman yapılacak...”.

Bir Nasrettin Hoca fıkrası da Akbaşoğlu’nu dinlerken hatırladım...

Nasrettin Hoca’nın eşeği, açlıktan ölmek üzere...

Çünkü...

Hoca o kadar fakirmiş ki o kış...

Eşeğin karnını doyuracak ne ot varmış ne saman...

Hoca da eşeği her gördüğünde:

“Ölme eşeğim ölme, yaz gelsin sana yeşil çimen biçeceğim” dermiş...

Bir gün akşamüzeri eve döndüğünde ne görsün:

Eşeği nalları dikmiş, avluda öylece yatıyor...

Cansız yerde yatan hayvanın yanına gitmiş ve şöyle demiş:

“Yahu biraz daha sabretseydin olmaz mıydı?..  Şurada yazın gelmesine sadece 4 ay kalmıştı...”.

Muhammed Bey’in söylediklerinin...

Hoca’nın eşeğine söylediğinden zerrece farkı yok...

Dedeciğim böyle boş vaatleri duyunca:

“Bana bir para lazım ama şimdi lazım” derdi...

Muhammed Bey...

Emeklilere para lâzım ama şimdi lâzım...

SENİN EMANETİNDE

AKP, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday gösterilen Turgut Altınok:

“Mal beyanında bulunacak mısınız?” sorusuna:

“Mülk Allah’ındır” cevabını vermiş...

Efendi...

Elbette “mülk Allah’ındır...”.

Kimsenin itiraz ettiği yok...

Daaaa...

Hele bir söyleyiver:

Senin emanetinde ne kadar var?..

İMAMOĞLU’NUN YAKTIĞI IŞIK

Canlarım...

İktidarın, bencil hesapçı destekçilerinden bir trol, dünkü hesabından şöyle bir paylaşım yaptı:

“Ekrem İmamoğlu’na oy vermişler ve hala vereceğini söyleyenler ya da onun seçimi alması için gayret gösterenlerin İstanbul’daki hizmetsizliklerden şikâyet etmeleri de ayrıca trajikomik bir durum.

Yani, rahmetli Kadir Topbaş’ın kurduğu sistemi bile yönetemediler.

Onu da bozdular, millet perişan.

Vallahi vatandaş zulüm içinde!

Hem ağlayın hem hâlâ oy verin, normal misiniz siz!”

Oysa canlarım...

Ekrem İmamoğlu’na oy verip de “hizmet alamamaktan şikâyet” eden birini görmedim...

Ama...

Ekrem Bey’i gördüğünde:

“Geçen seçimde oyumu Reis’in hatırı için Binali Bey’e vermiştim bu defa oyum senin” diyen diyene...

Hanımefendi’nin paylaşımındaki garabeti bir fıkrayla anlatayım...

Nasrettin Hoca’nın gece vakti sokak lambasının altında bir şeyler aradığını gören komşuları yanına gelir:

“Hayırdır Hocam, ne arıyorsun, biz de yardımcı olalım” derler...

Hoca:

“Anahtarımı kaybettim, onu arıyorum” deyinde hep birlikte etrafı aramaya başlarlar...

Anahtar bir türlü bulunamayınca komşularından biri:

“Hocam, anahtarı burada kaybettiğine emin misin?” diye sorar...

Hoca cevap verir:

“Samanlıkta kaybettiğimden eminim ama bizim samanlık çok karanlık, o nedenle ışık altında arıyorum...”.

Bu trol hanımefendi ve benzerleri de hayat pahalılığının sorumlularını karanlık bölgede aramak yerine...

İmamoğlu’nun yaktığı ışığın altında arıyorlar...

KUTLU OLSUN...

Osmanlı’da ilk cerrahhane, II. Mahmut döneminde (14 Mart 1827):

Şehzadebaşı’daki Tulumbacıbaşı Konağı’nda, Tıphane-i Amire ve Cerrahhane-i Amire adıyla kuruldu...

Bu tarih, Türkiye’de modern tıp eğitimlerinin başladığı gün olarak kabul edilir...

Bu nedenle, okulun kuruluş tarihi olan 14 Mart günü:

Tıp Bayramı olarak kutlanır...

Cefakâr ama bir o kadar da fedakâr tüm doktorlarımızın Tıp Bayramları kutlu olsun...

ŞAŞIRMAYACAĞIM

SÖZCÜ Gazetesi’nde, Erdoğan Süzer imzasıyla yayımlanan bir haberin üst başlığı şöyle:

Heteredoks, ortodoks, epistemolojik kopuş sözleriyle bilinen Nureddin Nebati’nin uyguladığı para politikasının faturası ağır oldu.

Yıllarca iktidarı finanse eden Merkez Bankası 2023’ü yaklaşık 900 milyar lira zararla kapatacak.

İhtiyat akçesini tüketen iktidarın Merkez’e para vermesi gerekiyor.

Canlarım...

Nureddin Nebati, kısa süren Hazine ve Maliye Bakanlığı döneminde...

Con Ahmet’in devri daim pompası gibi bir “kur korumalı mevduat hesabı” icat etti...

Eleştirdik...

“Yanlış” dedik...

Ama...

Dinletemedik...

SÖZCÜ’deki haberden öğreniyoruz ki:

Merkez Bankası’nı 900 milyar liralık zarara uğratmış...

Ama...

Aktroller bu zararı bile İmamoğlu’na yüklerse:

Şaşırmayacağım...

DÜNÜN X’İ

Fikri Akyüz

@fikriakyuz99

10-15 yıl önce başörtülülerin üniversiteye alınmaması için savcılığa koşan, köşelerinde ve ekranlarda veryansın eden bazı isimler bugün Ak Parti safında.

O günün bazı mağdurları bugün “karşı cenahta.”

Partiler gelip geçicidir ama “ilkeli” olmak şerefli insanların işidir.

 


MEMDUH BAYRAKTAROĞLU
korkusuz.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum