Genelkurmay Başkanı'nı hedef tahtası haline getirmek terbiyesizliktir
Devlet Bahçeli, partisinin grup toplantısında konuştu. Bahçeli, Sümeyye Erdoğan'ın nikah şahidi olan Hulusi Akar'a destek verdi.
17 Mayıs 2016 - 11:45 - Güncelleme: 17 Mayıs 2016 - 11:52
Partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, şehit cenazesinin ardından Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’ın nikah şahitliğini yapan Hulusi Akar’a destek verdi. Bahçeli, “Sayın Genelkurmay Başkanı’nın malum nikaha katılması son derece insanidir. Devlet teamüllerine uygundur” dedi. Cumhurbaşkanı kızını evlendirmesi en doğal hakkıdır , buna devletin yetkililerinin katılması da son derece normaldir. Genelkurmay Başkanı’nı hedef tahtası haline getirmek terbiyesizliktir” dedi.
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
Diyabilirsiz talihsizlik ölümün diğer adıdır. Türklük asırlar boyunca özgürlüğüne sımsıkı sarılmıştır. Türk milleti yüzyıllarca destan olup dilden dile okunmuştur. Bu nedenle tarihe yön vermiştir. Türk milleti tarihin yüz akı ve ta kendisidir. Sevindiğimiz kadar üzüldüğümüz, fetihlerimiz kadar fetret devirlerine mahkum olduğumuz gerçektir.
“19 MAYIS’TA BAŞLAYAN SÜREÇ…”
Felaketlere tahammülü kalmamış olanların uyandırılması milliyetçiler için artık kaçınılmaz hale gelmiştir. İşte 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal ile başlayan süreç inancın ifadesi olmuştur. Samsun’dan başlayan bu mücadele süreci Erzurum ve Sivas Kongreleri ile anlam kazanmıştır.
“VİZE İÇİN TERÖRLE MÜCADELEMİZİ ENGELLEME AMACINDA OLDUKLARINI İZLİYORUZ”
Ne yazık ki gaflet ve delalet içindeki yöneticilerin varlığı hepimizi endişelendirmektedir. 19 Mayıs 1919 ruhunun manası hepimiz için daha da önem kazanmıştır. Tarih tekerrür etmektedir. Yabancı devlet adamlarının milli meselelerimize küstahça müdahale ettiklerine şahit oluyoruz. Direktifler yağdırdıklarını bir kez daha görüyoruz. AB’nin vize için terörle mücadelemizi engelleme amacında olduklarını ibretle izliyoruz.
“PARALEL ÇÜRÜMÜŞLÜK…”
Önümüzdeki perşembe günü 97. yıldönümünü idrak edeceğimiz Atatürk ve arkadaşlarının Samsun’a ayak basışı tarihimizi değiştirmiştir. 19 Mayıs 1919’da kötümserliğin kepenkleri indirilmiş, acziyetin kapakları örtülmüştür. Bu ses hala Samsun kıyılarında çınlamaktadır. 19 Mayıs denilince korkanlar aşılması gereken engellerdir. MHP’nin gayesi de budur. Milli değerlerimizi rencide etmek isteyenler karşı cephemizdedir. Milletin istiklalini, vatanın kutsiyetini gölgelemeye çalışan emelleri bugün farklı şekilde boy göstermektedir. IŞİD, PKK, paralel çürümüşlük farklı cephesidir. IŞİD’in 19 Mayıs’ta terör eylemleri yapacağı belirtilmiştir. Beklentim terör saldırıları ile ilgili tedbirlerin eksiksiz alınmasıdır.
Nefesimizi kesmek isteyenlerin kökünü kuruturuz. AdımıZı silmeye çalışanın iki cihanda da yakasından tutarız. Çünkü biz Türk milletiyiz. Sanmasınlar ki 19 Mayıs şuuru bitti. Sanmasınlar ki Samsun’a çıkanlardan eser kalmadı.
HULUSİ AKARA’A DESTEK
İç ve dış sorunlarımız büyüktür. Bölgesel ve küresel senaryoların ibresi resmen Türkiye'yi göstermektedir. Terörizmle mücadele çok yönlü planlanıp sürdürülmesi gereken bir konudur. Mesela Nusaybin'de görev yapan Mehmetçiğin gözü hainlerdeyse, kulağı Ankara'dadır.
Bu itibarla kahramanlarımızın moral ve motivasyonu çok mühimdir. Hafta sonu Cumhurbaşkanı'nın davetine icabet ederek kızının nikahına katılan Genelkurmay Başkanı acımasızca eleştirilmektedir. Bize göre bu eleştirilerin anlaşılabilir bir yanı yoktur. Sayın Genelkurmay Başkanı insani bir görevi ifa etmiştir.
Medya cengaverlerinin Genelkurmay Başkanı'nı tartışmaya açması terör örgütünün değirmenine su taşımaktadır. Cumhurbaşkanı'nın kızını evlendirmesi en tabii hakkıdır. Her şey bitmiştir, davete katılması mı kalmıştır? Bu nasıl bir terbiyesizliktir?
MHP genel başkanı Devlet Bahçeli’nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
Diyabilirsiz talihsizlik ölümün diğer adıdır. Türklük asırlar boyunca özgürlüğüne sımsıkı sarılmıştır. Türk milleti yüzyıllarca destan olup dilden dile okunmuştur. Bu nedenle tarihe yön vermiştir. Türk milleti tarihin yüz akı ve ta kendisidir. Sevindiğimiz kadar üzüldüğümüz, fetihlerimiz kadar fetret devirlerine mahkum olduğumuz gerçektir.
“19 MAYIS’TA BAŞLAYAN SÜREÇ…”
Felaketlere tahammülü kalmamış olanların uyandırılması milliyetçiler için artık kaçınılmaz hale gelmiştir. İşte 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal ile başlayan süreç inancın ifadesi olmuştur. Samsun’dan başlayan bu mücadele süreci Erzurum ve Sivas Kongreleri ile anlam kazanmıştır.
“VİZE İÇİN TERÖRLE MÜCADELEMİZİ ENGELLEME AMACINDA OLDUKLARINI İZLİYORUZ”
Ne yazık ki gaflet ve delalet içindeki yöneticilerin varlığı hepimizi endişelendirmektedir. 19 Mayıs 1919 ruhunun manası hepimiz için daha da önem kazanmıştır. Tarih tekerrür etmektedir. Yabancı devlet adamlarının milli meselelerimize küstahça müdahale ettiklerine şahit oluyoruz. Direktifler yağdırdıklarını bir kez daha görüyoruz. AB’nin vize için terörle mücadelemizi engelleme amacında olduklarını ibretle izliyoruz.
“PARALEL ÇÜRÜMÜŞLÜK…”
Önümüzdeki perşembe günü 97. yıldönümünü idrak edeceğimiz Atatürk ve arkadaşlarının Samsun’a ayak basışı tarihimizi değiştirmiştir. 19 Mayıs 1919’da kötümserliğin kepenkleri indirilmiş, acziyetin kapakları örtülmüştür. Bu ses hala Samsun kıyılarında çınlamaktadır. 19 Mayıs denilince korkanlar aşılması gereken engellerdir. MHP’nin gayesi de budur. Milli değerlerimizi rencide etmek isteyenler karşı cephemizdedir. Milletin istiklalini, vatanın kutsiyetini gölgelemeye çalışan emelleri bugün farklı şekilde boy göstermektedir. IŞİD, PKK, paralel çürümüşlük farklı cephesidir. IŞİD’in 19 Mayıs’ta terör eylemleri yapacağı belirtilmiştir. Beklentim terör saldırıları ile ilgili tedbirlerin eksiksiz alınmasıdır.
Nefesimizi kesmek isteyenlerin kökünü kuruturuz. AdımıZı silmeye çalışanın iki cihanda da yakasından tutarız. Çünkü biz Türk milletiyiz. Sanmasınlar ki 19 Mayıs şuuru bitti. Sanmasınlar ki Samsun’a çıkanlardan eser kalmadı.
HULUSİ AKARA’A DESTEK
İç ve dış sorunlarımız büyüktür. Bölgesel ve küresel senaryoların ibresi resmen Türkiye'yi göstermektedir. Terörizmle mücadele çok yönlü planlanıp sürdürülmesi gereken bir konudur. Mesela Nusaybin'de görev yapan Mehmetçiğin gözü hainlerdeyse, kulağı Ankara'dadır.
Bu itibarla kahramanlarımızın moral ve motivasyonu çok mühimdir. Hafta sonu Cumhurbaşkanı'nın davetine icabet ederek kızının nikahına katılan Genelkurmay Başkanı acımasızca eleştirilmektedir. Bize göre bu eleştirilerin anlaşılabilir bir yanı yoktur. Sayın Genelkurmay Başkanı insani bir görevi ifa etmiştir.
Medya cengaverlerinin Genelkurmay Başkanı'nı tartışmaya açması terör örgütünün değirmenine su taşımaktadır. Cumhurbaşkanı'nın kızını evlendirmesi en tabii hakkıdır. Her şey bitmiştir, davete katılması mı kalmıştır? Bu nasıl bir terbiyesizliktir?
YORUMLAR