Eğitim sistemi ne halde...

Milli Eğitim Bakanlığı her gün ayrı bir kararla, uygulamayla karşı karşıya bırakıyor öğretmeni ve öğrenciyi. Kendi alt yapısı yeterli olmayınca öğrenci ve öğretmenler son dönemde uzaktan eğitim adı altında canlı derslerde EBA dışı Zoom gibi platformlara yönlendirildi.

Evet kendi güvencesinde ve kontrolünde olmayan bir programa mahkum eğitim sistemi. Öyle bir durum ki ders yapmazsan maaşını bile hak etmiş olmazsın diyor bakanlık. Öğretmenler de öğrencileri mahrum kalmasın diye yapabildiklerini fedakarca yapıyorlar. Sabah gece demeden. Evet öyle bir program yapılıyor ki öğrenci de öğretmen de sabahın 8’inden akşam 21'e kadar eve hapis. Üstelik hafta sonu da aynı.

MEB KONTROLÜNDE DEĞİL

İnternet mi? O da öğrencinin ve öğretmenin cebinden çıkıyor. Hadi bunlar fedakarlık sonucu oluyor olmasına da öğrenciler girmiyor ya da giremiyorlar. Bazen başlamadan bitiyor ders. Bunu da bir tarafa koyduk.

Ders başlamış öğrenci evinde sohbet var, sesleri tüm sınıf dinliyor. Küfürler havada uçuştuğu da oluyor, dini ayin sesleri de. Durum MEB güvencesinde olmadığı gibi kontrolünde de değil. Giriş bilgisini alan dalıyor derse; yüzü kapalı modeller küfür yağdırıyor, dans ediyor, tehdit savurabiliyor. Çıplak görüntüler mi dersiniz, beklenmedik başka sesler mi?

Evet bütün bunlar oluyor ve öğretmenler zorunlu olarak giriyor sisteme. İstemiyorum diyene de soruşturma, ücret gibi sopalar gösteriliyor.

 

İşin özü birileri öğretmeni Zoom’luyor bakan Selçuk izliyor. Birçok yerde olan olağandışı durumlar ise gizleniyor. Yani aman kimse duymasın, halı altına süpürelim oynanıyor.

MEB artık bu işe ya el atacak ya da isyan başlayacak. O zaman kontrol bakanlıkta dahi olmayacak. Her gün aynı çile çekilir mi?

EBA yetersiz diye öğretmeni "heba" etmek niye? Öğretmenler diyor ki; ya tedbir alın güvenliği sağlayın, kendi sisteminizi kurun, tüm öğrencilerin sistemde yer alabilmesi için ne gerekiyorsa yapın (18 milyon öğrencili sistemde 500 bin tablet dağıtmakla olmaz) ya da eğitimde fırsat eşitsizliğini bu kadar açarken aynı zamanda öğretmenlik mesleğini ve fedakar öğretmenleri ayaklar altına sermeyin.

Tüm vebal üstünüzde. Artık yeter, taşıma su ile değirmen dönmüyor, mış gibi yapmakla hiç olmuyor. Ya hep ya hiç demek zorundasınız. Kendi istikbaliniz için geleceğin istikballerini ve onları yetiştiren öğretmenleri harcamayın.

Maksut Balmuk

Odatv.com