Değişimi yaşayarak görmek!

“Keşke” sözcüğünden hiç hoşlanmam... Olmuş bitmiş şeylerin, olumsuz sonuçların ardından kendini temize çekmek isteyenlerin ardına sığındığı bir sözcüktür benim nezdimde...

Değişimi yaşayarak görmek!
07 Kasım 2023 - 09:34

Ancak, CHP kurultayının ardından, özellikle Kemal Kılıçdaroğlu için en çok kullanılan sözcük oldu! Kalemine, sözüne güvenilir pek çok yazar “keşke” sözcüğü ile başladığı yazısında ya da televizyon ekranlarında Kılıçdaroğlu’nun “onurlu bir son” için yapması gerekeni yapamadığını, etrafındakilerin oyununa geldiğini anlattı...

Bence bu durumu en güzel başlıkla da değerli ağabeyim Necati Doğru açıkladı:

-Özel kazanmadı, Kılıçdaroğlu kaybetti!

Gerçekten de Kılıçdaroğlu 13 yıllık genel başkanlığında 13’üncü yenilgiyi yaşayarak CHP tarihine kaybederek giden tek kişi olarak geçti! Hatalarından ders çıkarmayan, yanlış insanlarla yürümeyi tercih eden, başarısızlıklarına sürekli bir kılıf uydurmaya çalışan bir parti başkanı olarak da gitti! Aynı sözcüğü kullanarak hoşça kal demek isterim:

-Keşke, son anda bile olsa uğurlanarak giden bir genel başkan olabilseydi...

Özel’in şansı ve avantajları!

Özgür Özel’e gelince...

Şansı, CHP tabanının umutsuzluk içinde boğulduğu, insanların kitleler halinde evlerine çekildiği bir dönemde başkanlığa aday oldu; en büyük şansı bu da değildi, aynı zamanda İstanbul’u kazanmış, partinin önemli isimlerini yanına almayı başarmış, Ekrem İmamoğlu ile kader birliğine ‘evet’ demiş olmasıydı!

-Seçimi kazanmasında en önemli faktörlerden birisi arka planda İmamoğlu’nun olmasıydı...

Şans, avantaj ve dezavantaj tam da bu noktadan sonra birbirine karışıyor; özel partiyi nasıl yönetecek? İmamoğlu ile o hep üzerinde durduğu “hukuk” nasıl işleyecek? Her iki ismin verdiği sözler hayata nasıl geçirilecek? Daha açık ve dürüstçe söylemek gerekirse, yeni yönetim  “değişim” sözcüğünü hayata geçirebilecek mi, yoksa olan biten yalnızca “değişiklik” olarak mı kayıtlara geçecek?

Cumartesi gecesinden bu yana CHP tabanında yeniden filizlenen bir umut, bir iyimserlik diğer bir deyişle “yeniden harlanan bir ateş” görülüyor.. Özel bu ateşi daha da büyütecek adımları atar ve başarıyı yakalarsa işte o zaman CHP yeni ve genç liderini bağrına basacaktır! İmamoğlu’nun son günlerde içini doldurmaya başladığı “değişim” işte o zaman mecrasını bulmuş olacak ve yeni başarılara yelken açılacaktır...

Ve bunun 5 ay sonraki yerel seçimlerden önce olması, Cumhur İttifakı’nın düne kadar çantada keklik olarak gördüğü seçimleri daha büyük sonuçlarla almayı gerektirmektedir...

-İşte o zaman değişim hareketi daha büyük sonuçlara doğru daha büyük bir koşuyu başlatacaktır!

Çanak yalayıcıların yalan yarışı!

Yukarıda sorulan tüm soruların yanıtlarını yakın zamanda görmeye başlayacağız...

Ancak Cumartesi günü sabaha karşı, Özgür Özel’e karşı iktidar yandaşlarının başlattığı baştan aşağı yalan dolan kampanyası, yeni dönemin de epey sert geçeceğini gösterdi...

Daha seçimi kazandığı anda bu “çanak yalayıcı” takımın üyelerinden birinin “FETÖ” yakıştırması kampanyanın işaret fişeğiydi adeta.

-Özel’in kızı FETÖ’cü Yamanlar Koleji’nde okudu!

Özel buna karşı “Ben açıklamaktan yoruldum, siz yalan söylemekten yorulmadınız” derken gerçeği söylüyordu! Son bir defa da ben anlatayım:

-Özel’in kızı İpek, ilköğretimi ODTÜ Ülkem Koleji’nde liseyi ise Bornova Anadolu Lisesi’nde okumuştu.

Peki Yamanlar Koleji nereden çıkmıştı? İpek Özel, 7. Sanat Eğitim Tasarım Yarışması’nda dünya dördüncüsü olmuş, İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü ödül töreninin Yamanlar Koleji’nde yapılmasına karar vermişti, o zamanlar henüz iktidar ile FETÖ “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını söylemeye devam ediyordu!  Özgür Özel doğal olarak törene katılmış ve kızının ödülünü o vermişti, kızının başarısından gurur duyan her babanın yapacağı gibi!

-İpek Özel’in Yamanlar Koleji ile olan tek ilişkisi de buydu!

Bu daha başlangıç tabii; çanak yalayıcıların önümüzdeki süreçte hangi iğrenç yalanlara hiç sıkılmadan imza atacaklarını da yaşayarak göreceğiz!


ÜMİT ZİLELİ
korkusuz.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum