Bireysel kredi kartı ve tüketici kredisi borçlarında kriz patlak verdi
Bireysel kredi kartı (BKK) ve tüketici kredisi borçlarında uzun süredir tahmin edilen kriz patlak verdi. Geri ödemelerde böyle bir tıkanma beklememizin başlıca iki nedeni vardı: Birincisi, insanların gelirinin enflasyona paralel artmaması, dolayısıyla satın alma güçlerinin gerilemesiydi.
Örneğin asgari ücretliler 1 Ocak 2024’ten beri aynı maaşı, yani 17.002 TL’yi alıyor, üzerine her ay binen enflasyonla erişebildikleri mal ve hizmetlerin miktarı daralıyor. Böyle olunca da ister istemez kredi kartlarına daha çok başvurmak zorunda kalıyorlar.
İkincisi de uzun süre BKK aylık faizleri çok düşük seyretti. 2023 Mayıs seçimlerine gidilirken BKK aylık faizleri %1.33, nakit çekim faizleri ise %1.69 idi. Bu sayede insanlar düşük maliyetle iki yakalarını bir araya getirebiliyor, göreceli “tuzu kuru” yurttaşlara da borçlanarak beyaz eşya, mobilya yenileme, araba olmadı motosiklet satın alma, hatta borsaya girme veya dövize yönelmek fırsatı tanınıyordu. O zamanlarda yaygınlaşan borçlanma alışkanlığı, faizlerin yükseldiği, bugünkü %4.25, nakit çekimde %5’e sıçradığı noktaya kadar, çoğunlukla asgari ödeme tutarı ödenerek katlanıp geldi.
Faizlerin artışıyla birlikte BKK aylık borçlanma maliyeti de %4.25’e, nakit çekimde %5’e yükseltilince, finansal koşulların elverişliliği ortadan kalktı. Böylelikle meydan daha çok dar gelirli, nakit akış sorunu çeken bireylere ve kredi kartıyla işini çevirmeye çalışan küçük esnafa kaldı. Tahsili geciken BKK alacakları henüz 2008-2009 krizi ve 2018 döviz kuru atağı düzeylerine çıkmasa da hızla tırmanmaya başladı. İşte bu noktada kredi kartı borçlarında 60 aya kadar yapılandırma düzenlemesi geldi.
YORUMLAR