İtiraf ediyorum. Kendimi ite kaka tatili bitirdim ama ruhum hâlâ tatilde. O yüzden görmemiş, TV'de seyretmemiş, gazetelerde okumamıştım. Her sabah AKP medyasının eski ve yeni amiral gemilerinden başlayıp en çurçuruna kadar hepsini okumak gibi kendime eza cefa ettiğim meslek alışkanlığımı yeniden kazanmam gerekiyor.

Yoksa kaçıranı dövmeleri gereken haberleri, konuşmaları kaçırıyorum.

Oysa öyle bir konuşma, o konuşmada öyle bir cümle kaçmazdı. Ama kaçtı işte.

Yakınlarım uyardı. "Ayol TV'lerin haber ve tartışma programları, sosyal medya filan yıkılıyor" dediler. Söylediklerine önce inanmadım. Çünkü inanılacak gibi değildi. Sonra Google'ladım. Tek kaynakla yetinmedim geniş bir Google turu attım.

Aaaa, sahiden demiş. Valla billa demiş!..

Anlaşılmıştır.

İktidara yakın pek Memur-Sen'in İstanbul'da düzenlediği "Memur-Sen Büyük Türkiye Buluşması"nda (Ne demekse?) AKP Reisi uzun ve okkalı bir konuşma yaptı (yapmış). Bir gün önce de Çanakkale Köprüsü'nün "son vidalarını" sıkarken de yine okkalı bir konuşma yapmıştı. (Çanakkale'de eksik bıraktıklarını İstanbul'da tamamlamış.)

Eğer benim gibi atlayanlarınız, duymamış, seyretmemiş, okumamış olanlarınız varsa bana inanmalıdır. Kesin bilgi yani. AKP Reisi uzun konuşmasının can alıcı bölümünde Çanakkale köprüsü ile uzun uzun övündükten, her zamanki gibi CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na da sataştıktan sonra aynen şunları söyledi:

- Millet aç diyor, 5 bin kişi (Çanakkale Köprüsü inşaatında – AE) burada çalışıyor. Bu mesele ekonomide kafanız nasıl çalışıyor, ona bakıyor. Biz bu noktada ekonominin kitabını evelallah yazdık, yazmaya devam ediyoruz.

Düşük cümleler var ama boşverin. Haydi siyah dizdiğim cümleyi bir kez daha okuyun:

- Biz ekonominin kitabını evelallah yazdık, yazmaya devam ediyoruz.

Bence usta bir gazete yazarı, yazının bu aşamasında Amerikan dizilerinden tırtıklanmış bir cümle kurar, "Başka sözüm yok. Reis sizindir" der ve noktayı koyar.

Ama nerde bende o ustalık!..

* * *

Şakayı, mizahı bıraksak mı?

Meselâ, büyük işletmelere muhasebe elemanı yetiştirmek amacıyla kurulmuş "İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi" denen eğitim kurumlarından birinden mezun olmuş Reis'in "Biz ekonominin kitabını yazdık" cümlesini alıp dalga geçmek durumu sulandırmak olur.

Çünkü durum sahiden vahim…

Çünkü Türkiye Cumhurbaşkanı, kurduğu sistem gereği tek ve son söz ve karar sahibi.

Ve o, sahiden ekonomiden iyi, çok iyi anladığına ve ülkeyi ekonomik bağlamda yükselttiğine, zenginleştirdiğine inanıyor.

Hayır artık "Yalan söylüyor… Kafadan atıyor… Toplumla, halk kitleleriyle ilişkisi yok. Sarayın duvarları arasında kendi kendisini tutsak etti… Hiçbir şeyden haberi yok… Gerçekle bağı kalmadı" gibi cümleler kurup, analizler yapmanın ne anlamı var, ne ciddiye alınması gereken bir gerçekliği.

Anlaşılan Tayyip Erdoğan Türkiye ekonomisini üstün ekonomi bilgisi ile şahlandırdığı bir "başarı öyküsü" yarattığına sahiden inanıyor.

Durum vahim dediğim bu ve durum sahiden ürkütücü ölçülerde vahim….

Gençler için not: Vahim terimi sözlüklerde şöyle tanımlanıyor:

Çok tehlikeli, tehlikeli sonuç doğuracak nitelikte olan…
 

Aydın Engin

[email protected]