Cinsel Sorunlar Yaşayan Hanımlar, Yalnız Değilsiniz!

40 Yaşıma Geldikten Sonra Kadın Olduğumu Hissettim!

Cinsel Sorunlar Yaşayan Hanımlar, Yalnız Değilsiniz!
07 Temmuz 2018 - 10:39 - Güncelleme: 07 Temmuz 2018 - 10:47

Benim hikayem gayet sıradan aslında. Klasik, muhafazakar denilecek bir Türk ailesinde büyüdüm.




 

 



Annem ve babamın mutlu denebilecek bir evlilikleri vardı. Çocukluğum boyunca hiçbir istismara maruz kalmadım. Bunu belirtiyorum çünkü cinsel sorunları genelde çocukken geçirilen travmalara bağlarlar. Benim başımdan kötü deneyimler geçmedi. Sıradan, mutlu bir çocukluktu.

Ailem orta derecede muhafazakardı. Elbette ki onlar için en önemli şey beni dış dünyadan korumaktı. Ben de bir kız çocuğu annesi olduktan sonra, bu kadar kötülükle dolu bir dünyada, kızımı her şeyden korumak istiyorum.





Ergenlikle beraber yeni bir kabus başladı...




 

 



Memelerim çıkmaya başlamıştı, ilk kez regl olmuştum. Sütyen giyemeyecek kadar küçük göğüslerim, tişörtlerin üzerinden belli oluyordu ve annem her seferinde beni bu konuda uyarıyordu. Zamanla kambur durmaya başlamıştım. Çünkü meme sahibi olmak çok ayıp bir şeydi.

Regl olduğumda ise artık her şey değişmişti. Bu süreçte babamın bana eskisi gibi sarılmaktan ne zaman vazgeçtiğini hatırlamıyorum. Tuhaf bir süreçti.





Neyse... Durumu anlamışsınızdır. Zaten hiçbiriniz yabancı değilsinizdir buna. Zaman geçti, evlendim.




 

 



Eşimi elbette ki cinsel olarak arzuluyordum, çekici buluyordum, öpmek, sarılmak istiyordum ve ufak tefek yaramazlıklarımızdan zevk alıyordum. Evlenene kadar hiçbir şekilde cinsel deneyimim olmadı. Cinselliği aşağılık bir şey olarak görmüştüm ve ara sıra dürtülerim olsa da, asla kendimi dahi tatmin etmemiştim. Tüm enerjimi okuluma verdim, Fakülte, uzmanlık, bitmez sınavlar falan derken... Evlendiğimde 29 yaşımdaydım.

Eşim yakışıklı, kibar ve harika biriydi. Evlendiğimizde hayatımızın çok mutlu olacağını sanıyordum.





İçime bir şeyin girmesi hissi ve hafif bir rahatsızlık dışında hiçbir şey hissetmiyordum! Hiçbir şey!




 

 



Mesleğim gereği tüm hastalıkları biliyordum. Vajinismus değildim, ıslanabiliyordum, her şeyi doğru yapıyorduk ama asla zevk almıyordum. Dediğim gibi, eşim yakışıklı, boyutları iyi ve uzun süre performans gösterebilen bir yapıdaydı.

Eşim bunu fark etti ve o da eğitimli, bilgili biri olarak elinden geleni yaptı. Uzun süren oral sekslerden, masajlara kadar... Zevk alamıyordum.





Eşimin erken boşalan biri olmasını dahi istediğim zamanlar oldu.




 

 



Sevişmek istemiyordum ama "kadınlık görevi" çok önemliydi. İstemediğim halde mecburen sevişiyordum. Rol yapmaya yıllarca devam ettim.

Çünkü bunu yapmazsam, kocamın erkeklik onurunu zedelemiş olurdum. Benim suçum olurdu ve bana kızardı. Ne gerek vardı?





Arada hiçbir cinsel çekim, romantizm namına hiçbir şey kalmayan bu evliliği, çocuk hatırına on yıl devam ettirdik.




 

 



Zaten ikimiz de çok çalışıyorduk ve artık kardeş gibi olmuştuk. Çirkin bir tabir ama böyle...

Ben "ateşli bir kadın" değildim. Kocamın zaten o "ateşli kadın"ı bulması boşanmamızdan öncesine denk gelmişti. 

Çok üzüldüğümü söyleyemem. Eksikliğin kendimde olduğunu düşünüyor, bir taraftan da cinselliğe bu kadar değer verdiği için onu suçluyordum. Üzgün değil, öfkeliydim.

Boşandık.





Derken o seyahat hayatımı değiştirdi...




 

 



Bir seminer için yurtdışında bir otelde kalıyorduk. Normalde ağzıma içki sürmem ama boşanmanın stresi ve biraz da kızımdan uzak olmanın tuhaf gevşekliğiyle bir iki kadeh yuvarladım. Sarhoş değildim kesinlikle ve nasıl oldu bilmiyorum ama ilk kez tanıştığım o meslektaşımla baya yakınlaşmıştık.





Hayatımın ilk orgazmını yaşadım!




 

 



Bu beni şoke etmişti. İnanamıyordum. İlk defa orgazmı tatmıştım. Çok ama çok güzeldi.

Dönüp yanıma baktığımda, bu adama karşı hiçbir şey hissetmediğimi, orgazmın içsel, tamamen benimle alakalı bir şey olduğunu anladım.

Farkları düşündüm; bu adamdan daha yakışıklı, daha güçlü ve daha büyük olan eşimle neden olmuyordu?





Ertesi gün otelden ayrıldığımda, adamı bir daha görmek gibi bir niyetim yoktu. Farklı bir şehirde yaşıyordu zaten.




 

 



Evime döndüğüm gece yine koca yatağımda tek başıma uzanıyordum. Ama bu sefer bir şey farklıydı: Ben farklıydım!

Orgazmın sadece benimle alakalı olduğunu biliyordum. Yıllarca utandığım, sadece bir "bebek üretim yeri" olarak gördüğüm bedenime elimi uzattım. Zihnimi serbest bıraktım ve kendime dokundum. Evet, oluyordu!





Genç kadınlara önerimdir:

 




 

 



Bir sağlıkçı, bir eş ve bir anne oldum... Kendimi sevmeme bunlar yeterli olmadı. Kendinizi gerçekten aşkla sevmelisiniz.

Benim ilk evliliğim, toplumun dayattığı tabuları yıkamayan zihnimin engelleri yüzünden bitti. 40 yaşıma kadar gerçek anlamda mutlu olamadım.

Bu yüzden cinselliğinizden utanmayın. Kız çocuklarınıza seksi bir aşağılama, acı kaynağı olarak anlatmayın. Kendinize dokunun, kendi arzularınızı ve şehvetinizi besleyin. Çok mutlu olacaksınız!


YORUMLAR

  • 0 Yorum