En güncel sorulardan biri:

- Bu sefer gidiyor mu?..

Bir diğeri:

- Gitmemek için hile hurda yapabilir mi?

Bir başka güncel soru:

 - Sandıkta yenilgiyi kabul eder mi?

Bir diğeri:

- Peki, kabullenmezse ne yapabilir?

Sorunun devamı:

- Provokasyonlarla, suikastlarla memlekette
büyük bir yangın çıkartabilir mi?

Bir başka soru:

- Suriyeliler'den oluşan silahlı milisler
kurulduğu söyleniyor, doğru olabilir mi?

Bir soru daha:

- Kürtleri kışkırtabilir mi?..
Güneydoğu'yu yangın yerine çevirebilir mi?

Ekliyor:

- Kürtler böyle bir tuzağa düşebilir mi?

Soru başa dönüyor:

- Söyle abi Allah aşkına,
Reis bu sefer gidici mi?..

Bir süre hiç kımıldamadan
birbirimizi süzüyoruz.
Yaşlı ve emektar
bir gazeteci olduğum için
benim yanıtları bildiğimi varsayıyor.
Başımı önüme eğip
derin derin düşünüyormuş gibi yapıyorum.
Sonra gözlerimi gözlerine
dikip mırıldanıyorum:

- Galiba bu sefer gidici...

Gözleri umutla parlıyor:

- Sahiden gidecek bu sefer...
Geçen gün dükkana birkaç kişi geldi.
Hep Reis'e oy verenlerden...
Bu sefer vermeyeceklerini söylediler.

Neden diye sordum.

- Son iki yıldır cepte ve mutfakta
yangın çıktığı için
Reis'e bu sefer oy yok, dediler.

Düşünüyorum:

Evet, pazarda file dolmuyor.
Mutfakta tencere doğru dürüst kaynamıyor.
Hayat pahalılığı ezdikçe eziyor.
İşsizlik gittikçe yaygınlaşıyor.

Düşünüyorum:

Deprem felaketinin acıları içimize işliyor.
Acılar, Saray iktidarının çapsızlığını,
acizliğini en görmek istemeyenlerin
gözleri önüne çırılçıplak sergiliyor.

Düşünüyorum:

Nereden bakarsak bakalım
dökülüyor memleket...
Hak hukuk adalet hak getire...
Özgürlük diyenlere sopa...
Fazla uzun boylu düşünenlere hapis...

Düşünüyorum:

Dış politikada pusula yıllardır bozuk!
Koca ülke oraya buraya savruluyor.
O kadar ki bazen alay konusu oluyor,
ne yazık!

Yine aynı soruyu yöneltiyor:

- Abi, sen bilirsin söyle,
bu sefer sahiden gidici mi?

Sorusuna bu defa
biraz daha kararlı sesle:

"Merak etme, bu sefer gidici galiba,
seçim sandığından çıkamayacak,
bütün göstergeler öyle..."

Gözleri parlıyor,
bana umutla bakıyor.
Ben de nihayet ite kaka da olsa,
yazımın sonuna geliyorum.
Siz ne diyorsunuz?
Bu sefer gidici mi?..

Hasan Cemal