Bahçeli'den gollük pas!
AKP, başkanlık sistemi tartışmalarını yeniden gündeme getirmek ve Erdoğan’a başkanlık yolunu açmak için büyük bir iştahla fırsat kolluyordu.
14 Ekim 2016 - 10:05 - Güncelleme: 14 Ekim 2016 - 18:17
15 Temmuz darbe denemesi sürecinde, yüzlerce vatandaşın ölmesi, binlercesinin yaralanması sonrasında, darbenin engellenmesi sürecinin başkanlık sistemine geçiş için fırsat olarak değerlendirilmesinin de kendi aleyhlerine olacağını düşünen AKP, adeta pusuya yatmış “gündemin yeniden oluşmasını” bekliyordu.
Ülke darbe tehlikesi atlatmışken, içeride büyük terör saldırıları medyana gelmişken, askerimiz Cerablus’ta, Başika’da kritik günler geçirirken ve ortada “bunca muammanın” nasıl çözüleceğine dair hiçbir umut verici çözüm sunulamazken, Devlet Bahçeli, hükümetin önüne adeta gollük bir pas attı.
Ve birden bire başkanlık sistemini gündeme getirdi.
Herkes eğer başkanlık sistemi yeniden tartışmaya başlanacaksa bunu ya hükümetin ya da bizzat Erdoğan’ın gündeme getireceğini, ancak her iki odağın da “konjonktür müsait değil” diye “mecburi bir bekleme içine girdiği” dönemde Bahçeli topu Erdoğan’ın önüne attı ve “al ve golü at!” dedi.
Bahçeli’nin açıklamasına göre Türkiye için en büyük muamma “Türkiye’nin nasıl ve hangi sistemle yönetileceği” idi!
Bu muamma kökten çözülmeliymiş.
Demek ki, ülkede darbe, terör, şiddet, sınır ötesi operasyonlar filan bir muamma değil, başkanlık sistemin geçip geçmeyeceğimiz “en önemli muamma imiş.
Sayın Bahçeli ilk fırsatta bir şehit cenazesine katılsın da oradaki şehit ailelerine sorsun bakalım “ülkede terör muammasının mı, sistem muammasının mı” çözülmesini istiyorlarmış?
Bahçeli’nin bu konuda hükümete sunduğu teklif ise adeta “ballı kaymak!”
“Balkanlık sistemiyle ilgili anayasa taslağını meclise getirin, ya 367’yi aşıp kanunlaştırın ya da milletlin kararına sunun.”
Bahçelinin açıklaması yayınlanır yayınlanmaz AKP kurmayları “İşte bu! İşte bu! Bravo gerçek ülküdaş, gerçek Akdaş!” diyerek sevinç naraları attılar, anında ekranlara çıkıp “en kısa sürede anayasa taslağının meclise geleceği” müjdesini verdiler.
AKP’ye yönelecek “ülke kan gölünde iken nedir bu başkanlık telaşı” eleştirilerinin önünü de kesti Bahçeli.
E canım benim, başkanlık sistemi tartışmasını AKP değil, Bahçeli koydu milletin önüne!”
Anayasa oylaması Meclise geldiğinde, referandum için muhalefetin 13 oyuna ihtiyaç var. Böylece 330’u bulur ve referandum yolu açılır. MHP’nin şu andaki tavrı “13 vekil ne ki, isterseniz hepsini veririz!” havasında!
MHP, sahip olduğu bütün vekillerini vererek olayın mecliste çözüleceğini bilse “bu muammanın!” çözümü için çoktan adım atacak ama halı hazırda 40 milletvekili var bu da anayasa değişikliği için gerekli olan 367’ye ulaşılmasına yetmiyor.
E olsun bu kadarını yapabiliyor, ülke kan gölünde çevrilmişken “başkanlık muammasını” baş sorun olarak gören Sayın Bahçeli.
Gollük pasın atılması da yeni dönemin milliyetçiliğini yeni parametresi olsa gerek.
Benim anlamadığım ülkede bu kadar kaos ortamı varken “bu derin pazarlıkların ne ara yapıldığı!”
Ülke darbe tehlikesi atlatmışken, içeride büyük terör saldırıları medyana gelmişken, askerimiz Cerablus’ta, Başika’da kritik günler geçirirken ve ortada “bunca muammanın” nasıl çözüleceğine dair hiçbir umut verici çözüm sunulamazken, Devlet Bahçeli, hükümetin önüne adeta gollük bir pas attı.
Ve birden bire başkanlık sistemini gündeme getirdi.
Herkes eğer başkanlık sistemi yeniden tartışmaya başlanacaksa bunu ya hükümetin ya da bizzat Erdoğan’ın gündeme getireceğini, ancak her iki odağın da “konjonktür müsait değil” diye “mecburi bir bekleme içine girdiği” dönemde Bahçeli topu Erdoğan’ın önüne attı ve “al ve golü at!” dedi.
Bahçeli’nin açıklamasına göre Türkiye için en büyük muamma “Türkiye’nin nasıl ve hangi sistemle yönetileceği” idi!
Bu muamma kökten çözülmeliymiş.
Demek ki, ülkede darbe, terör, şiddet, sınır ötesi operasyonlar filan bir muamma değil, başkanlık sistemin geçip geçmeyeceğimiz “en önemli muamma imiş.
Sayın Bahçeli ilk fırsatta bir şehit cenazesine katılsın da oradaki şehit ailelerine sorsun bakalım “ülkede terör muammasının mı, sistem muammasının mı” çözülmesini istiyorlarmış?
Bahçeli’nin bu konuda hükümete sunduğu teklif ise adeta “ballı kaymak!”
“Balkanlık sistemiyle ilgili anayasa taslağını meclise getirin, ya 367’yi aşıp kanunlaştırın ya da milletlin kararına sunun.”
Bahçelinin açıklaması yayınlanır yayınlanmaz AKP kurmayları “İşte bu! İşte bu! Bravo gerçek ülküdaş, gerçek Akdaş!” diyerek sevinç naraları attılar, anında ekranlara çıkıp “en kısa sürede anayasa taslağının meclise geleceği” müjdesini verdiler.
AKP’ye yönelecek “ülke kan gölünde iken nedir bu başkanlık telaşı” eleştirilerinin önünü de kesti Bahçeli.
E canım benim, başkanlık sistemi tartışmasını AKP değil, Bahçeli koydu milletin önüne!”
Anayasa oylaması Meclise geldiğinde, referandum için muhalefetin 13 oyuna ihtiyaç var. Böylece 330’u bulur ve referandum yolu açılır. MHP’nin şu andaki tavrı “13 vekil ne ki, isterseniz hepsini veririz!” havasında!
MHP, sahip olduğu bütün vekillerini vererek olayın mecliste çözüleceğini bilse “bu muammanın!” çözümü için çoktan adım atacak ama halı hazırda 40 milletvekili var bu da anayasa değişikliği için gerekli olan 367’ye ulaşılmasına yetmiyor.
E olsun bu kadarını yapabiliyor, ülke kan gölünde çevrilmişken “başkanlık muammasını” baş sorun olarak gören Sayın Bahçeli.
Gollük pasın atılması da yeni dönemin milliyetçiliğini yeni parametresi olsa gerek.
Benim anlamadığım ülkede bu kadar kaos ortamı varken “bu derin pazarlıkların ne ara yapıldığı!”
YORUMLAR