Demirel, ABD'ye nasıl kafa atmıştı?

Merhum Süleyman Demirel “siyasal İslamcılar” tarafından pek sevilmezdi. Kendisini masonlukla, Amerikancıkla itham etmişler, “Morrison Süleyman” lakabını takmışlardı. Merhum Süleyman Demirel’in, ülke menfaatleri söz konusu olduğunda ABD’ye karşı başkaldırısı pek konuşulmayan bir gerçektir.

Demirel, ABD'ye nasıl kafa atmıştı?
10 Ocak 2017 - 09:15
Bu başkaldırı, ABD üslerinin kapatılması ile ilgilidir. 

Malumunuz bugün gündemde İncirlik’teki ABD üssü var. Bu üsten Türkiye’nin menfaatlerine aykırı pek çok faaliyet yapıldığı haberleri geliyor. Özellikle de Türkiye’nin “terörist” olarak nitelendirdiği PYD-YPG unsurlarına karşı ABD tarafından yapılan eğitim, lojistik, silah yardımları, bir müttefike yakışmayacak kadar ihanet içerdiği aşikârdır.

Hükümet yetkilileri haklı olarak ABD’nin bu tavrına karşı sert tepkiler göstermektedir. Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Bu durum müttefikliğe yakışmıyor, bu ilişkiyi sürdürmek zorlaşmaktadır. Unutmayalım ki İncirlik Üssü bir NATO üssü değildir. Bu, bugünden yarında İncirlik kapatılacak anlamına gelmez” diyor.

Bakan Işık, bir yandan aba altından sopa gösteriyor ama diğer yanan ABD üslerinin kapatılması yönünde cesaretli bir duruş ortaya koyamıyor.

İşte Demirel bu tavrı fiili olarak ortaya koymuştu.

Nasıl mı?

Güneri Cıvaoğlu’nun yazısından aktaralım:

“… Olayın başına gidelim.

Dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’ti.

20 Temmuz 1974’te Türkiye “barış harekâtı” adı altında TSK’yı Kıbrıs’a çıkardı. 

Bugünkü sınıra kadar adanın kuzeyini ele geçirdi.

ABD’nin karşı çıkmasına rağmen gerçekleşen bu harekâtın faturası “TSK’ya silah ambargosu konularak” kesildi.

ABD ve NATO ülkelerinden TSK’ya artık tek bir cıvata bile verilmeyecek, satılmayacaktı.

31 Mart 1975’te MHP ve CGP ile AP 1. Milliyetçi Cephe hükümetini kurdu. 

Başbakan Süleyman Demirel’di.

Bir gün, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Semih Sancar, Başbakan Demirel’e geldi. Org. Sancar’ın elinde bir metal çubuk vardı. Başbakan’a asker selamı verdikten sonra Sancar elindeki çubuğu Demirel’e göstererek, “Sayın Başbakanım, suçluyu getirdim” dedi. 

Demirel sordu: 

- “Paşam, hayırdır? Elinizdeki çubuğun kabahati ne?”

- “Sayın Başbakanım, askerî savaş uçakları, havada arızalanınca, bildiğiniz gibi, pilotlar otomatik paraşütle atlar. İşte bu çubuk, o sistemi harekete geçirir.” 

- “Peki, anladım Paşam da, bu çubuğun suçu nedir?” 

- “Bu çubuk, otomatik paraşüt sistemini çalıştıran parçalardan birisi. Bu çubuk olmadığı için, pilotlar, uçağa binmek istemiyor. Yani, risk almak istemiyorlar.”

- “Paşam, çubuğu satın alalım.”

- “Satmıyorlar.”

- “Satmayan kim?”

- “Amerikalılar.”

- “Biz yapalım.”

- “Yapamayız, çünkü patenti bizde değil.”

- “Anlaşıldı Paşam...” 

......................

Demirel Başbakan olduğunda kucağında bulduğu “silah ambargosu” nedeniyle hem üzgün, hem öfkeliydi.

Ankara’ya gelen dönemin Dışişleri Bakanı Kissinger ve daha sonra Brüksel’de konuştuğu ABD Başkanı Ford’a “ambargonun ABD ile Türkiye arasındaki ilişkileri germesinin yanı sıra TSK’nın savaş gücünü zayıflattığını, bunun dolaylı olarak NATO gücünü de zaafa uğrattığını” anlatmıştı.

“Bizi istemediğimiz sert tedbirler almaya zorlamayın” diye uyarmıştı.

Fakat...

Sonuç alınamamıştı.

Bunun üzerine Türkiye, 25 Temmuz 1975 tarihli Bakanlar Kurulu kararnamesiyle “Türkiye’deki sayıları 21’i bulan bütün ABD üs ve tesislerini” kapattı.

İncirlik’i ise sadece NATO kullanabilecekti.

Bu “sert ve kararlı” tavır ABD’yi epey sarsmıştır.

Ambargo 1978’de ABD kongresi kararıyla kaldırıldı. Başbakan Bülent Ecevit’ti. (Güneri Cıvaoğlu, 7 Ocak 2017, Milliyet)

İslamcıların Morrison dedikleri Demirel, korkmadan ve cesurca, ülkedeki 21 ABD üssünü kapatmıştı.

Laf değil iş yapmıştı.

Bugünküler ise laf ve hamaset peşinde.

ABD üsleri kendi topraklarımızda duruyor ve kendi ülkemizden bölücü unsurlara karşı destek sağlıyorsa “laf değil, iş zamanı.”

Merhum Demirel’i örnek alın.

YORUMLAR

  • 0 Yorum