Fehmi Koru: İttifak, Cumhur cephesinin aleyhine mi çalışıyor?
Gazeteci yazar Fehmi Koru kendi internet sitesinde çarpıcı bir analiz kaleme aldı.
24 Şubat 2019 - 10:43
Fehmi Koru'nun bugünkü yazısı şöyle:
‘Yerel seçim’, adı üstünde, insanların yaşadıkları mahalle, ilçe ve illerde kendisini kimin yöneteceğine dair kanaat belirlemesi ve bu kanatini sandığa oy olarak yansıtması amacıyla yapılıyor. Genel seçimden farklı olarak ‘parti aidiyeti’ fazla bir önem taşımıyor ‘yerel seçim’de…
Ancak, yine de biliyoruz ki, insanların göz kulağı bu seçimde de partilerin üzerinde.
Partiler de “Yerel seçimdir, en iyi aday kazansın”demiyor, yerel seçime de genel seçimmiş gibi asılıyor.
Kitapları da olan siyaset bilimci bir dostum, geçen hafta, bana, “İktidar partilerinin yerel seçimde aldığı oy her seçimde biraz daha azalır, tek bir seçimde bile iktidarın önceki seçimden daha fazla oy aldığı görülmedi” dedi.
İktidardaki AK Parti’nin yerel seçim oyu zaten genel seçimde aldığı oydan daha az oluyor.
İttifaklar yerel seçimde de çalışacak mı?
Bu yerel seçimde durum biraz daha farklı. Partiler bu defa büyüklü-küçüklü ittifaklarla seçime giriyorlar. AK Parti MHP ile CHP de İYİ Parti ile ittifak oluşturdu. İttifak içerisindeki partiler illeri ve ilçeleri kendi aralarında paylaştılar; hangi parti önceki seçimlerde hangi il ve ilçede diğerinden daha fazla oy almışsa orada onun adayı ‘ortak aday’ olarak millete sunuluyor.
İktidar partilerinin (AK Parti ile MHP’nin) aralarında oluşturdukları bölüşümü bir gazete haberinden aktarayım:
“Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasında, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde 30’u büyükşehir olmak üzere 51 ilde ittifak yapıldı. Edinilen bilgiye göre, AK Parti ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı kapsamında MHP, Adana, Mersin ve Manisa büyükşehir belediyelerinde aday gösterirken, 27 büyükşehirde ise AK Parti aday çıkardı.”
Örnek olsun diye yazayım: İstanbul ve Ankara’da 31 Mart günü oy kullanmak üzere sandık başına gidecek vatandaşlar, kendilerine verilen pusulada arasalar da MHP ve İYİ Parti adayları seçeneği olmadığını görecekler. MHP yol arkadaşı AK Parti, İYİ Parti de CHP lehine fedakarlık gösterip bu iki ilimizde aday çıkarmadı çünkü.
Beklenen, 30’u büyükşehir olmak üzere 51 ilde ve sayısız ilçede MHP’lilerin AK Partili veya AK Partililerin MHP’li adaya oy kullanmaları…
İşte bu seçimi önceki yıllarda yapılanlardan daha farklı kılan da bu: Acaba hep aynı partiye oy kullanmaya alışmış seçmen, bu defa, tepede yapılmış anlaşmaya uyarak başka bir partinin adayına oy kullanabilecek mi?
AK Partilinin MHP’li, MHP’linin AK Partili veya CHP’linin İYİ Partili, İYİ Partilinin CHP’li adaya oy vermesi bekleniyor çünkü.
Verirlerse ne ala, ama ya vermezlerse?
‘Parti aidiyeti’ diye hiç de küçümsenmemesi gereken bir şey var, ya da ‘parti sadakati’; bu seçimde bunun yerine ‘ittifak kardeşliği’ ön planda tutuluyor.
Nitekim, MHP lideri Devlet Bahçeli ne zaman seçimle ilgili bir açıklama yapsa, ‘beka’ sözcüğünün bolca geçtiği konuşmasında, mutlaka ama mutlaka, MHP’lilerin kitle halinde ittifakın adaylarına oy vereceği taahhüdünü tekrarlıyor.
Aynı kesinlik AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarında da var.
Cumhurbaşkanı ‘ideolojik seçmen’ var diyor
Liderlerde buna rağmen tereddüt yaşandığını herhalde bir tek ben fark ediyor olamam.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tereddüdü, dün gece çıktığı Kanal-D + CNN-Türk ortak yayınında da kendini belli etti.
Okuyalım:
“Meydanlar gayet iyi ama tabii bütün bu meydanların dilinin yanında, halkın özellikle şu anda seçimi hazmetmesi hangi konumda, bunu da bir geneli itibarıyla masaya yatırmak lazım. Şimdi gün geçtikçe bu kızışıyor. Gün geçtikçe tabii ki vatandaşın özellikle verilen mesajları alması, verilen mesajlar üzerinden istikametini belirlemesi bir bunlar var, bir de ideolojik bir formatlamayla siyasi partileri değerlendiren kesim var. Tabii burada acaba marifet iltifata tabiidir anlayışıyla yapılan yatırımlar, eserler üzerinden değerlendirenlerin durumu mu, yoksa ideolojik formatlamayla bakanların durumu mu önemli?”
Evet, hangisi önemli?
İdeolojik bakan MHP’li veya AK Partilinin, liderleri anlaştı diye eli diğer partinin adayına oy vermeye gitmeyebilir. İdeolojik bakan MHP’li ilinde ‘Millet İttifakı’ İYİ Parti’den birini aday göstermişse ona oy verdiğinde ne olacak? Ya da AK Parti’nin sadık seçmeni MHP’li adaya oy vermek yerine, eli CHP’ye gitmese bile Saadet Partisi adayını tercih ederse?
Hayli karışık bir durum var bu seçimde.
Üzerinde ısrarla durduğum ‘Millet İttifakı’ değil fark ettiğiniz gibi, kargaşa daha çok ‘Cumhur İttifakı’ safları için söz konusu. Bunun da sebebi, ‘Millet İttifakı’ saflarında yer alan -hatta Saadet ve HDP gibi yer almayan- muhalefetin birbirinin adayına oy vermesinin daha kolay görünmesi…
İktidara karşıtlığın seçmenin kararını kolaylaştıran bir etkisi olabilir.
Anketler ne gösteriyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün geceki yayında, “Çok açık ve net bir şey söyleyeyim; benim artık bu anketlere vesaireye güvenim kalmadı” dedi.
Galiba anketler de karışık mesajlar veriyor…
Bu yazı fehmikoru.com'dan alınmıştır.
‘Yerel seçim’, adı üstünde, insanların yaşadıkları mahalle, ilçe ve illerde kendisini kimin yöneteceğine dair kanaat belirlemesi ve bu kanatini sandığa oy olarak yansıtması amacıyla yapılıyor. Genel seçimden farklı olarak ‘parti aidiyeti’ fazla bir önem taşımıyor ‘yerel seçim’de…
Ancak, yine de biliyoruz ki, insanların göz kulağı bu seçimde de partilerin üzerinde.
Partiler de “Yerel seçimdir, en iyi aday kazansın”demiyor, yerel seçime de genel seçimmiş gibi asılıyor.
Kitapları da olan siyaset bilimci bir dostum, geçen hafta, bana, “İktidar partilerinin yerel seçimde aldığı oy her seçimde biraz daha azalır, tek bir seçimde bile iktidarın önceki seçimden daha fazla oy aldığı görülmedi” dedi.
İktidardaki AK Parti’nin yerel seçim oyu zaten genel seçimde aldığı oydan daha az oluyor.
İttifaklar yerel seçimde de çalışacak mı?
Bu yerel seçimde durum biraz daha farklı. Partiler bu defa büyüklü-küçüklü ittifaklarla seçime giriyorlar. AK Parti MHP ile CHP de İYİ Parti ile ittifak oluşturdu. İttifak içerisindeki partiler illeri ve ilçeleri kendi aralarında paylaştılar; hangi parti önceki seçimlerde hangi il ve ilçede diğerinden daha fazla oy almışsa orada onun adayı ‘ortak aday’ olarak millete sunuluyor.
İktidar partilerinin (AK Parti ile MHP’nin) aralarında oluşturdukları bölüşümü bir gazete haberinden aktarayım:
“Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) ile Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) arasında, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri’nde 30’u büyükşehir olmak üzere 51 ilde ittifak yapıldı. Edinilen bilgiye göre, AK Parti ile MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı kapsamında MHP, Adana, Mersin ve Manisa büyükşehir belediyelerinde aday gösterirken, 27 büyükşehirde ise AK Parti aday çıkardı.”
Örnek olsun diye yazayım: İstanbul ve Ankara’da 31 Mart günü oy kullanmak üzere sandık başına gidecek vatandaşlar, kendilerine verilen pusulada arasalar da MHP ve İYİ Parti adayları seçeneği olmadığını görecekler. MHP yol arkadaşı AK Parti, İYİ Parti de CHP lehine fedakarlık gösterip bu iki ilimizde aday çıkarmadı çünkü.
Beklenen, 30’u büyükşehir olmak üzere 51 ilde ve sayısız ilçede MHP’lilerin AK Partili veya AK Partililerin MHP’li adaya oy kullanmaları…
İşte bu seçimi önceki yıllarda yapılanlardan daha farklı kılan da bu: Acaba hep aynı partiye oy kullanmaya alışmış seçmen, bu defa, tepede yapılmış anlaşmaya uyarak başka bir partinin adayına oy kullanabilecek mi?
AK Partilinin MHP’li, MHP’linin AK Partili veya CHP’linin İYİ Partili, İYİ Partilinin CHP’li adaya oy vermesi bekleniyor çünkü.
Verirlerse ne ala, ama ya vermezlerse?
‘Parti aidiyeti’ diye hiç de küçümsenmemesi gereken bir şey var, ya da ‘parti sadakati’; bu seçimde bunun yerine ‘ittifak kardeşliği’ ön planda tutuluyor.
Nitekim, MHP lideri Devlet Bahçeli ne zaman seçimle ilgili bir açıklama yapsa, ‘beka’ sözcüğünün bolca geçtiği konuşmasında, mutlaka ama mutlaka, MHP’lilerin kitle halinde ittifakın adaylarına oy vereceği taahhüdünü tekrarlıyor.
Aynı kesinlik AK Parti genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuşmalarında da var.
Cumhurbaşkanı ‘ideolojik seçmen’ var diyor
Liderlerde buna rağmen tereddüt yaşandığını herhalde bir tek ben fark ediyor olamam.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tereddüdü, dün gece çıktığı Kanal-D + CNN-Türk ortak yayınında da kendini belli etti.
Okuyalım:
“Meydanlar gayet iyi ama tabii bütün bu meydanların dilinin yanında, halkın özellikle şu anda seçimi hazmetmesi hangi konumda, bunu da bir geneli itibarıyla masaya yatırmak lazım. Şimdi gün geçtikçe bu kızışıyor. Gün geçtikçe tabii ki vatandaşın özellikle verilen mesajları alması, verilen mesajlar üzerinden istikametini belirlemesi bir bunlar var, bir de ideolojik bir formatlamayla siyasi partileri değerlendiren kesim var. Tabii burada acaba marifet iltifata tabiidir anlayışıyla yapılan yatırımlar, eserler üzerinden değerlendirenlerin durumu mu, yoksa ideolojik formatlamayla bakanların durumu mu önemli?”
Evet, hangisi önemli?
İdeolojik bakan MHP’li veya AK Partilinin, liderleri anlaştı diye eli diğer partinin adayına oy vermeye gitmeyebilir. İdeolojik bakan MHP’li ilinde ‘Millet İttifakı’ İYİ Parti’den birini aday göstermişse ona oy verdiğinde ne olacak? Ya da AK Parti’nin sadık seçmeni MHP’li adaya oy vermek yerine, eli CHP’ye gitmese bile Saadet Partisi adayını tercih ederse?
Hayli karışık bir durum var bu seçimde.
Üzerinde ısrarla durduğum ‘Millet İttifakı’ değil fark ettiğiniz gibi, kargaşa daha çok ‘Cumhur İttifakı’ safları için söz konusu. Bunun da sebebi, ‘Millet İttifakı’ saflarında yer alan -hatta Saadet ve HDP gibi yer almayan- muhalefetin birbirinin adayına oy vermesinin daha kolay görünmesi…
İktidara karşıtlığın seçmenin kararını kolaylaştıran bir etkisi olabilir.
Anketler ne gösteriyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan dün geceki yayında, “Çok açık ve net bir şey söyleyeyim; benim artık bu anketlere vesaireye güvenim kalmadı” dedi.
Galiba anketler de karışık mesajlar veriyor…
Bu yazı fehmikoru.com'dan alınmıştır.
YORUMLAR