Çiğdem Toker Asansör

Asansör denetimi neden özelleştirildi? Denetim süreci neden parçalara bölündü? Bundan kimlerin ne yararı oldu, olmakta?

Çiğdem Toker Asansör
27 Ekim 2023 - 09:53

 

Zeren Ertaş  22 yaşındaydı. Adnan Menderes Üniversitesi öğrencisiydi. Aydın'ın Efeler ilçesindeki KYK (Kredi ve Yurtlar Kurumu) Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda kalıyordu. Dün gece yurt asansörüne bindiği esnada, görgü tanıklarına göre dolu olan asansörün aşağıya kayması sonucu sıkışarak yaşamını yitirdi.

 

Yurtta kalan öğrenciler, asansörün uzun süredir sorun çıkardığını ve bu durumu ilgili yerlere bildirdiklerini dile getiriyorlardı.

Arkadaşlarının ölümünü protesto eden öğrencilere güvenlik güçleri sertlikle müdahale etti. Zeren Ertaş'ın babası Akın Ertaş, Aydın Valisi'ne "Ben devlete güvenimi kaybettim" dedi.

KYK'nın bağlı olduğu Gençlik ve Spor Bakanlığı, yurt müdürünün açığa alındığını bildirdi.

Gazetecinin işi, bir devlet yurdunda bir öğrenci asansörde nasıl ölür neden ölür, sorularının peşine düşmekti. Öyle yaptılar. Gün boyu Birgün'de Mustafa Mert Bildircin'in, Tele1'de Fırat Yeşilçınar'ın, Egehan Erkün'ün haberlerini takip ederek sorumluluğun izlerini anlamaya çalıştık.

Parçalanan sorumluluk

Kamusal nitelik taşıyan asansör denetimi özelleştirilmiş ve sorumluluk parçalanmıştı. Denetimi ayrı, bakımı ayrı şirketler yapıyordu. Daha önce kamusal bir meslek örgütü olan TMMOB Makine Mühendisleri Odası'nın (MMO) kâr amacı gütmeksizin yaptığı bu denetimler durdurulmuş özel şirketler ile protokol imzalanmıştı.

Asansör denetimini gerçekleştiren MMO ile protokolü tek taraflı iptal ederek özel bir firmayla protokol imzalayan kurum, Efeler Belediyesi'ydi. MMO, konuyu yargıya taşımış, ayrıntılı açıklama yapmıştı. Açıklamada asansör denetiminin şirketlere verilmesiyle,  kamu yararının ihmal edildiği vurgulanmış, "halk"kavramı yerine "müşteri" kavramının tercih edildiği belirtilerek bunu CHP'li bir belediyenin yapması eleştirilmişti. 2020 tarihli açıklamadan bir alıntı:

"17 yıldan beri haklı bir şekilde yandaş beslemekle, yolsuzluklar, adam kayırmacılıkla eleştirdiğiniz AK Parti iktidarıyla, aynı uygulamaları yapar duruma geldiğinizin farkında mısınız?

 

Son olarak; Efeler Belediyesi tarafından odamıza bildirilen fesih yazısında belediyenin iletmiş olduğu sebepler gerçeği yansıtmamaktadır. Bakanlıkça belirlenen ilgili idare payı belediyeye aktarılmıştır."

Dün, gün içinde akan bu haberler üzerine Efeler Belediyesi de açıklama yaptı. Belediye, "toplumsal öfkenin" kendilerine yöneltildiği kanısındaydı ve bu nedenle haber başlığı yanıltıcıydı. Efeler Belediyesi sorumluluklarının sadece periyodik denetim firmasıyla yapılan protokolü ile sınırlı olduğunu bildirdi. Bakım işini, belediye ile ilgisi bulunmayan başka bir firma yapıyordu ve o firma da yurt yönetimi ile anlaşmalıydı. Periyodik bakımlarda sorun saptanırsa bu, bakım onarım firmasına bildiriliyordu.

* * *

Zeren Ertaş'ı hayattan koparan asansör faciasında bundan sonrası için de aydınlanmasında yarar sağlayacak sorular çok. Üçü şöyle:

- Asansör denetimi neden özelleştirildi?

- Denetim süreci neden parçalara bölündü?

- Bundan kimlerin ne yararı oldu, olmakta?

* * *

Sonuç olarak, devlet dediğimiz mekanizma, merkezi ve -partisi ne olursa olsun- yerel yönetimleriyle bir bütündür.

Zeren Ertaş'ı hayattan koparan asansör faciasında; bakanlıklarıyla genel müdürlükleriyle, yerel yönetimiyle belediyesiyle "devlet" in yer aldığı ihmaller zincirinin etkili olduğu görünüyor.

Bu ihmaller kadar keder veren, öfke uyandıran asıl mesele ise  pırıl pırıl bir genci, bir hayatı, bir ailenin umudunu, sevgili varlığını öldüren sorumluluğun, devletin tüzükleri, yasaları, protokolleri, kararlarına zerreler halinde yayıla yayıla yok edileceği bir sistemin öteden beri var olması ve sorumluluğu buharlaştıran zamana yayarak anlamsızlaştıran sistemin vatandaşın canına kastediyor olmasıdır. Tıpkı maden faciaları, tıpkı yurt yangınları, tıpkı istismar, tıpkı hastane ihmaliyle ölümlerde olduğu gibi. Sorumluluğu unufak ederek vatandaşını  çaresiz, adaletsiz bırakan bu sistem ile kim bilir kaçıncı kez yüzleştiğimiz gün aynı saatlerde avukat Can Atalay'ın Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlali kararına rağmen tahliye edilmemesi bize çok şey anlatmalı. 


Çiğdem Toker

@cigdemtoker[email protected]

YORUMLAR

  • 0 Yorum