Ekonomideki kötü gidişattan AKP mi sorumlu, patronlar mı?

Ekonomi yazarı Besim Üstün çarpıcı bir analiz kaleme aldı. Üstün'e göre, AKP kontrolündeki medya, ekonominin kötü gidişinden sorumlu olan iktidarı savunurken, tüm suçu patronlara yıkmaya çalışıyor.

Ekonomideki kötü gidişattan AKP mi sorumlu, patronlar mı?
02 Haziran 2019 - 11:12
Ekonomist Besim Üstün'ün "Daha önce de Sanayici suçlanmıştı Ama böyle trollenme  görülmedi!" başlıklı yazısı şöyle:

Ülke yönetimi açısından halkın gündemini istediği gibi belirleyen seçimde çorbayı içer! Eğer istediği gibi belirleyebiliyorsa..Halkın gündemi kendi kendine belirleniyorsa ve buna kimse müdahale edemiyorsa bu sefer seçimde çorbayı gündem içer!

Şu anda Türkiye’de çorbayı ekonomi içiyor, çünkü halkın gündemi miliiyetçilik, vatan hainliği, bekaa  şu bu değil hayat pahallılığı.. Bizim teknik terimimizle ekonomi..

 

 

Teknik terim diyorum çünkü halkın dilinde ekonomi diye bir şey yok.. Halkın dilinde soğan, patates fiyatı ile aldığı ücretler va ve işten çıkan yakınları vardır.

Halkın gündeminin “pahallılık, işsizlik” olmasının nedeni ne peki? Yani ekonomik kötüye gidiş  neyin sonucu.. Tabi ki ülkenin ekonomi yönetiminin ve onu yönetenlerin..

Nasıl 2002’de, 17 yıldır Türkiye’yi kesintisiz yöneten AK Parti iktidara geldiği esnada Türkiye’nin kötü ekonomisinden önceki iktidarlar sorumlu ise şu andaki kötüye gidişten tabi ki iktidar sorumlu.. Teknik olarak böyle.. Ekonomi 101 böyle diyor.

Siz bunu retorik yani siyasi evirmece çevirmece ile topyekün tarafgir medyanızla reddetseniz de, şuçlunun “başka etkenler olduğunu söyleseniz de” hakikat ortada ve taraf gözlüklerle bakmayanlar neyin ne olduğunu biliyorlar.

Bugün arşivleri açıp bakanlar Süleyman Demirel’in, Bülent Ecevit’in, Tansu Çiller’in, Mesut Yılmaz’ın kendi kötü dönemlerini aklamak için onu bunu, başta da iş adamlarını “düşman olarak suçladıklarını” okuyup görenler  acı acı gülüyorlar.

Bugün tarafsız ekonomistlerin, işi bilenlerin   kötü ekonomik sonuçları aklamak için medyada nasıl “evirmece çevirmece” yapıldığını görünce acı acı güldükleri gibi.. Hatta içlerinden kendilerini tutamayıp bir de “yuh artık” diyenler bile var.

İki gün önceydi sanırım Sabah’ta Dilek Güngör “Her Zaman Kasa Kazanır” başlıklı yazısında resmen diyor ki “sanayici üretmedi, dövizden faizden paradan para kazanıp cukkayı götürdü, devlet o kadar teşvik verdi daha ne yapsın!”. (Burada devletin kim olduğunu herkes biliyor tabi).  Yani diyor ki “krizdeyiz ama sanayici zarar görmedi ki görmedi ki.. Bana ne, bana ne görmedi ki.. “. Daha önce iş adamları suçlanmıştı ama böyle trollenme  görülmedi!

Lig’in son haftalarında Kasımpaşa Trabzonspor’a 5-2 yenilince   teknik direktörü Rıza Çalımbay “çok hata yaptılar ama bu kadar da hata yapılmaz ki kardeşim” diye futbolcularını suçlamıştı!”.

Güngör’ün yazısı da o hesap.. Ekonominin teknik direktörleri sütten çıkmış ak kaşık, ekonominin işçileri futbolcular cukkayı götürmekle meşgul! Türkiye “sanayicimiz, sanayimiz vallahi az zarar gördü” diyerek ekonomik kararları alanları savunanları da gördü ya artık ölsek de gam değil!

Yeri gelmişken.. Ülkenin meselesi üretmek, doğru üretmek, doğru yere satmak, ihracat yapmak ve düzlüğe çıkmak.. Vatan Partisi parti politikaları doğrultusunda bir insiyatif almış, Çin’in dünya ekonomisindeki yerine, büyümesine katkı yapmak için Ankara’da “Üretim’de Atılım İçin Türkiye-Çin İşbirliği” diye bir toplantı düzenlemiş.

Çin devleti de resmi olarak Büyükelçi düzeyinde toplantıda temsil ediliyor. Toplantıya da Çin’de yatırım olan, Çin’de büyümek isteyen iş adamlarımız, kurumlarımız davet edilmiş, onlar da gitmişler.. Toplantı neredeyse TV’den canlı yayınlanacak kadar şeffaf!

Ama troller durur mu başladılar yok “Gizli toplantıda Murat Ülker artık Çin’in tarafındayız” dedi. Yok Ethem Sancak’la Bekir Okan “Çinden Başka bir şey düşünmüyoruz” diye itiraf etti, yok İş Bankası katılımcısı “Hepimiz artık Çinliyiz” diye şok açıklama yaptı. Yuh artık! Yahu iş adamları niye böyle şeyler desinler! Bir toplantıda ne konuşulmuş, ne denmiş bir  baksanıza!

Mesela ne demiş Murat Ülker: “Eskiden çin maçin derlerdi, yani çin ve diğer ülkeler. Şimdi hepimiz Çin’in tarafındayız.” Yeni ne diyor:  “Çin’in ekonomik gelişmesiyle, büyüklüğü ile  farklı olduğu vurgulanırdı, şimdi hepimiz onun gibi büyüyoruz, onun gibi bir  tarafdayız! Biz de konuşuluyoruz”. Trol neyi yayıyor: “Murat Ülker taraf değiştirdik” dedi, yani “O da Nato’dan çıkıyoruz” dedi. İmaya bak! Yuh..

Ardından Murat Ülker 1980’den bu yana Çin’in radarlarında olduğunu, 2000’den sonra soydaşlarında çok olduğu Batı Çin’e ihracat yaptıklarını, Çin’de 200’den fazla mağazalarının olduğunu, ticaret rakamının 500 milyon dolara ulaştığını ama büyüyen Çin’den Türkiye ekonomisine çok daha fazlasını almak istediklerini bu yüzden Godiva Cafe, Godiva, McVities, Ülker ile büyümek istediklerini anlatmış; trolün büyüğü de kalkmış “Soydaşlara eziyet eden Faşist Çin’in yanında olanları nefretle kınıyoruz” diye kara propaganda yapıyor!

Allahaşkına bu ne biçim iştir ya! Ekonomi bozuluyor iş adamı cukkalıyor, ülkeyi kurtamak için Çin’e yatırım yapmak istiyor kara propagandaya maruz kalıyor!  Devlet bu işi bu trollüğü düzeltip iş adamının yanında olmayacaksa sorarım bu ekonomiyi, üretimi işsizliği neyle düzelteceğini düşünüyor acaba? Trol ekonomisi ülkeyi kalkındırmaya yeter mi ki?

Gerçeği görelim.. Bu ülke ekonomisi düzelecekse öncelikle hükümetin aldığı ve alacağı önlemler  ve morali yüksek iş adamları, tüccarlar, esnaflar ve onların yaptıkları fedakarlıklarla düzelecek.. Siyaset yolcu, reel sektör hancı.. Bu anlaşılmaz ve buna göre davranılmazsa moraller daha da bozulur ve sorunlar küçüleceğine büyür. Hepimiz de altında kalırız. Benden söylemesi.

YORUMLAR

  • 0 Yorum