Erdoğan "ihanet" derken Kadir Topbaş ne yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Şehircilik Şurası'nın açılışında dikkat çeken açıklamalar yaptı.

Erdoğan "ihanet" derken Kadir Topbaş ne yaptı
29 Ocak 2017 - 12:43
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca düzenlenen, kentsel dönüşümde gelinen noktanın ve şehirlere kimlik kazandırılması konularının ele alınacağı 3 aylık Şehircilik Şurası, Ak Saray’da başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Şehircilik Şurası'nın açılışında dikkat çeken açıklamalar yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmuştu. 23 yıldır aynı siyasi geleneğin yönettiği İstanbul’da, son üç dönemdir de AKP’li Kadir Topbaş belediye başkanlığı koltuğunda otuyor. Tüm bunlara karşı Erdoğan Türkiye’deki ve İstanbul’daki mimari çok sert bir dille eleştirdi. “Ben dikey mimariden yana değilim. Ben yatay mimariden yanayım.” diyen Erdoğan şöyle devam etti; “İnsan, topraktan uzak değil; toprağa yakın olarak yaşamalıdır. Böyle düşünüyorum. Bugünün Türkiye'si, böyle bir çirkinliği, böyle bir nobranlığı asla hak etmiyor. Dikey mimarinin altında yatan gerçek, az topraktan çok büyük para kazanmak."

ERDOĞAN İBB’NİN ALDIĞI O KARARI BİLİYOR MU

Erdoğan konuşmasının devamında, "TOKİ binaları başta olmak üzere artık ülkemizde tarihimize, kültürümüze, bölgelerimizin karakteristik yapılarına, hayat tarzına uygun binalar inşa etme dönemi gelmiştir, geçiyor. Sadece beton, demir, tuğla yığınlarından oluşan o çirkin yapılar, bırakın şehirlerimizi; kıyılarımızı, yaylalarımızı da dahi işgal etmeye başlamıştır.” diyerek, müteahhitleri de “Kazanmak istiyorum, derken şehre ihanet ediyorsun” sözleriyle eleştirdi.

Peki Erdoğan bunları söylerken İstanbul'da neler oluyor?

Erdoğan “Artık ülkemizde tarihimize, kültürümüze, bölgelerimizin karakteristik yapılarına, hayat tarzına uygun binalar inşa etme dönemi gelmiştir” derken, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) geçen ay skandal bir karara imza attı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, oy çokluğu ile aldığı kararla tarihi yarımadadaki, 10 bin tescilli esere komşu olan yaklaşık 50 bin binada yapılacak güçlendirme, bakım ve onarım projeleri onay için Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Koruma Kuruluna gitmeme kararı almıştı. Kararla, tarihi yarımadada tescilsiz binaların bulunduğu parsellerdeki inşaat ruhsatı ve denetimi Fatih Belediyesi’ne bırakılmıştı.

Bakanlığa bağlı Koruma Kurulu’nun tarihi yarımadada devre dışı bırakılması, tarihi yarımadanın ranta açılarak tarihi dokuyu bozacağı eleştirilerine neden olmuştu. Çünkü Fatih Belediyesi'nin İBB’ye başvuru ile aldırdığı karar aslında 664 sayılı ilke kararına aykırı. O karar mevcut durumda Sit Alanları Dışındaki Üzerinde Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı Bulunan Parsellerin Koruma Alanlarını Koruma Kurulu kararına bağlıyordu. Dolayısıyla bu uygulama yapılacaksa 664 sayılı ilke kararı kaldırılacak. O da bütün Türkiye de eski eser komşusu yapıların Koruma Kurulu tarafından cephe ve yükseklik açısından denetimini kaldıracak. Bu da son dönemde tartışılan birçok kültürel varlığı Koruma Kurulu görüşünden kaçıracak.

ERDOĞAN O GÖKDELENLERİ UNUTTU MU

Erdoğan İstanbul’daki yapılaşmayı, “İstanbul felç” diyerek eleştirdi ve şöyle devam etti:

“İşte İstanbul Boğazı'nın hali ortada. Boğazı felç ettiler. İstanbul felç. Neden? Bu yüzden. Bakıyorsun o güzelim boğazda 5, 6, 7 kat binalar. Niye? Kararlı bir duruş sergilenmediği için bunlar oluyor. Bununla ilgili çok ciddi bir Boğaz Yasası'nın yeniden çıkartılması lazım. Bunu sıfırlayalım, demiyorum. İnşaatların boğazda yapılmasından da yanayım. Bu çirkin yapılaşmaların yıkılıp, onların yerine inşaat yapılsın ama bunun bir anayasası olsun adeta. Anayasasını kurduğumuz zaman bu mesele biter."

Erdoğan’ın “Tarihi, kültürel doku” vurgusu ve yüksek katlı bina eleştirileri, sık sık gündeme gelen Sultanahmet Camii’nin siluetini bozan gökdelenleri de akıllara getirdi. Zeytinburnu’nda tarihi İstanbul surlarının yakınında yapılan üç gökdelen, kentin Sultanahmet Camii ile özdeşleşmiş tarihi siluetini bozdu. Kıyıdan bakıldığında Sultanahmet Camii’nin minarelerinin arasına üç gökdelen eklenmiş gibi bir manzara yer alıyor. Denize 200 metre uzaklıkta kurulan üç blok 27, 32 ve 36 katlı. Kazlıçeşme Meydanı’nın yanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Zeytinburnu Belediyesi’nin sorumluluğunda yapılan inşaatlarla ilgili Koruma Bölge Kurulu’ndan izin alınmadığı anlaşılmıştı ve İstanbul 4 Numaralı Koruma Bölge Kurulu raportörleri, ‘inşaatın yarımadanın siluetini olumsuz yönde etkilediğini’ tespit etmişti. Kültür ve Turizm Bakanlığı, belediyelere bu inşaatlar için “Durdurun” çağrısı yaptığı halde inşaatlar tam gaz devam etmiş ve bitirilmişti. Dönemin Başbakanı Cumhurbaşkanı Erdoğan tepkiler üzerine, "Sahibiyle konuştum. Tıraşlayın dedim. Ama hiçbir şey yapmadılar. O yüzden çok kırıldım, 5 yıldır konuşmuyorum" demişti.

MÜTEAHHİTLERE TEPKİ: KAZANMAK İSTİYORUM, DERKEN ŞEHRE İHANET EDİYORSUN

Erdoğan konuşmasının son bölümünde bazı müteahhitlerin acımasızca yolsuzluk yaptığını ifade ederek şunları söyledi: "Kot, denilen bir olay var. Bununla ne yazık ki müteahhitler acımasız bir şekilde yolsuzluk yapıyor. Kot olayında kesinlikle kotu denizden verme diye bir anlayışı bizim getirmemiz lazım. Meyilli bir arazide beyefendi inşaatı en yüksek noktadan alıyor. Bu işi kökünden kazımamız lazım. Her taraftan bakıldığında ortaya bir güzellik çıkması lazım. Bu konularda belediyelerimizin hassas davranması lazım. Bodrum, güneş görmeyen yerdir. Toprağın altındadır. Kalkıp, etrafını açmak suretiyle bodrumu zemine dönüştüren anlayış da bana göre, ihanet içerisindedir. Kazanmak istiyorum, derken şehre ihanet ediyorsun. Geç o işleri. İnsanın şehirler üzerinden hakkı olduğu gibi şehrin de insanlar üzerinde hakkı vardır. Eğer medeni olacaksak böyle olacağız. Aksi takdirde olamayız.”

Odatv.com

YORUMLAR

  • 0 Yorum