Can Dündar yazdı Tehdit sökmez, belgeyle gelin!

Son 2 haftadır Avrupa turundayım. 5 ülkede 7 kente gittim.

Can Dündar yazdı Tehdit sökmez, belgeyle gelin!
04 Temmuz 2016 - 09:58
Tutukluluğumuz ve davamız süresinde gazetemizle dayanışma gösteren, ilgilenen, destekleyen gazetecilere, meslek kuruluşlarına, yetkililere teşekkür edip Türkiye’de medyanın, tutuklu meslektaşlarımızın, hukukun, demokrasinin son durumunu anlattım. 

Sırasıyla Brüksel, Berlin, Essen, Strasburg, Paris, Londra ve Ischia’da (İtalya) gazetecilerle buluştum, yetkililerle konuştum. 

Türkiye’yi Erdoğan’dan ibaret görenlere, “Bir başka Türkiye var: Demokratik değerlere, hukukun üstünlüğüne, kadın- erkek eşitliğine inanan, laik, çağdaş, özgürlükçü bir Türkiye” mesajı vermeye çalıştım. 

Basın özgürlüğü ve demokrasi için verilen mücadelede uluslararası dayanışmanın önemini vurguladım.

Cumhuriyet’e takdir 

Her başkentin ortak sorusu, Erdoğan’ın gidişatı ve mülteci kriziydi. 

Avrupa, son mülteci anlaşmasıyla kendi değerlerini pazarlık masasına yatırmıştı.“Erdoğan sınırları açar, mültecileri bize gönderir” korkusuyla despotizme, hukuksuzluğa, baskıya gözünü kapamıştı. Türkiye, milyonlarca mülteciyi ağırlayarak övgüye değer bir insanlık sergilerken yaşlı kıta korku içinde ırkçı bir yola sapmış, tarihsel bir utanca imza atmıştı. 

Hemen hepsi bunun farkındaydı. 

Üstelik “kapalı kapılar ardında”, Avrupa’nın Brexit’le sarsıldığı bugünlerde vize serbestisinin bir hayal olduğunu, anlaşmanın buzluğa konduğunu söylüyorlardı. 

Ankara, demokrasiyi ayaklar altına almada bu kadar pervasızsa, bunda Avrupa’nın duyarsızlığının, hatta örtülü desteğinin rolü büyüktü. 

Avrupa Parlamentosu Genel Sekreteri’nden Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne, Alman Dışişleri Bakanı’ndan İtalyan Eğitim Bakanı’na kadar yaptığım bütün görüşmelerde bunları dile getirdim; muhataplarımdaki mahcubiyeti hissettim. 

Bu kayıtsız tavra rağmen Cumhuriyet’in verdiği cesur mücadelenin nasıl takdir edildiğini gözledim.

Yazının devamı için tıklayın >>

YORUMLAR

  • 0 Yorum