Bu üçüyle hesaplaşan iktidarda kalamaz

Evet konumuz, ekonomik kriz değil…Evet konumuz, Suriye’den Libya’ya dış politika değil…Evet konumuz, doğanın tahribatı vs. hiç değil…Konumuz, her daim olduğu gibi din...

Bu üçüyle hesaplaşan iktidarda kalamaz
28 Temmuz 2020 - 07:06 - Güncelleme: 28 Temmuz 2020 - 07:29
Evet konumuz, ekonomik kriz değil…

Evet konumuz, Suriye'den Libya'ya dış politika değil…

Evet konumuz, doğanın tahribatı vs. hiç değil…

Konumuz, her daim olduğu gibi din ağırlıklı kültürel konular! Bitmiyor. Ve bitecek gibi de görünmüyor. Çünkü:

Kültür merkezli siyaset, söz cambazlığına dayanıyor. Ki sandığın sadece hislere yönelik söylemlerle kazanılacağı düşünülüyor; tarih bile ters düz ediliyor!

Kur'an-ı Kerim'de kilislerin-sinagogların camiye dönüştürülmesi var mı? Yok.

Hz. Muhammed döneminde kiliselerin-sinagogların camiye dönüştürülmesi gerçekleşti mi? Hayır. Aksine Hz. Muhammed ne dedi: “Hıristiyanların dinleri, kiliseleri, canları, ırzları ve malları Allah'ın, Peygamber'in ve tüm müminlerin himayesindedir.”

Hz. Ebubekir'den Hz. Ali'ye kiliseler-sinagoglar camiye dönüştürüldü mü? Hayır. Müslümanlar Hz. Ömer'in Kudüs fethindeki sözlerini bilmiyor olamaz!

Peki, “Allah'ın evini” dönüştürme ilk ne zaman gerçekleşti; İslam'ı bozan Emeviler döneminde!

Bakın… Polemik yapmak istemiyorum; yoksa şunu yazamaz mıyım?

Erdoğan, emperyalizm “imalatı” Suriye iç savaşı sürerken 2012 yılında ne dedi:

“CHP yarın Şam'a gidecek yüz bulamayacak göreceksiniz ama inşallah biz en kısa zamanda Şam'a gidecek, oradaki kardeşlerimizle muhabbetle kucaklaşacağız. İnşallah Emevi Cami'nde namazımızı da kılacağız!”

Roma İmparatoru Konstantin döneminde Vaftizci Yahya'ya adanmış bazilika, Emeviler tarafından Emevi Camii'ne dönüştürüldü.

Erdoğan Şam'daki Emevi Camii'nde değil, İstanbul'daki Ayasofya'da namaz kılabildi!

Dediğim gibi meselem kalem kavgası değil; tehlikeli sorunlarımız var…

İktidar şunu nasıl görmez:

DÜN DİYALOG, BUGÜN SAVAŞ

Allah'ın insana bahşettiği en büyük nimet akıl.

Akıl, bedenin efendisi.

İnsan aklıyla görür. Ancak. Bir insanın aklı, bilgi edinme yeteneğine göre ölçülür.

Şunu sormak istiyorum:

İktidar, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş kim bilmiyor mu?

Vatikan-FETÖ ittifakının eseri “Dinler Arası Diyalog” projesinin uygulayıcılarından Erbaş, bu hedefle kitaplar yazdı, çeviriler yaptı ve bu amaçla kurulan örgütlerde yönetici olarak bulundu. (Barış Pehlivan ve Barış Terkoğlu'nun yazdığı “Metastaz” adlı kitabı okumalısınız. Mesela Erbaş, 15 Temmuz FETÖ darbesinin kilit ismi Adil Öksüz'ün hocası. Heyhat. Dinler Arası Diyalog yöneticisi Ali Erbaş, Ayasofya'da elinde -fethin sembolü- kılıçla minbere çıkıp Atatürk'e lanet yağdırıyor; Barış Pehlivan ise “yazmasın” diye Silivri'de hücreye kapatılıyor!)

İktidar aklını mı kaybetti:

Dün Dinler Arası Diyalog yöneticisi Ali Erbaş'ın, bugün elinde dinler arası savaşın sembolü kılıçla minbere çıkıp lanet okuması kasıtlı değil mi?

Katolik Vatikan projesi çalışanı Erbaş'ın bu tavrı başta Rusya olmak üzere Ortodoksları kışkırtmayı hedeflemiyor mu? AKP'de bunu değerlendirebilecek insanların sesi neden cılız çıkıyor?

Ne yazık ki biz gerçekleri AKP/Erdoğan'a anlatamıyoruz. Yetmezmiş gibi “bir güç” arkadaşlarımızı hapse attı, Odatv'yi kapattı.

Akıllı insan gelecekle yüzleşir. Ama dün olduğu gibi bugün de duygusal düşünme, iktidarın aklını köreltmiş görünüyor. FETÖ “imalatı” Ali Erbaşların niyetini okuyamıyor!

MARJİNAL HİSLER

AKP, CHP'lileşti…

İktidar, salt kendi mahallesine yöneldi; bir dönem CHP'nin benimsediği “Gardırop Atatürkçülüğü” gibi “Gardırop Müslümanlığı” anlayışına bağlandı. Niye?

Sadece Ayasofya konusu değil; iktidar medyası açık açık yazdı:

“Şimdi değilse ne zaman, sen değilsen kim? Hilafet için toparlanın.”

Keza: Bilal Erdoğan televizyon konuşmasında alfabeyi tartışmaya açtı.

Son bir haftadır iktidar gölgesinde yaşanılan tartışma konularını nasıl yorumlamak gerekiyor:

Kültür üzerine siyaset inşa etme sebebi, iktidarın ağır ekonomik sorunların altından kalkamaması mı? Veya:

Dini sembolleri ön plana çıkararak Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'na kayan tabanını durdurmak mı?

Ne olursa olsun bunların AKP'ye verdiği zarar hesaplanmıyor mu? En azından bu gündemin ortakları MHP/Bahçeli'yi kışkırttığının farkında değil mi?

Erbaşların asıl maksatları bu mu?

Bilinir ki:

Atatürk'ü hedef alan bir parti ya da ittifakın Türkiye'de iktidarda kalma şansı var mı? Yok.

O halde bunu yaratanlardan, iktidar neden hesap sormaz/soramaz?

Hep yazdım:

Hz. Muhammed…

Fatih Sultan Mehmet…

Mustafa Kemal Atatürk…

Bu toprakların -üçü birbirini tamamlayan- vazgeçilmez liderleridir.

Demem şu ki:

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.

Odatv.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum